YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/10793
KARAR NO : 2014/723
KARAR TARİHİ : 20.01.2014
MAHKEMESİ : Osmaniye 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 05/10/2012
NUMARASI : 2008/106-2012/604
Taraflar arasındaki orman tahdidine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı A.. A.. vekili ve davalı Orman Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine kadastro mahkemesinde açılan davada, D.. K..de 79 nolu Orman Tahdit Komisyonunca yapılan orman kadastrosunda orman sınırları içine alınan 162 sayılı parselin orman sınırı içine alınmasının yanlış olduğu iddiası ile orman tahdidine itiraz davası açılmıştır.
Mahkemece, davanın altı aylık hak düşürücü süre geçtikten sonra açılması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; hükmün, davacı A.. A.. tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 10/05/2007 gün ve 2007/3783 – 6211 sayılı kararı ile görev yönünden bozulmuştur.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra, davalı taşınmazın, Hazineye ait 104 ada 143 ve 144 sayılı parseller içinde kaldığı belirlenerek davanın kabulü ile 104 ada 143 ve 144 sayılı parsellerin (A) harfi ile işaretli bölümlerinin tapu kayıtlarının iptali ile veraset ilâmındaki payı oranında davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapu kaydına dayanılarak açılan orman tahdidinin iptali istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1955 yılında yapılan arazi kadastrosunda çekişmeli yer, 162 parsel sayısı ile M…A… ve arkadaşları adlarına tesbit edilip tapuya tescil edilmiştir. Orman kadastrosu 2002 yılında yapılmış, 30/06/2003 tarihinde ilân edilmiş, 30/12/2003 tarihinde kesinleşmiştir.
Osmaniye Tapu Müdürlüğünün 08.12.2013 tarihli yazısı ekinde gönderilen kadastro tutanak örneklerine göre, yörede 2007 yılında 3402 sayılı Kanunun Ek-8. maddesi gereğince kadastronun yapıldığı ve çekişmeli taşınmazlar hakkında 104 ada 143 ve 144 parsel numaraları ile kadastro tutanaklarının düzenlendiği anlaşılmaktadır. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 27. maddesinde “mahalli hukuk mahkemelerinde görülmekte olan kadastro ile ilgili henüz kesinleşmemiş bulunan taşınmaz mala ilişkin davalar hakkında o taşınmaz için kadastro tutanağı düzenlendiği tarihte, bu mahkemelerin görevi sona erer ve davalara ait dosyalar resen devrolunur” denilmektedir.
Görev, kamu düzeni ile ilgili olup, mahkemece yargılamanın her aşamasında kendiliğinden görülmesi gerekir. O halde, görevsizlik kararı verilerek dosya kadastro mahkemesine gönderilmelidir.
Her ne kadar, daha önce kadastro mahkemesine açılan davada, mahkemenin, 6 aylık hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle davanın reddine dair verdiği karar, Dairece, görev yönünden bozulmuş ise de, o karardan sonra yörede kadastro yapılarak taşınmazlar hakkında tutanak düzenlendiğinden, oluşan bu yeni durum karşısında kadastro mahkemesinin görevi yeniden doğmuştur.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı A.. A.. vekili ve davalı Orman Yönetimi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer yönlerin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 20.01.2014 günü oy birliği ile karar verildi.