YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/10817
KARAR NO : 2014/2740
KARAR TARİHİ : 04.03.2014
MAHKEMESİ : Ortaca (Kapatılan) Kadastro Mahkemesi
TARİHİ : 12/03/2013
NUMARASI : 2012/18 – 2013/18
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
2010 yılında 3402 sayılı Kadastro Kanununa 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile eklenen Ek – 4. madde uyarınca 2/B madde alanlarında yapılan kadastro sırasında Narlı Köyü 215 ada 15 parsel sayılı 11932 m2 yüzölçümlü taşınmaz, beyanlar hanesine 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulamasıyla belgesizden Hazine adına orman rejimi dışına çıkarıldığı ve S.. D.. kullanımında olduğu açıklaması yazılarak tarla niteliğiyle Hazine adına tespit edilmiştir.
Davacı, taşınmazın eksik ölçüldüğü iddiasıyla, tutanak tutulmayan ve ormanda kalan bölüme dava açmıştır.
Mahkemece, davanın kabulüne ve 4954 m2’lik taşınmazın davacı adına tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanununa 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile eklenen Ek – 4. madde uyarınca 2/B madde alanlarında yapılan kullanım kadastrosu sırasında tutanak düzenlenmeyen ormanda kalan bölümünün tahdidinin iptali istemine ilişkindir.
Dosya kapsamından, dava konusu edilen taşınmaz bölümüne 5831 sayılı Kanun ile 3402 sayılı Kadastro Kanununa eklenen – 4. madde gereğince tutanak düzenlenmediği anlaşılmaktadır. 3402 sayılı Kanunun 25/son maddesi gereğince kadastro mahkemesinin görevi her taşınmaz hakkında tutanak düzenlendiği gün başlar, tutanak düzenlenmeyen yerde kadastro mahkemesi görevli değildir. Görev kamu düzenine ilişkin olup, taraflarca ileri sürülebileceği gibi mahkemece de her aşamada re’sen gözönünde bulundurulabilir. Bu durumda mahkemece davanın görev yönünden reddine ve dosyanın genel mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde, işin esasa girilerek karar verilmiş olması isabetsizdir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların bu aşamada incelenmesine yer olmadığına 04/03/2014 günü oy birliği ile karar verildi.