Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2013/1767 E. 2013/8127 K. 19.09.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/1767
KARAR NO : 2013/8127
KARAR TARİHİ : 19.09.2013

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı … Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği … Köyündeki taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı zilyedliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararına oluştuğunu iddia ederek Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre adına tescilini istemiş, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, davalılardan Hazine ve Orman Yönetimi tarafından hüküm temyiz edilmekle Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 11.07.2008 tarihli ve 2008/5788 E.-10423 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; ” Davacı adına tescile karar verilen (A) harfi ile işaretli bölüme yönelik hükümde yanılgıya düşüldüğü, çekişmeli taşınmazların 1955 yılında yapılan genel arazi kadastrosu sırasında bitişikteki orman alanları ile birlikte çalılık, fundalık ve dağlık olarak tesbit harici bırakıldığı bu tarihten önce 1953 yılında çekilen hava fotoğrafından bütünlemesi yapılan 1957 tarihli memleket haritasında çekişmeli taşınmaz ve etrafının 5-15 metre boyunda iğne yapraklı orman ağaçları ile kaplı olarak göründüğü bitişikteki ormanın bir parçası ve onun devamı olan yerlerin bir bölümünün memleket haritasında çalılık olarak görülmesinin bu yerlerin orman olmadığının kanıtı olamayacağı, bu yerlerin bitişik ormanın devamı olması nedeniyle ormana bitişik çalılıkların ormandan ayrı düşünülemeyeceği, … Baraj Gölü su toplama havzası ve koruma sahasında kalan bir taşınmazın tek başına korunacak yer niteliklere sahip olmadığından gölün çevre ve ekolojik değerler ile birlikte bir bütün olarak korunmasının esas alacağı, somut olaya bu açıdan bakıldığında … Baraj Gölünün çevresinin bir bütün olarak muhafaza ormanı niteliğinde olduğunun kabulü gerektiği, 3402 sayılı Kanunun 17. maddesi ve Anayasanın 169. maddesi gereğince ormanların ihya ve zilyetlik yolu ile kazanılma olanağının da bulunmadığı, bu gerekçelerle davacı kişilerin tescil davasının reddine karşı davanın kabulüne ve dava konusu taşınmazın orman niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verilmesi gerekirken aksine düşüncelerle yazılı olduğu gibi hüküm kurulmasının usûl ve kanuna aykırı olduğu” gereğine değinilmiştir.
Mahkemece Yargıtay bozma kararına uyulmasına karar verildikten sonra yapılan yargılama sonucu davanın reddine, dava konusu edilen …. Köyünde bulunan fen bilirkişi … tarafından düzenlenen 01.11.2004 günlü rapor ve krokide (A) harfi ile gösterilen 10000 m², (B) harfi ile gösterilen 29.919.14 m² ve (C) harfi ile gösterilen 13.069.29 m², (D) harfi ile gösterilen 1218.41 m² taşınmazların en son parsel numarası verilerek orman vasfı ile Maliye Hazinesi adına tapuya tescillerine karar verilmiş, hüküm davalı … Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre tapusuz olan taşınmazın tescili istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce orman kadastrosu yapılmamıştır.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 1955 yılında genel arazi kadastrosu yapılmış dava konusu taşınmazlar, kadastro paftasında bitişiğindeki ormanlarla birlikte çalılık niteliğiyle tesbit harici bırakılmıştır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman bilirkişi raporuna göre, mahkemece davanın reddi yolunda kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak hüküm yerinde; … Köyünde bulunan ve fen bilirkişi raporlarına göre (A) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümünün 10157.77 m² olduğu halde 10000 m² olarak tesciline karar verilmiş olması doğru değil ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple; hüküm fıkrasında yer alan [… (A) harfi ile gösterilen 10000 m² …] ifadesindeki “10000 m² ” miktarın kaldırılarak, yerine, “ … 10157.77 m² … ” miktar olarak yazılması suretiyle düzeltilmesine ve 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla H.U.M.K.’nun 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 19/09/2013 günü oy birliğiyle karar verildi.