Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2013/115 E. 2013/2865 K. 18.03.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/115
KARAR NO : 2013/2865
KARAR TARİHİ : 18.03.2013

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerde 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile eklenen Ek 4. madde uyarınca yapılan kullanım kadastrosu sırasında,…. Köyü, 149 ada 20, 21, 22, 23 ve 34 parsel sayılı sırasıyla, 1809,40 m², 4144,60 m², 4096,71 m², 5009,30 m² ve 447,19 m² yüzölçümündeki taşınmazlar 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereği orman niteliğini kaybedip, orman kadastro komisyonlarınca orman alanı dışına çıkarılan yerlerden oldukları gerekçesiyle, tutanaklarının beyanlar hanesine 2/B madde ve 149 ada 34 parselde kullanım şerhi verilmeksizin ham toprak niteliğiyle, 149 ada 20 parselde davacı …, 149 ada 21 parselde davalı …., 149 ada 22 parselde davalı …, 149 ada 23 parselde davalı … lehine kullanım şerhi verilerek, tarla niteliğiyle Hazine adına tesbit edilmişlerdir.
Davacı vekili, 149 ada 20 parselin beyanlar hanesinde müvekkili lehine kullanım şerhi verildiğini ancak müvekkilinin fiilî kullanımındaki bir kısım taşınmaz bölümünün 149 ada 34 parsel içinde gösterildiğini ve 149 ada 20, 21, 22 ve 23 parsellerin taraflar arasındaki taksime göre değil, kaydırılarak hatalı tespit edildiği iddiasıyla, taşınmazların fiilî kullanım durumlarına göre ifrazı istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, davanın kabulüne ve dava konusu…Köyü, 149 ada 20, 21, 22, 23 ve 34 parsel sayılı taşınmazların kadastro tesbitlerinin iptali ile, 07.03.2012 havale tarihli ek bilirkişi raporuna ekli krokide (B) ve (H) harfleriyle gösterilen toplam 2483,25 m² yüzölçümündeki taşınmazın, beyanlar hanesine, “Bu taşınmaz Osman kızı …’ın zilyetliğindedir” şeklinde kullanım şerhi verilerek, 149 ada 20 parsel sayısı ve tarla niteliğiyle tesbit gibi Hazine adına, aynı krokide (C) harfi ile gösterilen 3460,09 m² yüzölçümündeki taşınmazın, beyanlar hanesine, “Bu taşınmaz Osman kızı ….’nin zilyetliğindedir” şeklinde kullanım şerhi verilerek, 149 ada 21 parsel sayısı ve tarla niteliğiyle tesbit gibi Hazine adına, aynı krokide (K) harfi ile gösterilen 147,07 m² yüzölçümündeki taşınmazın beyanlar hanesine, “Bu taşınmaz … kızı, ….’nin zilyetliğindedir” şeklinde kullanım şerhi verilerek, 149 ada 22 parsel sayısı ve tarla niteliğiyle tesbit gibi Hazine adına, aynı krokide (D) harfi ile gösterilen 3775,77 m² yüzölçümündeki taşınmazın beyanlar hanesine, “bu taşınmaz Osman oğlu …’nun zilyetliğindedir” şeklinde kullanım şerhi verilerek, 149 ada 23 parsel sayısı ve tarla niteliğiyle tesbit gibi Hazine adına, aynı krokide (E) harfi ile gösterilen 5193,83 m² yüzölçümündeki taşınmazın beyanlar hanesine, “Bu taşınmaz Osman kızı, …’ın zilyetliğindedir” şeklinde kullanım şerhi verilerek, 149 ada 24 parsel sayısı ve tarla niteliğiyle Hazine adına, aynı krokide (G) harfi ile gösterilen 307,65 m² yüzölçümündeki

taşınmazların kullanıcı şerhi verilmeksizin orman vasfıyla Hazine adına, aynı krokide 149 ada 34 parsel içinde kalan ve aynı tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide yol olarak gösterilen 127,15 m² yüzölçümündeki taşınmazların yol olarak kamuya terkinine ve paftasında yol olarak gösterilmesine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 5831 sayılı Kanun ile 3402 sayılı Kanuna eklenen Ek 4. madde uyarınca yapılan kullanım kadastrosu tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 22.06.1948 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu, daha sonra 1744 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp sonuçları 25.06.1979 tarihinde ilân edilerek kesinleşen aplikasyon ve 2. madde uygulaması vardır.
1) 149 ada 34 parsel sayılı taşınmaza yönelik temyiz itirazları yönünden:
Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez (HMK. madde 26/l) ve iki taraftan birinin talebi olmaksızın re’sen bir davayı inceleyemez ve karara bağlayamaz (HMK.md.24/l). Somut olayda, 149 ada 34 parsel sayılı taşınmaza yönelik davacı gerçek kişinin davası reddedildiğine göre, 149 ada 34 parsel sayılı taşınmaz hakkında tesbit gibi tescil kararı verilmesi gerekirken, HMK’nın 24 ve 26. maddelerine aykırı bir şekilde, re’sen kararla (G) bölümünün orman vasfıyla tapuya tesciline ve 127,15 m² yüzölçümündeki bölümünün ise, paftasında yol olarak gösterilmesine karar verilmesi isabetsizdir. Ayrıca, 21.12.2011 havale tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide, (R) ile gösterilen 18,51 m² yüzölçümü bölümü hakkında da sicil oluşturulmamıştır. Ancak, belirtilen bu hususlar hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple; hüküm fıkrasının “B” bendinde yer alan “ve 34” ifadesi hükümden çıkartılması, yine hüküm fıkrasının 6 ve 7. bentleri de hükümden tamamen çıkartılarak, yerine “ dava konusu 149 ada 34 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespiti gibi tapuya kayıt ve tesciline” cümlesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla H.U.M.K.’nun 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle onanmasına karar vermek gerekmiştir.
2) 149 ada 20, 21, 22 ve 23 parsel sayılı taşınmazların krokide (B), (H), (C), (K), (D) ve (E) ile gösterilen bölümlerine yönelik temyiz itirazlarına gelince;
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve beyanlar hanesinde davacı ve davalı gerçek kişiler lehine kullanım şerhi verilerek tesbit edilen taşınmazların mahkemece, fiilî kullanım durumları gözönüne alınarak yapılan ifraz işleminde bir isabetsizlik bulunmadığı gibi, Hazine tarafından, taşınmazların kulanım şerhlerine yönelik olarak usûlüne uygun açılmış bir dava veya davaya katılma da bulunmadığına göre, Hazine vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile dava konusu 149 ada 20, 21, 22 ve 23 parsel sayılı taşınmazlar hakkında kurulan usûl ve kanuna uygun olan hükümlerin onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda bir ve iki numaralı bentlerde gösterilen nedenler ile Hazine vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle, 149 ada 34 parsel sayılı taşınmazın krokide (G) ile gösterilen 307,65 m² yüzölçümündeki ve krokide yol olarak gösterilen 127,15 m² yüzölçümündeki bölümleri hakkında kurulan hükmün yukarıda gösterilen düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, 149 ada 20, 21, 22 ve 23 parsel sayılı taşınmazlar hakkında kurulan hükümlerin ise ONANMASINA 18/03/2013 günü oy birliği ile karar verildi.