Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2013/1547 E. 2013/2290 K. 05.03.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/1547
KARAR NO : 2013/2290
KARAR TARİHİ : 05.03.2013

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı … Yönetimi, 02.02.2012 havale tarihli dilekçesiyle tapuda davalı Üniversite adına kayıtlı …. Köyü …. Üniversitesi yerleşkesinde bulunan 154, 155, 156 ve 157 sayılı parsellerin, dilekçelerine ek olarak sundukları kadastro haritasında koordinatları belirtilen bölümlerinin kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları içindeki bırakıldığı gibi eski tarihli memleket haritasında orman olarak nitelendirildiği iddiasıyla, kesinleşmiş orman tahdidi içinde kalan bu bölümlerin tapu kayıtlarının iptalini ve orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tescilini istemiştir.
Mahkemece davanın kabulüne, çekişmeli… Köyü, 19 Mayıs Üniversitesi yerleşkesindeki 154, 155, 156 ve 157 sayılı parsellerin davalı Üniversite adına olan tapu kaydının iptaline ve orman vasfı ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, taşınmazın beyanlar hanesinde … lehine yer alan irtifak kaydının iptaline karar verilmiş, hüküm davalılar ….Üniversitesi ve Türkiye Elektirik Dağıtım A. Ş. Genel Müdürlüğü tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya ve dosya kapsamına göre dava, kesinleşmiş orman kadastro sınırları içinde kalan tapu kaydının iptal ve tescili istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 2008 yılında yapılıp, 10.10.2008 tarihinden 10.04.2009 tarihine kadar ilân edildikten sonra kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B uygulaması vardır.
Genel arazi kadastrosu 1976 yılında yapılmış ve sonuçları 06.07.1976 ilâ 04.08.1976 tarihleri arasında ilân edilmiş, çekişmeli Aksu Köyü 154, 155, 156 ve 157 parsel sayılı sırasıyla 6755 m2, 6395 m2, 6792 m2 ve 5330 m2 yüzölçümündeki taşınmazlar, Eylül 1314 tarih 69 sıra numaralı tapu kaydı ile ve yine sırasıyla İ….adlarına tesbitleri itirazsız kesinleşerek tapuya kayıt edilmiş, 19 Mayıs Üniversitesine satılmış, davalı TEDAŞ yararına irtifak hakkı tesis edilmiştir.
Kesinleşmiş orman kadastro tutanakları ve haritalarının uygulanmasına dayalı araştırma, inceleme ve keşif sonucu düzenlenen orman bilirkişi ve fen bilirkişi raporunda, çekişmeli parsellerin tamamının 141 ilâ 146 numaralı orman sınır noktalarını birleştiren orman sınır hattı ile kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları içinde bırakıldığının belirlendiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmişse de, dava dilekçesine eklenen haritada çekişmeli parsellerin kısmen orman sınırları içinde kaldığı iddia edilerek, bu bölümlerin orman niteliğiyle tescili için kısmî olarak açıldığı, dava dilekçesine eklenen haritada da çekişmeli parseller kısmen orman sınırları içinde kalacak biçimde işaretlendiği, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 74. maddesi ve 1086 sayılı Kanun yerine yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 26. maddesi gereğince, hâkimin dava ile bağlı olduğu, ondan başkasına ve başka bir şeye karar veremeyeceği gözetilmediği gibi, dava dilekçesine eklenen ve Orman Yönetimi bünyesinde çalışan uzmanlarca düzenlenen krokinde kısmen orman sınırları içinde kalacak biçimde çizildiği ve bu kroki hükme dayanak yapılan uzman bilirkişi ve fen elemanı bilirkişi krokisi ile çeliştiği halde, mahkemece bu çelişki üzerinde durulmamıştır.

O halde, mahkemece, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı ( Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu fen memurundan oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte, 05.03.2007 tarihinde yürürlüğe giren Orman Kadastro Teknik İzahnamesinin 36. maddesinde yazılı “Orman sınır nokta ve hatlarının arza uygulanmasında; tutanaklardan, orman kadastro haritalarından, hava fotoğraflarından, varsa ölçü karnelerinden, nirengi, poligon ve röper nokta ve krokilerinden yararlanılır…Sınırlama tutanakları, ölçü değerleri ve orman kadastro haritaları ile zemindeki durum arasında çelişki olduğunda, tutanaktaki kararlar ile orman sınır noktası ve hatlarının yazılı tarifleri esas alınmak suretiyle ölçü, harita ve zemin kontrolü yapılarak gerçek duruma uygun olanı uygulanır” hükmü ile 20.11.2012 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan Orman Kadastrosu ve 2/B Uygulama Yönetmeliğinin “Teknik İşler” başlıklı Sekizinci Bölümünde yazılı esaslar gözönünde bulundurularak uygulama yapılmalı, yerel bilirkişi beyanlarına başvurularak yerinde bulunmayan orman sınır noktaları, bulunanlardan hareketle tutanak ve haritalarda yazılı mevkii, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulama tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, anlatılan yöntemle bulunan orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulaması ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeğe çevrilerek, çekişmeli taşınmaz ile dava dilekçesinde işaretlen ve dava edilen bölümünün orman kadastrosu ve 2/B madde haritalarına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde, ayrı renkli kalemlerle gösterilip keşfi izleme olanağı sağlanmalı, aynı ya da yakın orman sınır hatlarında, dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilerek bilirkişilerden müşterek imzalı rapor ve kroki alınmalı ve oluşacak sonuca göre, dava ile bağlı kalınarak bir karar verilmelidir.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve bilirkişinin yetersiz raporuna dayanılarak hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı Üniversite ve Türkiye elektirik Dağıtım A.Ş.’nin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, alınan temyiz harcının istek halinde yatıranlara iadesine 05.03.2013 günü oy birliği ile karar verildi.