YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/10706
KARAR NO : 2014/794
KARAR TARİHİ : 21.01.2014
MAHKEMESİ : Dalaman (Kapatılan) Kadastro Mahkemesi
TARİHİ : 21/04/2011
NUMARASI : 2010/180 – 2011/29
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
2010 yılında 3402 sayılı Kanunun (5831 sayılı Kanunun 8. maddesiyle eklenen) Ek 4. madde uyarınca 2/B madde alanlarında yapılan kadastro sırasında K… K.. 114 ada 80 parsel sayılı 964 m² yüzölçümlü taşınmaz, beyanlar hanesine “6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulamasıyla belgesizden Hazine adına orman rejimi dışına çıkarıldığı ve Z.. Y..’ın kullanımında olduğu” açıklaması yazılarak tarla niteliğiyle Hazine adına tesbit edilmiştir.
Davacı Orman Yönetimi, taşınmazın eylemli orman niteliğinde olduğu ve 2/B madde koşullarını taşımadığı iddiasıyla, orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tescil edilmesi ve beyanlar hanesindeki şerhlerin silinmesi istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, tesbitin doğru olduğu gerekçesiyle davanın reddine, yapılan kadastro çalışmasının yerinde olduğunun tesbitine karar verilmiş, hüküm davacı Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 3402 sayılı Kanunun (5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile eklenen) Ek 4. madde uyarınca 2/B madde alanlarında yapılan kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre 1943 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, daha sonra 1744 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 1981 yılında ilân edilerek kesinleşen aplikasyon ve 2. madde uygulaması, 1992 ylında kesinleşen 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B uygulaması vardır.
Mahkemece verilen karar, usûl ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki; çekişmeli 114 ada 80 parsel sayılı taşınmazın Dalaman Kadastro Mahkemesinin 2013/55 sayılı dosyasında davalı olduğu ve tutanak aslının da o dosyada bulunduğu anlaşılmaktadır. Kadastro hâkimleri infaza elverişli doğru sicil oluşturmakla görevli ve yetkilidirler. Aynı parsel hakkında açılmış davaların H.U.M.K.’ın 45. maddesi uyarınca birleştirilerek görülmesi zorunludur. Aksi taktirde, infaz kabiliyeti olmayan birbiriyle çelişkili kararlar verilebilecektir. Aynı zamanda eldeki dava kadastro mahkemesinin 2013/55 sayılı dosyasına 3402 sayılı Kanunun 26/D maddesi gereğince katılma niteliğindedir. Bu durumda; öncelikle, iş bu dava dosyası kadastro mahkemesinin 2013/55 Esas sayılı dava dosyası ile birleştirilerek yargılama yapılması ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, tutanak aslı getirtilmeden işin esasına girilerek karar verilmiş olması doğru değildir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle; davacı Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulüyle usûl ve kanuna uygun olmayan hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer yönlerin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 21/01/2014 günü oy birliği ile karar verildi.