Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2013/10260 E. 2014/1721 K. 11.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/10260
KARAR NO : 2014/1721
KARAR TARİHİ : 11.02.2014

MAHKEMESİ : Gercüş (Kapatılan) Kadastro Mahkemesi
TARİHİ : 06/06/2013
NUMARASI : 2012/10-2013/4

Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Kadastro sırasında … Köyü 119 ada 25 parsel sayılı 12.217,12 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, ham toprak niteliğiyle belgesizden Hazine adına tesbit edilmiştir.
Davacı O.. A.., taşınmazın 20 yılı aşkın süredir zilyetliğinde olduğunu, bağ olarak kullandığını belirterek, adına tescili istemiyle dava açmış, 26.10.2009 tarihli celsede davasını ıslah ettiğini, 209 ve 210 sayılı parsellerde de hakkı bulunduğunu, bu kısımların da adına tescilini istemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ve dava konusu 119 ada 25 sayılı parselin krokide gösterilen (A) kısmının davacı adına, (B) kısmının Hazine adına tapuya tesciline, 119 ada 209 sayılı parsel hakkındaki davanın feragat nedeniyle reddine, tesbit gibi tesciline, 119 ada 210 sayılı parsele yönelik davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, tesbit gibi tesciline karar verilmiş, davalı Hazine tarafından temyiz edilmekle hüküm Yargıtay 20. Hukuk Dairesi’nin 02/04/2012 tarihli ve 2011/16960 E – 2012/4945 K sayılı kararıyla bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle: “Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; dava konusu 119 ada 25 parsel sayılı taşınmaza, doğu yönden 128 ada 1 nolu orman parseli komşu olduğundan ve yörede orman kadastrosunun 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesine göre yapıldığı anlaşıldığından, taşınmazın niteliğinin belirlenmesi ve orman araştırmasının yapılması gerekir.
Mahkemece, eski tarihli ve 1980’li yıllara ait memleket haritası ve hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir mühendis ve bir fen elemanı yardımıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri, yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalıdır.
Yukarıda açıklanan yöntemle yapılacak araştırma sonucu, taşınmazların öncesinin orman sayılan yerlerden olduğunun saptanması halinde; ormanlarda sürdürülen zilyetliğe değer verilemeyeceğinden, davanın reddi gerekir. Dava konusu taşınmazın orman sayılan yerlerden olmadığı belirlendiği takdirde, bu kez, zilyetlik yolu ile kazanma koşullarının araştırılması gerekir.
Öte yandan dava dilekçesinde ve askı ilan süresi içinde 119 ada 209 ve 210 parsellere karşı dava açılmadığından, kadastro davalarında ıslah ile taraf ve parsel numarası değiştirilemeyeceğinden, mahkemece ıslah talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, parsellerin tutanaklarının davalı hale getirilerek, yeniden sicil oluşturulması da usûl ve kanuna aykırıdır.” gereğine değinilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra, davanın kısmen kabul kısmen reddine, 119 ada 209 ve 210 sayılı parsellere yönelik ıslah talebinin reddine, 119 ada 209 ve 210 parsellerin tesbit gibi tesciline, 119 ada 25 sayılı parselin tesbitinin iptaline, davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, davalı Tepecik Köy Tüzelkişiliğine açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeni ile reddine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından 119 ada 25 sayılı parsele yönelik olarak temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi hükmüne göre yapılıp 03/09/2008 – 03/10/2008 tarihleri arasında ilân edilen orman kadastrosu ve 15/04/2009 – 15/05/2009 tarihleri arasında ilân edilen arazi kadastrosu vardır.
Mahkemece verilen karar usûl ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki; mahkemenin 08/07/2010 gün 2009/3 E – 2010/37 K sayılı kararında, çekişmeli 119 ada 25 sayılı parsel hakkında 25/A kısmının davacı adına ve 25/B kısmının ise davalı Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verildiği, bu kararın sadece davalı Hazine tarafından temyiz edilmesi sonucunda kararın bozulduğu ve bunun sonucunda Hazine lehine usûlî müktesep hak doğduğu gözönüne alınmadan 119 ada 25 sayılı parsel sayılı taşınmazın tamamının davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi ve bozma kararında 119 ada 209 ve 210 sayılı parsellere karşı dava açılmadığı ve bu parseller yönünden bir karar verilmemesi gerektiği belirtilmiş olmasına rağmen, dava konusu olmayan 119 ada 209 ve 210 parseller hakkında karar verilerek sicil oluşturulmuş olması doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 11/02/2014 günü oy birliği ile karar verildi.