Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2013/10204 E. 2014/1910 K. 17.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/10204
KARAR NO : 2014/1910
KARAR TARİHİ : 17.02.2014

MAHKEMESİ : Yalova 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 25/06/2013
NUMARASI : 2012/561-2013/360

Taraflar arasındaki tapu iptali tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Kadastro sırasında .. Köyü 158 parsel sayılı 2600 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, belgesizden İ…. Ö.. adına tesbit edilmiş, daha sonra yenileme kadastrosu sonucu 110 ada 4 parsel numarasını alarak davalılar adına tapuya tescil edilmiştir.
Davacı vekili, taşınmazın 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulamasıyla Hazine adına orman rejimi dışına çıkarıldığını iddia ederek, tapu kaydının iptali ve Hazine adına tapuya tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, davacılar ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine hüküm, Dairenin 09.05.2012 gün ve 2011/15673 – 2012/6930 sayılı kararıyla; “karar tarihinden sonra yürürlüğe giren 6292 sayılı Kanunun uygulanması gerektiği” gerekçesiyle bozulmuştur.
Bozma sonrası davacı Hazine ıslah dilekçesi ile 110 ada 4 parsel sayılı taşınmazın belirlenecek eylemli orman niteliğinde olan kısımlarının orman niteliğiyle Hazine adına tescilini istemiştir.
Bozma kararına uyulduktan sonra, davanın ıslah dilekçesi de dikkate alınarak kabulüne, dava konusu .. Köyü 110 ada 4 sayılı parselin ek bilirkişi raporunda eylemli orman olduğu tesbit olunduğundan, tapu kaydının iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulamasına dayalı tapu iptali ve tescil niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1947 yılında 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, 1950 yılında 5653 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan makiye ayırma, 1959 yılında genel arazi kadastrosu, 21.11.1991 tarihinde ilânı yapılıp kesinleşen aplikasyon ve 3302 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması vardır.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen 2/B sınırları içinde kalan tapu kaydının iptal ve tesciline ilişkindir.
Mahkemece, davacı Hazinenin ıslah talebi kabul edilerek, davaya eylemli orman iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil olarak devam edilmişse de, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 177. maddesine göre ıslah, tahkikatın sona ermesine kadar yapılabilir. Yargıtayca hüküm bozulduktan sonra, bu yoldan faydalanmaya imkân bulunmamaktadır. Yargıtayın 04.02.1948 gün ve 10/3 sayılı içtihadı birleştirme kararında da; “Hükmün Yagıtayca bozulması üzerine hüküm mahkemesinde yapılan yeni tahkikat sırasında ıslah yapılması mümkün değildir.” denilerek bozmadan sonra ıslaha izin verilmemektedir.
Bu durumda, dava konusu taşınmaz hakkındaki dava, dava dilekçesinde olduğu gibi 2/B’lik alanda kalan tapu kaydının iptal ve tescili olarak kabul edilip bozma gereğince işlem yapılarak, 6292 sayılı Kanun (özellikle bu Kanunun 7/1-a maddesi) hükümleri nazara alınarak karar verilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine 17.02.2014 günü oy birliği ile karar verildi.