YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/10893
KARAR NO : 2014/2510
KARAR TARİHİ : 27.02.2014
MAHKEMESİ : Alanya Kadastro Mahkemesi
TARİHİ : 10/09/2013
NUMARASI : 2013/91-2013/311
Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında … Köyü, .. Mevkii, 129 ada 1 parsel sayılı 725,69 m² yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalılar adlarına tesbit edilmiştir.
Davacı Hazine, çekişmeli taşınmazların 3402 sayılı Kanunun 14 ve 17. maddeleri uyarınca devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu iddiasıyla dava açmıştır.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ve çekişmeli parselin tesbit tutanağının iptaline, fen bilirkişisi M.. Ş.. tarafından düzenlenen 26.11.2008 havale tarihli rapor ve ekindeki krokide (A) harfi ile gösterilen 319,79 m² ve turuncu renkle taralı 101,92 m² bölümlerin 129 ada 1 parsel sayısında davalılar adına tesbit ve tesciline, (B) harfi ile gösterilen 222,98 m² ve kırmızı renkle boyalı bölüm ile (C) harfi ile gösterilen 81 m² ve kahverengi renkle boyalı bölümlerin ayrı bir parsel sayısında davacı Hazine adına tesbit ve tesciline karar verilmiş, hükmün davacı Hazine ve davalılar vekili Av. R.. K.. tarafından temyiz edilmesi üzerine hüküm Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 10.12.2012 tarih 2012/4962 – 14202 E.K. sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “Mahkemece, zilyetlikle iktisap şartlarının dava konusu taşınmazın bir kısmına ilişkin olarak davalılar yararına gerçekleştiği, bir kısmına ilişkin olarak gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme yeterli değildir. Şöyle ki; davacı Hazine, çekişmeli taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve zilyetlikle kazanılması mümkün olmayan yerlerden olduğu iddiasıyla dava açtığına ve taşınmazın devlet ormanına sınır bulunmasına göre, çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olup olmadığının belirlenmesi gerekir. Eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulamaz. Taşınmazın öncesinin orman sayılan yerlerden olup olmadığı ve yörede yapılan orman kadastrosu bulunduğundan orman tahdit haritasındaki konumunun araştırılması, orman sayılmayan ve zilyetlikle iktasabı mümkün olan yerlerden olduğu belirlendiği takdirde, 3402 sayılı Kanunun 14 ve 17. maddelerinde yazılı koşulların araştırılması ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi” gereğine değinilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucu davanın kısmen kabulüne, … Köyünde bulunan 129 ada 1 sayılı parselde, fen bilirkişi M.. Ş..’ın 26/11/2008 havale tarihli raporuna ekli krokisinde (A) ve (B) harfleri ile gösterilen toplam 542,77 m2’lik bölümün taş ev ve tarla vasfıyla 1/3 hisselerle davalılar adına tapuya tesciline, fen bilirkişisinin krokisinde (C) harfi ile gösterdiği 81 m2’lik bölümün ise ham toprak vasfıyla M.. H.. adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine tarafından temyiz edilmiştir
Dava, kadastro tesbitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 02.08.1996 tarihinde 6831 sayılı Kanuna göre 16.09.1999 – 16.03.2000 tarihleri arasında ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B uygulaması bulunmaktadır.
Mahkemece; … Köyünde bulunan 129 ada 1 sayılı parselde, fen bilirkişi M.. Ş..’ın 26/11/2008 havale tarihli raporuna ekli krokisinde (A) ve (B) harfleri ile gösterilen toplam 542,77 m2’lik bölümün orman sayılmayan yerlerden olduğu ve davalılar yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek hüküm kurulmasında bir isabetsizlik yok ise de, karara dayanak alınan fen bilirkişi M.. Ş..’ın 26/11/2008 havale tarihli raporuna ekli krokisinde dava konusu 129 ada 1 parsel sayılı taşınmazın bir kısmı olan turuncu renge boyalı 101.92 m2’lik kısım için hüküm kurulmamıştır.
Eldeki dava kadastro tesbitine itiraz davası olup, kadastro hâkiminin sicil oluşturma zorunluluğu bulunmaktadır. Davacı Hazinenin sair temyiz itirazları yerinde değil ise de, mahkemece 26/11/2008 havale tarihli fen bilirkişi raporuna ekli krokisinde turuncu renge boyalı 101.92 m2’lik kısım hakkında da karar verilmemiş olması usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 27/02/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.