YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/1998
KARAR NO : 2013/6222
KARAR TARİHİ : 28.05.2013
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı … Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Tapuda davalı Hazine adına kayıtlı olan, eski 284 parsel sayılı 102.826 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, 5304 sayılı Kanunun 6. maddesi ile değişik 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesine göre yapılan kadastro haritalarının yeniden düzenlenmesi ve tapu sicilinde gerekli düzeltmelerin yapılması işleminde, 246 ada 2 parsel numarası ile 102.908,27 m2 yüzölçümlü ve malik hanesi “Tapu kütüğünde olduğu gibidir” şeklinde tesbit edilmiştir. Davacı … Yönetimi, taşınmazın, 23/01/1995 tarihli yazı ile orman olarak tahsis işlemi yapılmasına rağmen niteliğinin ham toprak olarak yazıldığı, yerinin farklı gösterildiği, orman sınırlarının daraltıldığı ve taşınmazın öncesinin orman olduğu iddiasıyla tesbitin iptali istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, davanın görev yönünden reddine, mahkemelerinin görevsizliğine talep halinde dosyanın yetkili ve görevli Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm Orman Yönetimi vekili tarafından, taşınmazın yerinin çalışmalarda farklı yerlerde gösterildiği, itirazın teknik çalışmaya yönelik olduğu gerekçesi ve re’sen araştırılacak nedenlerle temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi gereğince yapılan, kadastro haritalarının yeniden düzenlenmesi ve tapu sicilinde gerekli düzeltmelerin yapılması işlemine itiraza ilişkindir.
Yörede, 20/10/1987 tarihinde ilân edilen 3302 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılmış orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması, 19/06/1993 tarihinde kesinleşmiş genel arazi kadastrosu ile 12/08/2011-12/09/2011 tarihlerinde ilân edilen 5304 sayılı Kanunun 6. maddesi ile değişik 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesine göre yapılan düzeltme işlemi vardır.
Mahkemece, 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi gereğince yapılan tesbite taşınmazın mülkiyetinin tartışma konusu edilmeyeceği, davacı tarafın isteminin yapılan teknik çalışmalara itiraz niteliğinde olmadığı gerekçeleriyle keşif ve inceleme yapılmadan davanın reddine, mahkemelerinin görevsizliğine karar verilmişse de;
5304 sayılı Kanunun 6. maddesi ile değişik 3402 sayılı Kanunun 22. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi gereğince “Tapulama, kadastro veya değişiklik işlemlerine ilişkin; sınırlandırma, ölçü, çizim ve hesaplamalardan kaynaklanan hataları gidermek üzere uygulama niteliğini kaybeden, teknik nedenlerle yetersiz kalan, eksikliği görülen veya zemindeki sınırları gerçeğe uygun göstermediği tesbit edilen kadastro haritalarının tekrar düzenlenmesi ve tapu sicilinde gerekli düzeltmelerin sağlanması amacıyla tapulama ve kadastro görmüş yerlerde, birinci fıkra hükmü uygulanmaz. ” aynı maddenin üçüncü fıkrası uyarınca da, “İkinci fıkranın
(a) bendinin uygulanacağı alanlar Tapu ve Kadastro Genel Müdürünün onayı ile belirlenir ve çalışmalara başlanmadan en az onbeş gün önce çalışma alanında, bölge merkezinde ve bölgenin bağlı olduğu il merkezinde alışılmış vasıtalarla duyurulur, ayrıca varsa yerel gazete ile ilân edilir. Yapılacak çalışmalarda 2, 4, 14, 17, 19 ve 21.maddeler ile 13. maddenin (B) ve 20. maddenin (B), (C) ve (D) bentleri hükümleri uygulanmaz.”.
Kadastro Mahkemesinin genel olarak görevi; 3402 sayılı Kanunun 25. maddesinde, zaman bakımından görev ve yetkisi ise; aynı Kanunun 26. maddesinde düzenlenmiştir. 3402 sayılı Kanunun 22/2-a gereğince yapılan tesbitte taşınmazın mülkiyeti, çapı ve yüzölçümü tartışma konusu edilemez, bu işlemde uygulama kabiliyeti bulunmayan ve harita tekniğine uymayan haritalar yerine, ülke koordinat sistemine uygun sayısal haritaları düzenlenerek, bu tesbitin kesinleşmesi halinde tapu malikleri adına tapuya tescil edilir.
Yetersiz kadastro paftalarının yenilenmesi, yüzölçümlerinin ve teknik hataların düzeltilmesi işleminin kanun ve yönetmelik hükümlerine uygun yapılmadığı savıyla açılan davada kadastro mahkemesi görevli olup, taşınmazın mülkiyetine ve niteliğine ilişkin davalarda kadastro mahkemesi görevli değildir. Somut olayda, Orman Yönetimince çekişmeli taşınmazın kadastro paftasındaki yeri ile yenileme çalışmaları sonucunda belirlenen yerinin farklı olduğu, hatalı çalışma nedeni ile orman sınırlarının daraltıldığı, tesbitte hata olduğu ve tesbitin iptali istendiği anlaşıldığına göre dava aynı zamanda 3402 sayılı Kanunun 22/2 – a maddesi ve ilgili yönetmelik hükümlerine göre yapılan teknik çalışmaya itiraz niteliği taşıdığından, çalışmanın yasa ve yönetmelik hükümlerine uygun yapılıp yapılmadığı yöntemince araştırılmalı ve bu yönde olumlu ya da olumsuz bir karar verilmelidir.
Bu nedenle; mahkemece, çekişmeli parselin yenilemeden önceki tutanak ve haritaları ile yenilemeden sonraki çapı, haritası ve tutanağı getirtilerek, harita ve jeodezi uzmanı bilirkişi vasıtasıyla keşif ve inceleme yapılarak, yapılan çalışmanın 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesiyle, 26.11.2006 gün ve 26361 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Kadastro Haritalarının Yeniden Düzenlenmesi ve Tapu Sicilinde Düzeltmelerin Yapılmasında Uyulacak Usûl ve Esaslara İlişkin Yönetmelik hükümlerine uygun çalışma yapılıp yapılmadığı saptanmalı, bu konuda bilirkişiden bilimsel verileri içeren rapor alınmalı, yapılan çalışmaların kanun ve yönetmelik hükümlerine aykırı olup olmadığı belirlenerek yenileme kadastrosu yönünden bir karar verilmeli; mülkiyete yönelik dava yönünden ise görevsizlik kararı verilmesi düşünülmelidir.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin eksik araştırma ve incelemeyle hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı … Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, alınan temyiz harcının istek halinde iadesine 28/05/2013 günü oy birliği ile karar verildi.