YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/11155
KARAR NO : 2014/4173
KARAR TARİHİ : 07.04.2014
MAHKEMESİ : Borçka Kadastro Mahkemesi
TARİHİ : 29/05/2013
NUMARASI : 2012/94 – 2013/359
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar Hazine, Orman Yönetimi ve K.. M.. vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı Ş.. G.. vekili, 16/04/2010 havale tarihli dilekçesi ile; D….Köyünde sınırlarını bildirdikleri 3073 m2 büyüklüğündeki taşınmazın 40-50 yıldır müvekkilinin zilyetliğinde bulunduğu, K.. M.. tarafından kamulaştırmasız elatıldığı iddiasıyla, müvekkilinin, taşınmaza elatmadan önceki zilyet ve malik olduğunun tespiti, kamulaştırmasız elatılan kısmın tesbiti ile şimdilik 10.000.-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile alınmasına karar verilmesi, elatılan taşınmazın Hazine adına terkinine karar verilmesi istemi ile dava açmıştır.
Dava sırasında yapılan arazi kadastrosunda D…. Köyü …. ada 1 parsel sayılı 329,63 m2 ve …ada 1 parsel 2.972,59 m2 yüzölçümündeki taşınmazlar, tarla vasfıyla asliye hukuk mahkemesinde davalı olduğundan tutanakların malik haneleri boş bırakılarak kadastro mahkemesine gönderilmiştir.
Asliye hukuk mahkemesince zilyetlik tesbiti istemi yönünden ayırma kararı ve dava konusu taşınmazlar hakkında kadastro tutanağı düzenlendiği gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiş ve dosya kadastro mahkemesine gönderilmiştir. Kadastro mahkemesince, davanın kabulüne; 119 ada 1 sayılı parselin tesbit gibi tesciline, fen bilirkişi raporu ekinde (C) harfi ile gösterilen ….. ada 1 sayılı parselin 2118,95 m2’lik kısmına ilişkin davanın kabulüne ….ada 1 sayılı parsel kadastro tutanağınının yüzölçüm kısmı bu şekilde düzeltilerek tarla vasfı ile Ş.. G.. adına ve ekli krokide (B) harfi ile gösterilen …. ada 1 sayılı parselin 853,64 m2’lik kısmının aynı ada son parsel numarası verilmek sureti ile tarla vasfı ile Ş.. G.. adına ve ekli krokide (A) harfi ile gösterilen dava konusu …….ada 1 sayılı parsel içerisinde bulunan 3073,64 m2’lik kısma ilişkin davanın kabulüne, aynı ada son parsel numarası verilmek sureti ile tarla vasfı ile Ş.. G.. adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar Hazine, Orman Yönetimi ve K.. M.. vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde, 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi hükümlerine göre 2011 yılında yapılan arazi kadastro çalışmaları vardır.
Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki: her ne kadar mahkemece dava konusu olarak … ada 1 ve …. ada 1 parsel tutanakları getirtilmiş ise de; dava konusu yerler, ….. ada 1 parsel içerisinde (B) harfi ile gösterilen 853,64 m2’lik ve …. ada 1 parsel içerisinde (A) harfi ile gösterilen 3073,64 m2’lik kısımlardır. Dava konusu olmayan ….. ada 1 parsel tutanak aslının olağan yollardan kesinleştirilmek üzere kadastro müdürlüğüne gönderilmediği ve orman bilirkişi raporunda …..ada 1 parsel sayılı taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu bildirilmiş ise de hava fotoğrafında koyu renkli alanda ve memleket haritasında ise yeşil renkli ibreli ağaç rumuzlu alanda göründüğü, raporda hava fotoğrafındaki bitki örtüsünün ne olduğunun açıklanmadığı ve mahkemece 101 ada 1 parsel sayılı taşınmaza karşı açılan başka davalar bulunup bulunmadığının araştırılarak var ise davaların birleştirilmesi hususunun da değerlendirilmediği anlaşılmaktadır. Denetlemeye uygun olmayan eksik bilirkişi raporları ve eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz.
Bu nedenlerle; mahkemece: dava konusu olmayan …..ada 1 parsel tutanak aslının olağan yollardan kesinleştirilmek üzere kadastro müdürlüğüne gönderilmesi, ….. ada 1 parsele karşı açılan başka davalar bulunup bulunmadığı araştırılarak birleştirme hususunun değerlendirilmesi ve komşu parsel tutanak ve dayanakları, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yöreye ait en eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden eksiksiz olarak getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek üç orman yüksek mühendisi veya mühendisi, bir ziraat mühendisi ve bir fen bilirkişi yardımıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü, ağaçların yaşı, cinsi, sayısı, kapalılık durumu, çevresi, incelenmeli, çekişmeli taşınmazın eylemli durumu incelenerek değerlendirilmeli; keşifte, hâkim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; yukarıda değinilen belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri, hava fotoğrafında çekişmeli taşınmaz ve çevresine ait bitki örtüsünün ne olduğunun stereskop aleti ile incelenip ve memleket haritasındaki durumunun ne olduğu ve orman içi açıklık olup olmadığının açıklandığı, yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalıdır.
Yukarıda açıklanan yöntemle yapılacak araştırma sonucu, çekişmeli …ada 1 parsel içerisinde (B) harfi ile gösterilen 853,64 m2 ve 101 ada 1 parsel içerisinde (A) harfi ile gösterilen 3073,64 m2 yüzölçümündeki yerlerin orman sayılan yerlerden olmadığı belirlendiği takdirde, bu kez, zilyetlik yolu ile kazanma koşullarının araştırılması gerekir. Bu cümleden olarak; yapılacak keşifte, tarım uzmanı bilirkişi olarak ziraat mühendisine inceleme yaptırılıp, taşınmazların zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi niteliğinde olup olmadığı belirlenip, bu yolda rapor alınmalı; komşu parsellerin tutanak ve dayanakları getirtilip uygulanarak, bu taşınmazları sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı; varsa, zilyetlik tanıkları taşınmazlar başında dinlenmeli; zilyetliğin ne zaman başladığı, kaç yıl süreyle ne şekilde devam ettiği sorulup, kesin tarih ve olgulara dayalı, açık yanıtlar alınıp; tesbit tarihine kadar gerçek kişiler yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli; 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi uyarınca, tescile karar verilecek gerçek kişi yanında, (murisler) yönünden de aynı çalışma alanı içerisinde kayıtsız ve belgesizden başkaca taşınmaz mal tesbit ya da tescil edilip edilmediği tapu müdürlüğü ve ilgili kadastro müdürlüğü ile hukuk mahkemeleri yazı işleri müdürlüğünden sorulup, aynı Kanunun 3/7/2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen 14/2. maddesi hükmü gözetilerek sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, Kanunun getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanmalı, karayolları kamulaştırma tutanak ve haritaları getirtilip, uygulanmalı; taşınmazın kamulaştırma kapsamında bulunup bulunmadığı belirlenmeli, kamulaştırma alanı üzerinde bulunduğunun saptanması halinde Kamulaştırma Kanununun 19. maddesi gözönünde bulundurularak, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalılar Orman Yönetimi, Hazine ve K.. M.. vekillerinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 07/04/2014 günü oy birliği ile karar verildi.