Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2013/10716 E. 2014/796 K. 21.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/10716
KARAR NO : 2014/796
KARAR TARİHİ : 21.01.2014

MAHKEMESİ : Çarşamba Kadastro Mahkemesi
TARİHİ : 24/01/2012
NUMARASI : 2010/37 – 2012/2

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı H.. H.. tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Kadastro sırasında Samsun İli, Ayvacık İlçesi, S..K.., 163 ada 11 ve 12 parsel sayılı sırasıyla 2336.69 m2 ve 2775.78 m2 yüzölçümündeki tek katlı kargir ev ve tarla nitelikli taşınmazlar, kadastro mahkemesinin 2007/56 Esas sayılı dosyasında dava konusu olmaları nedeniyle malik haneleri açık bırakılmak suretiyle tesbit edilmiştir. Kadastro mahkemesinin 2007/56 Esas sayılı dosyasında davacı Orman Yönetimi taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla tesbitten önce 01.05.2007 tarihinde Çarşamba Kadastro Mahkemesinde dava açmıştır.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazların bulunduğu S… K..ün İçişleri Bakanlığının 02.02.2008 gün ve 2008/9759 sayılı yazısı ile Taşova İlçesine bağlandığı, bu nedenle davada Taşova Kadastro Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle mahkemenin yetkisizliğine ilişkin verdiği 29.04.2008 gün ve 2007/56 – 2008/202 sayılı kararı temyizsiz kesinleşmiştir. Taşova Kadastro Mahkemesince, kadastro müdürlüğü tarafından taşınmazlara malik tesbiti yapılması için hasımsız olarak 06.07.2007 tarihinde açılıp, temyize konu dava ile birleşen 2008/12 Esaslı davanın kabulüne, Orman Yönetiminin H.. H.. ve K.. Tüzel Kişiliği aleyhine açtığı davasının husumetten reddine ve çekişmeli taşınmazların orman niteliğiyle H.. H.. adına tapuya tesciline karar verilmiş, davacı Orman Yönetimi ve davalı H.. H.. tarafından temyiz edilmesi üzerine hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 18.03.2010 gün ve 420-3452 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; [Çarşamba Adlî Yargı çevresi içinde yer alan Ayvacık İlçesi, S… K..de 2007 yılında yapılan genel kadastroda çekişmeli parseller davalı adına tesbit edilmiş, askı ilânı süresi içinde Orman Yönetimi tarafından açılan dava sırasında, İçişleri Bakanlığınca S.. K..ün T.. İlçesine bağlanması üzerine, Çarşamba Kadastro Mahkemesince yetkisizlik kararı verilerek dosya Taşova Kadastro Mahkemesine gönderilmiş, Taşvova Kadastro Mahkemesince yetki benimsenerek, davanın reddine karar verilmişse de, H.U.M.K’nın 9. maddesinde yazılı “taşınmaza ilişkin davalar, taşınmazın idari olarak sınırları içinde bulunduğu yer mahkemesinde görülür.” 3402 sayılı Kanunun 26/son maddesinde yazılı “Kadastro mahkemesinin yetkisi her taşınmaz mal hakkında kadastro tutanağının düzenlendiği günde başlar. Bu yetkiyi bölgenin idari sınırları belli eder. Yeni ilçe kurulup, teşkilatlanarak faaliyete geçmesi hali hariç, idari kuruluşta yapılan değişiklik sebebiyle daha sonra başka bir bölgeye bağlanan taşınmaz mallara ilişkin uyuşmazlıklar, kadastroya başlama gününde yetkili olan kadastro mahkemesi tarafından karara bağlanır.” hükümleri gereğince ve yetki kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında re’sen gözetileceğinden, davada Çarşamba Kadastro Mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek yetkisizliğe karar verilmesi gerektiği ve ayrıca, çekişmeli parsellerin kadastro mahkemesinin 2007/56 Esas sayılı dosyasında davalı olmaları nedeniyle malik hanelerinin açık bırakıldığı, Orman Yönetimi tarafından H.. H.. ve S.. K..nin davalı gösterildiği, ancak, tesbit tutanağının kazanma sütununda, çekişmeli taşınmazların dava dışı kişilerin zilyetliğinde bulunduğu anlatıldığı halde, bu kişilerin davalı gösterilmediği, taraf teşkilinin sağlanması için Orman Yönetimine olanak tanınması” gereğine değinilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra Çarşamba Kadastro Mahkemesine aktarılmış ve Çarşamba Kadastro Mahkemesince davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazların orman niteliğiyle H.. H.. adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm H.. H.. tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, orman kadastrosuna ve genel arazi kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi gereğince yapılan orman kadastrosu vardır.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesiyle karar verilmişse de; yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli değildir.
Şöyle ki; mahkemece bozma kararından sonra yeniden keşif yapılmamış, bozma öncesinde yapılan keşfe göre hazırlanan uzman bilirkişi raporu hükme esas alınmıştır. Raporda, 1958 tarihli memleket haritasında taşınmazın yeşil renkli, yapraklı ağaç rumuzlu alanda yer aldığı açıklanmışsa da; bu yeşil rengi simgeleyen ve dosyadaki fotoğraflarda da görülen ağaçların cinsi, yaşı, taşınmazdaki dağılımı, kapalılık oranı açıklanmamış, komşu taşınmaz tutanakları getirtilmemiştir. H.. H.., temyizinde özel mülk iddiasına dayandığına göre, bilirkişi raporu bu konuları aydınlatmakta yetersiz olup, hükme esas alınamaz.
O halde; mahkemece öncelikle çekişmeli taşınmaza komşu olan 163 ada 1 parselden 10 parsele kadar olan komşu taşınmazlarla, doğuda Çökekli Köyü sınırları içinde kalan komşu parselleri gösteren kenarlaştırılmış pafta fotokopi örneği ve bu paftaya göre belirlenecek en yakın komşu taşınmazların kadastro tesbit tutanakları getirtilmeli, daha sonra yöreye ait en eski tarihli memleket haritası ile tesbit tarihinden geriye doğru 20 yıl öncesi yıllara ait memleket haritası ve bu haritaların yapımına esas alınan stereoskopik hava fotoğrafları getirtilip uygulanmak suretiyle taşınmazın bu belgelere göre niteliği belirlenmeli, orman sayılmayan yerlerden ise H.. H..nin de mülkiyet iddiası bulunduğundan öncesinin ne olduğu, kullanılıp kullanılmadığı, kullanılıyorsa zilyetliğin ne zaman başlayıp nasıl sürdürüldüğü, kimden kime geçtiği ve ekonomik amacına uygun olup olmadığı, maddi olaylara dayalı ve ayrıntılı olarak sorulup saptanmalı, ziraat uzmanından taşınmazın eğimi, bitki örtüsü, toprak yapısı, üzerindeki ağaçların cinsi, yaşı, taşınmazdaki dağılımı, kapalılık oranı gibi konularda bilimsel verilere dayalı rapor alınmalı, çevresiyle birlikte değerlendirildiğinde orman içi açıklık niteliğindeki yerlerden olup olmadığı belirlenmeli, tutanağın malik hanesinin boş olduğu ve 3402 sayılı Kanunun 30/2. maddesi gereğince re’sen de toplanacak delillerle gerçek hak sahibinin belirlenmesi gerekeceğinden tüm deliller çerçevesinde karar verilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; H.. H..nin temyiz itirazlarının kabulü ile usûl ve kanuna uygun olmayan hükmün BOZULMASINA 21.01.2014 günü oy birliğiyle karar verildi.