Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2013/1101 E. 2013/7688 K. 09.09.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/1101
KARAR NO : 2013/7688
KARAR TARİHİ : 09.09.2013

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı gerçek kişiler vekili ve davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacılar vekili, …Köyünde yapılan 3302 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması sırasında P.XLII poligon numarasıyla tespit edilen taşınmazın, …Köyü Köy Tüzel Kişiliğinin işgalinde ve mera ve yaylak niteliğinde olduğunu belirterek orman kadastro sınırları dışına çıkarıldığını, ancak; bu tesbitin hatalı olduğunu, taşınmazın tarımsal amaçlı olarak tasarruf edilen kültür arazisi niteliğinde ve müvekkillerinin tapulu mülkü olduğunu iddia ederek, öncelikle P.XLII poligon numaralı taşınmazın orman olmadığının tesbiti ancak mahkemece taşınmazın öncesinin kesinleşmiş orman kadastro sınırları içerisinde olduğu ve 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca orman kadastro sınırları dışına çıkarıldığını kabul edildiği takdirde ise, taşınmazın tarım alanı vasfı ile davacıların zilyet ve işgalinde olduğunun tesbiti ile bu hususun tapuya şerh ve tescili istemleriyle ayrı ayrı davalar açmıştır.
Mahkemece, davalar birleştirilerek yapılan yargılama sonucunda, 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca nitelik kaybı nedeniyle tahdit dışına çıkartılan taşınmazlar öncesi devlet ormanı ise Hazine adına, kamu kurumlarına ait ise bu kurumlar adına, özel ormanlar ise sahipleri adına tahdit dışına çıkartılabileceğini, davacılar özel ormanı savına dayanmadıkları, gibi taşınmazın öncesinin devlet ormanı olduğu ve Devlet ormanı iken Hazine lehine orman sınırları dışarısına çıkartılan yerler hakkında mülkiyet iddiası dinlenemeyeceği, Kadastro Kanununun Ek 4. maddesi gereğince orman sınırları dışarısına çıkartılan taşınmazların fiilî kullanım durumları dikkate alınmak ve varsa üzerindeki muhdesatın kime veya kimlere ait olduğu ve kim veya kimler tarafından ne zamandan beri kullanıldığının tespit edilmesi mümkünse de taşınmazlar hakkında kullanım kadastrosu yapılmadığı ve bu nedenlerle davacıların dava açmakta hukukî yararı ve aktif dava ehliyeti bulunmadıkları gerekçelerine dayanılarak asıl ve birleşen dosya davacılarının açtıkları davaların ayrı ayrı reddine karar verilmiş, hüküm davacı gerçek kişiler vekili tarafından esasa yönelik olarak, davalı Hazine vekili tarafından ise vekalet ücretine yönelik olarak temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, orman kadastrosuna itiraza ve 2/B niteliğindeki taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesine kullanıcı şerhi verilmesi istemlerine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 3116 sayılı Kanuna göre yapılıp, 23.11.1949 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu, daha sonra

25.11.2010 tarihinde ilan edilen evvelce sınırlaması yapılmamış ormanların kadastrosu ile bu ormanlarda ve evvelce sınırlaması yapılmış ormanlarda 6831 sayılı Orman Kanununun 3302 sayılı kanunla değişik 2/B madde uygulaması bulunmaktadır.
İncelenen dosya kapsamına ve mahkemenin gerekçesinde belirttiği gibi 23.11.1949 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastro sınırları içinde bulunan taşınmaza yönelik mülkiyet iddiası hak düşürücü sürelerin dolması nedeniyle dinlenilemeyeceği gibi, davacıların zilyetlik şerhi istemi ise, ancak 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanun ile eklenen Ek 4 madde uyarınca yapılacak kullanım kadastro çalışmaları sırasında dava konusu yapılabileceğine ve mahkemece, 3402 sayılı Kanunun 31/3. maddesi uyarınca davalı Hazine lehine vekalet ücreti takdir edildiğine göre, davacı gerçek kişiler vekili ile davalı Hazine vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının gerçek kişilere yükletilmesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 09/09/2013 günü oy birliği ile karar verildi.