Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2013/11045 E. 2014/2392 K. 25.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/11045
KARAR NO : 2014/2392
KARAR TARİHİ : 25.02.2014

MAHKEMESİ : İstanbul 12. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 29/12/2011
NUMARASI : 2009/258-2011/779

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda kurulan 29/12/2011 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davacı gerçek kişi vekili Av. D.. İ.. tarafından istenilmekle, tayin olunan 25.02.2014 günü için yapılan tebligat üzerine, temyiz eden davacı-davalı gerçek kişi vekili Av. D.. İ.. ile diğer taraftan davalı-karşı davacı Hazine vekili Av. S.. Ş.. geldiler, başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Daha sonra dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı-karşı davalı vekili, müvekkilinin 01.07.1998 tarihinde ihale suretiyle Kağıthane Belediyesi’nden devir aldığı 6813 ada 8 parsel sayılı 259 m² yüzölçümlü taşınmazın beyanlar hanesine Kadastro Müdürlüğü’nün 05.03.2007 tarih 2108 yevmiye sayılı yazıları ile konulan “Tamamı 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan sahada kalmaktadır” şeklindeki şerhin mülkiyet hakkını kısıtlar nitelikte olduğunu, iyiniyetli olduğunu ve tapuya güven ilkesi gereğince satın alındığını iddia ederek, tapu kaydının beyanlar hanesindeki şerhin terkinini istemiştir.
Davalı-karşı davacı Hazine vekili 18.08.2009 havale tarihli dilekçe ile; dava konusu taşınmazın 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu iddiasıyla tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescili talebiyle karşı dava açmış, her iki dava birleştirilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkemece, davacı gerçek kişinin davasının reddine, 1.200.- TL maktu vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı Orman Yönetimi ve Hazineye verilmesine, davalı-karşı davacı Hazinenin davasının kabulüne ve dava konusu 6813 ada 8 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline, 25.602.- TL nisbi vekâlet ücretinin davalı-karşı davacı gerçek kişiden alınarak Hazineye verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçelerindeki açıklamalara göre davacı-karşı davalı gerçek kişi tarafından açılan dava, şerhin iptali istemine; davalı-karşı davacı Hazinenin açtığı dava ise, 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu A.. ve Kağıthane Dereleri Havzalarında, bu derelerin getirdiği alüvyon ve toprak erezyonu nedeniyle İstanbul Boğazı’nın uzantısı olan Haliç’in dolmaması ve kirlenmesini önlemek amacıyla 1956 ilâ 1968 yılları arasında Toprak Muhafaza ve M.. I.. G.. Müdürlüğünce ağaçlandırma çalışmaları yapılarak yörenin ağaçlandırıldığı, daha sonra 06.11.1980 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu yapıldığı, 6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanunla değişik 2. madde uygulamasında ve10.05.1985 tarihinde ilân edilerek kesinleşen 2896 sayılı Kanunla değişik 2/B uygulaması, 15.01.2004 tarihinde ilân edilen 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B madde uygulaması ve 11.07.2006 tarihinde ilân edilerek kesinleşen 6831 sayılı Kanunun 4999 sayılı Kanunla değişik 9. maddesi uyarınca yapılan vasıf ve mülkiyet değişikliği dışında aplikasyon, ölçü, çizim ve hesaplamalardan kaynaklanan yüzölçüm ve fennî hataların düzeltilmesi çalışması vardır.
Mahkemece, dava konusu taşınmazın 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkartılan yerlerden olduğu kabul edilerek, dava konusu 6813 ada 8 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptaline karar verilmiştir. Mahkemenin kabulü ve davanın nitelendirilmesine göre, 09.03.1988 tarih ve 1987/2-860-232 sayılı Hukuk Genel Kurulu Kararında vurgulandığı üzere kural olarak herhangi bir kanun ve düzenleyici hüküm o Kanunun yürürlüğe girdiği andan itibaren hukuksal sonuç meydana getireceğinden, 6831 sayılı Orman Kanununun 1744 sayılı Kanunla değişik 2., 2896 ve 3302 sayılı Kanunlar ile değişik 2/B maddesi gereğince, nitelik kaybı nedeniyle Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin değerlendirilmesi, yeni orman alanlarının oluşturulması, nakline karar verilen Devlet ormanları içinde veya bitişiğinde bulunan köyler halkının yerleştirilmesi ve orman köylülerinin kalkındırılmasının desteklenmesi ile Hazineye ait tarım arazilerinin satışına ilişkin usûl ve esasların belirlenmesi amacıyla düzenlenip, 26/04/2012 tarihli ve 28275 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak, aynı tarihte yürürlüğe giren 6292 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi Ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi İle Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun hükümlerinin somut olayda uygulanıp uygulanamayacağının değerlendirilmesi gerekir.
6292 sayılı Kanunun 7. maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentlerinde;
a) Tapu ve kadastro veya imar mevzuatına göre ilgilileri adına oluşturulan ve tapuda halen kişiler adına kayıtlı olan taşınmazlardan Hazine adına orman sınırı dışına çıkarıldığı gerekçesiyle tapu kütüklerine 2/A veya 2/B belirtmesi bulunan veya konulan taşınmazların tapu kayıtları bedel alınmaksızın geçerli kabul edilir ve tapu kütüklerindeki 2/A veya 2/B belirtmeleri terkin edilerek tescilleri aynen devam eder, aynı gerekçeyle bu nitelikteki taşınmazlar hakkında dava açılmaz, açılan davalardan vazgeçilir, açılan davalar sonucunda tapularının iptaliyle Hazine adına tesciline karar verilen, kesinleşen ve tapuda henüz infaz edilmeyen taşınmazlar hakkında da aynı şekilde işlem yapılır. Ancak bu kararlardan infaz edilerek tapuda Hazine adına tescil edilen taşınmazlar ise, ilgilileri tarafından bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki yıl içinde idareye başvurulması hâlinde, bedelsiz olarak önceki kayıt maliklerine veya kanuni mirasçılarına iade edilir.
b) Özel kanunları gereğince Devlet tarafından kişilere satılan, dağıtılan, trampa edilen, bedelli veya bedelsiz olarak devredilen veya iskânen verilen ya da özelleştirme suretiyle satılanlar ile hisseleri devredilen özel hukuk tüzel kişileri adına kayıtlı olan ancak daha sonra Hazine adına orman sınırı dışına çıkarıldığı gerekçesiyle tapu kütüklerine 2/A veya 2/B belirtmesi konulan taşınmazların tapu kayıtları geçerli kabul edilir, aynı gerekçeyle bu nitelikteki taşınmazlar hakkında dava açılmaz, açılan davalardan vazgeçilir, açılan davalar sonucunda Hazine adına tescil edilenler ise, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki yıl içinde ilgilileri tarafından idareye başvurulması hâlinde önceki maliklerine veya kanuni ya da akdî haleflerine bedelsiz olarak iade edilir. Ancak, bu kişilerden taşınmazlarına karşılık daha önce yer verilenlere veya bedeli ödenenlere iade işlemi yapılmaz.”
hükümlerine yer verilmiştir.
6292 sayılı Kanunun 6/1-3. maddelerine göre; 2/B alanlarında bulunan taşınmazlardaki 31.12.2011 tarihinden önce kullanıcısı ve/veya üzerindeki muhdesatın sahibi olarak gösterilen hak sahipliği belirlemesi, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce düzenlenmesi halinde hak sahibi kişilere, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde; bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra düzenlenmesi halinde ise güncelleme listelerinin tescil edildiği veya kadastro tutanaklarının kesinleştiği tarihten itibaren sekiz ay içinde; aynı Kanunun 7/1-a-b maddelerinde de kesinleşmiş mahkeme kararlarına göre infaz edilerek tapuda Hazine adına tescil edilen taşınmazlara ise, ilgilileri tarafından bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibareniki yıl içinde idareye başvuru hakkı tanınmıştır. Bu düzenlemelerden başka nitelik yitirdiği gerekçesiyle Hazine adına orman sınırı dışına çıkarılan taşınmazlara ilişkin olarak hak sahibi veya ilgililerine herhangi bir yükümlülük yüklenmemiştir. Mevcut ve devam eden davalarda ise, çekişmeli taşınmazın 7/1-a maddesi kapsamında yani tapu ve kadastro veya imar mevzuatına göre ilgilileri adına oluşturulmuş ve tapuda halen kişiler adına kayıtlı olan taşınmazlardan bulunması halinde bedel alınmaksızın, tapuya geçerlilik tanınacağı 7/1-b maddesi kapsamında yani özel kanunları gereğince Devlet tarafından kişilere satılan, dağıtılan, trampa edilen, bedelli veya bedelsiz olarak devredilen veya iskânen verilen ya da özelleştirme suretiyle satılanlar ile hisseleri devredilen özel hukuk tüzel kişileri adına kayıtlı olan taşınmazlardan bulunması halinde ise tapu kayıtlarının geçerli kabul edileceği, aynı gerekçeyle bu nitelikteki taşınmazlar hakkında dava açılmayacağı, açılan davalardan vazgeçileceği âmir hüküm olarak düzenlenmiştir.
Somut olayda; mahkemece, yapılan uygulama ve araştırma sonucunda çekişmeli taşınmazın 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkartılan yerlerden olduğunun anlaşıldığı, Kağıthane Belediyesinden ihale yoluyla satın alınarak 01.07.1998 tarihinde davacı-karşı davalı adına tescil edildiği, halen davacı-karşı davalı gerçek kişi adına tapu sicilinde kayıtlı olup 6292 sayılı Kanunun 7/1-a,b maddesi kapsamında bulunduğuna göre, 6292 sayılı Kanun uyarınca dava konusu taşınmazın tapu kayıtları bedel alınmaksızın geçerli kabul edilecek ve tapu kütüklerindeki 2/A veya 2/B belirtmeleri terkin edilerek tescilleri aynen devam edecek, aynı gerekçeyle bu nitelikteki taşınmazlar hakkında dava açılmayacak, açılan davalardan vazgeçilecektir. Kanunun bu âmir hükmünün re’sen gözetilmesi gerektiği, davadan vazgeçilmesi için tapu kayıt maliklerine idareye başvuruya ilişkin veya başkaca herhangi bir yükümlülük getirilmediği, açılan davalardan vazgeçilmesinin kanunun emredici hükmü gereği olduğu, bu kanunî düzenleme ile öngörülen vazgeçmenin H.M.K.’nun 307. maddesinde düzenlenen; “davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi” olarak tanımlanan teknik anlamda “davadan feragat” niteliğindeki bir vazgeçme olmayıp, kanundan kaynaklanan ve davalının rıza ve muvafakatının da aranmadığı kendine özgü (davanın geri alınması niteliğinde) bir vazgeçme olduğu gözetilerek, davacı Hazinenin açtığı tapu iptal ve tescil davasından vazgeçmiş sayılmasına karar verilmesi gerektiğinden, Hazinenin davasının kabulü, davacı-davalı gerçek kişinin davasının reddi yönündeki karar yargılamanın devamı sırasında 6292 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesi nedeniyle usûl ve kanuna aykırı olup bozulması gerekmiştir.
Ayrıca, davacı-karşı davalı gerçek kişinin açtığı şerhin silinmesi davasında, tapu kaydındaki 2/B şerhinin 6292 sayılı Kanunun 7/1-a maddesi uyarınca idare tarafından terkin edilmiş olması hâlinde, bu dava konusuz kalacağından, buna göre bir karar verilmesi gerektiği de düşünülmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı-karşı davalı gerçek kişi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, Yargıtay temyiz incelemesinin duruşmalı yapılması nedeniyle 1.100.- TL vekâlet ücretinin davalı-karşı davacı Hazineden alınarak davacı-karşı davalı gerçek kişiye verilmesine, temyiz harcının istek halinde iadesine 25/02/2014 günü oy birliği ile karar verildi.