Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2013/10812 E. 2014/2804 K. 04.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/10812
KARAR NO : 2014/2804
KARAR TARİHİ : 04.03.2014

MAHKEMESİ : Pütürge Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 27/12/2010
NUMARASI : 2010/22-2010/183

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı E.. K.. tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Kadastro sırasında, D… Köyü 104 ada 4 ve 6 parsel sayılı, sırasıyla 6412,85 m2 ve 7507,35 m2 yüzölçümlü taşınmazlar orman niteliğiyle tesbit ve Hazine adına tescil edilmiştir.
Davacılar S.. K.. ve E.. K.. 104 ada 23 parsel sayılı taşınmazlarının yüzölçümünün eksik tesbit edildiği iddiasıyla, kadastro mahkemesine dava açmışlardır.
Kadastro mahkemesince; kadastro tutanağının kesinleşmesinden sonra dava açıldığı gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiş ve kararın kesinleşmesi üzerine dosya asliye hukuk mahkemesine gönderilmiştir. Davacılar asliye hukuk mahkemesindeki duruşmada alınan beyanlarında 104 ada 4 ve 6 parsel sayılı taşınmazların tapusunun iptali ile dilekçelerindeki talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmişlerdir. Mahkemece, davanın hak düşürücü sürenin geçirildiği gerekçesi ile reddine karar verilmiş, hüküm davacı E.. K.. tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde, 5304 sayılı Kanun hükümleri ile değişik 3402 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 29/12/2008 – 28/01/2008 tarihleri arasında ilân edilen orman kadastrosu ve 01/09/2009 – 30/09/2009 tarihleri arasında ilân edilen arazi kadastrosu vardır.
İncelenen dosya kapsamına göre, yerel mahkemece keşif yapılmadan 6831 sayılı Kanunun 11/1. maddesine göre orman olarak kesinleşen taşınmazın tapusunun iptali isteminin 10 yıllık süre içinde tapuya dayalı olarak açılabileceği, davacının ise, zilyetliğe dayalı dava açtığı gerekçesiyle davanın hak düşürücü süreden reddine karar verilmişse de, karar tarihinden sonra 01 Mart 2014 tarihli Resmî Gazetede yayımlanıp aynı gün yürürlüğe giren 6527 sayılı Kanunun 1. maddesinde 6831 sayılı Orman Kanununun 11. maddesinin birinci, ikinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları değiştirilmiş “Orman kadastro komisyonlarınca alınan kararlara ilişkin düzenlenen tutanak ve haritalar askı suretiyle otuz gün süre ile ilân edilir. Bu ilân ilgililere şahsen yapılan tebliğ hükmündedir. Tutanak ve haritalara karşı itirazı olanlar; askı tarihinden itibaren otuz gün içinde kadastro mahkemelerinde, kadastro mahkemesi olmayan yerlerde kadastro davalarına bakmakla görevli mahkemelerde dava açabilirler. İlân süresi geçtikten sonra, dava açılmayan kararlara ilişkin düzenlenen tutanak ve haritalar kesinleşir. Orman kadastro komisyonlarınca düzenlenen tutanak ve haritaların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukukî sebeplere dayanarak Hazine hariç itiraz olunamaz
ve dava açılamaz.” hükmü getirilmiştir. Yapılan bu kanunî düzenleme ile orman olarak tesbiti yapılıp kesinleşen tutanaklara karşı 10 yıllık hak düşürücü süre içinde zilyetliğe dayalı olarak da dava açılabileceği kabul edilmiştir.
Açıklanan kanunî düzenleme karşısında, zilyetliğe dayalı olarak dava açılabileceği de gözününde bulundurularak tarafların delilleri toplanıp oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu gibi hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırı olup bozma nedenidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı E.. K..’un temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 04/03/2014 günü oy birliği ile karar verildi.