YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/10597
KARAR NO : 2014/2215
KARAR TARİHİ : 20.02.2014
MAHKEMESİ : Kozluk Kadastro Mahkemesi
TARİHİ : 08/05/2013
NUMARASI : 2008/272-2013/1
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı S.. Y.. tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında, dava konusu B.. İli, .. İlçesi, …. Köyü, İkicize Mevkiiinde bulunan 137 ada 1 parsel sayılı taşınmaz, 15.815,97 m2 yüzölçümü ve ham toprak vasfıyla Hazine adına tesbit edilmiştir.
Asıl dosya davacısı S.. Y.. ve birleşen dosya davacısı M.. Y.. ayrı ayrı dava dilekçelerinde; dava konusu 137 ada 1 parsel sayılı taşınmazın Hazine adına tescil edildiğini, oysa, taşınmazın yaklaşık 50 yıldır zilyetliklerinde bulunduğunu, idare adına yapılan tesbitin iptali ile kendi adlarına tapuya tesciline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, asıl dosya davacısı S.. Y..’ın açmış olduğu dava; dava konusu taşınmazın tarım arazisi niteliğinde olmadığı, üzerinde yabancı otlar ve çalılık bulunduğu, parselin Devletin hüküm ve tasarrufu altında kalan yerlerden olması gerektiği anlaşılmakla davacının davasının sübut bulmadığından reddine, birleşen dosya davacısı M.. Y..’ın 2008/287 Esas numaralı birleşen dosya açısından açmış olduğu davasının ise; keşifte göstermiş olduğu yerin davalı 137 ada 1 parsel dışında kaldığından bahisle reddi ile, dava konusu olan 137 ada 1 nolu parselin tesbit gibi Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, asıl dosya davacısı S.. Y.. tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan incelemede; yerel mahkemenin yargılamayı sonuçlandırdığı 08.05.2013 tarihli son oturumda oluşturulan kısa kararda “C- Davacılar R… Y.. ve Y.. Ö.. 2008/287 Esas numaralı birleşen dosya açısından açmış oldukları davanın reddine, dava konusu olan 137 ada 2 nolu parselin tesbit gibi tesciline, davacılar R.. Y..ve Y.. Ö.. tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,” dendiği halde, gerekçeli kararda bu kısım yer almamakta olup çelişki oluşturmaktadır. Oysa, kısa kararla gerekçeli kararın çelişik olması mutlak bozma nedeni oluşturur (İ.B.B.G.K. 10.04.1992 t, 1991/7 E. – 1992/4 K.).( Hukuk Muhakemeleri Kanunun 298/2 maddesi).
SONUÇ. Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı S.. Y..’ın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer yönlerin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 20/02/2014 günü oy birliği ile karar verildi.