Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2013/107 E. 2013/1428 K. 18.02.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/107
KARAR NO : 2013/1428
KARAR TARİHİ : 18.02.2013

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
2008 yılında yapılan kadastro sırasında … Köyü, 107 ada 203 parsel sayılı, 14541,10 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, ağaçlık ve fındık bahçesi niteliğiyle Hazine adına tesbit edilmiştir. Davacı, tapulu taşınmazının orman parseli içinde bırakıldığını ileri sürerek dava açmıştır. Mahkemece, çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapu kaydının iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre orman sınırlandırması yapılmış, taşınmaz orman sınırları dışında bırakılmıştır.
İncelenen dosya kapsamına ve kararın dayandığı gerekçeye göre, davacı dilekçesinde … Köyünde yapılan kadastro çalışmasında kendisine ait tapulu taşınmazının 107 ada 203 parsel sayılı taşınmaz içinde kaldığını ileri sürerek dava açmıştır. Mahkemece, taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, aynı parsel hakkında davacı … Yönetiminin Hazine aleyhine açtığı kadastro tesbitine itiraz davasının halen kadastro mahkemesinin 2012/21 sayılı dosyasında derdest olduğu anlaşılmaktadır. Kadastro mahkemesindeki dava nedeniyle taşınmazın kadastro tutanağı kesinleşmediğinden, görevli mahkemenin kadastro mahkemesi olması nedeniyle, Asliye hukuk mahkemesince görevsizlik kararı verilip, dosyanın kadastro mahkemesine gönderilmesi gerekir. Sonradan açılan davalar 3402 sayılı Kanunun 26/D maddesi gereğince davaya katılma olarak kabul edilerek kadastro mahkemesince aynı parsel hakkındaki dosyalar birleştirilip yargılamaya devam edilerek uyuşmazlığın esasının çözümlenmesi gerekirken, bu yön gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm tesisi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı …’nın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer yönlerin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 18.02.2013 günü oy birliği ile karar verildi.