Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2013/10043 E. 2014/1908 K. 17.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/10043
KARAR NO : 2014/1908
KARAR TARİHİ : 17.02.2014

MAHKEMESİ : Alaşehir Kadastro Mahkemesi
TARİHİ : 31/05/2013
NUMARASI : 2009/158-2013/3

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Kadastro sırasında, .. Köyü 320 ada 1 ve 321 ada 16 parsel sayılı sırasıyla 1660,39 m2 ve 28053,14 m2 yüzölçümlü taşınmazlar, tarla niteliğiyle kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle belgesizden davalı Z.. G.. adına tespit edilmiştir.
Davacı Hazine, taşınmazların zilyetlikle kazanılacak yerlerden olmadığı iddiasıyla dava açmıştır.
Mahkemece, çekişmeli 321 ada 16 sayılı parsel yönünden davanın reddi ile tespit gibi tesciline, 320 ada 1 sayılı parsel yönünden davanın kabulü ile orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş; davacı Hazine tarafından 321 ada 16 parsele yönelik olarak temyiz edilmesi üzerine hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 06.05.2009 gün ve 2009/5742 – 7565 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “Dava konusu taşınmazın bulunduğu yere ait 15 – 20 yıl önce en az iki zamanda birbirini izleyen bindirmeli olarak çekilen çiftli hava fotoğrafları ve bu fotoğrafların yorumlanması ile üretilen memleket haritaları ve standart topografik fotogrametri yöntemi ile düzenlenen kadastro haritalarının, özellikle ön bindirmeli çekilen ve birbirini izleyen streoskopik çift hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelenip taşınmazın niteliğinin, konumunun ve kullanım durumunun anlatılan bilimsel yöntemle kesin olarak belirlenmesi, dava konusu taşınmazın orman sayılmayan ve zilyetlikle kazanılabilecek yerlerden olduğunun belirlenmesi halinde, dava konusu taşınmaz ve etrafını gösterir ve ilk defa o yerde grafik ya da fotogrametri yöntemiyle düzenlenen 1/5000 ölçekli arazi kadastro paftasının orijinal fotokopi örneği ile taşınmaza bitişik ya da yakın komşu parsellerin, kadastro tespit tutanak örnekleri ve bu parsellere uygulanan tapu ve vergi kayıtları ilk oluşturulduğu günden itibaren tüm gittileri ile, yine en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları ile M.K,’nun 713. maddesine dayanılarak açılan davalarda dava tarihinden, kadastro tespitine itiraz davalarında ise tespit tutanağının düzenlendiği tarihten 15 – 20 yıl önce iki ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları ve bu fotoğraflara dayanılarak üretilmiş orijinal renkli memleket haritaları bulunduğu yerlerden istenerek, bu belgeler ziraat fakültelerinin toprak bölümünden mezun olan bir ziraat mühendisi, bir harita – kadastro (jeodezi ve fotogrametri) mühendisi ile bir orman yüksek mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu yardımıyla, dava konusu taşınmaz ile çevresine uygulanıp bu belgelerde dava konusu yer belirlendikten sonra, hava fotoğrafları ve dayanağı haritalar stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelettirilip taşınmazın niteliğinin bu belgelerde ne şekilde görüldüğü, imar ve ihya ile zilyetliğin hangi tarihte başlayıp tamamlandığı belirlenmeli, bu belgeler ile kadastro paftası, pafta düzenlenmemişse dava konusu taşınmazın 23/06/2005 gün ve 9070 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla yürürlüğe konulan BÖHHBÜY (Büyük Ölçekli Haritalar ve Harita Bilgileri Üretim Yönetmeliği) hükümlerine göre koordinatlı olarak düzenlenecek haritası hem 1/5000 ve hem de 1/25000 ölçeklerinde eşitlenerek kadastro paftası ile düzenlenen harita, komşu ve yakın komşu taşınmazları da içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle çekişmeli taşınmazın konumu, hava fotoğrafları ile orijinal renkli memleket haritaları üzerinde gösterir biçimde bilirkişi kurulundan ayrıntılı ve bilimsel verileri içerir rapor alınmalı, taşınmazın öncesinin ne olduğu, imar ve ihya yapılmışsa hangi tarihte başlayıp bitirildiği, kimden kime kaldığı, zilyetliğin ne zaman başlayıp nasıl sürdürüldüğü ve ekonomik amacına uygun olup olmadığı, maddî olaylara dayalı ve ayrıntılı olarak, taşınmaz başında dinlenecek yerel bilirkişiler ile taraf tanıklarından sorulmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözlerinin doğruluğu yukarıda belirtilen ve gerçeğin kendisi olan belgelere dayalı olarak düzenlenecek bilirkişi kurulu raporuyla denetlenmeli ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmeli” denilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın reddine, Manisa İli, Alaşehir İlçesi, .. Köyü, 321 ada, 16 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi, 28.053,14 m2 ve tarla niteliğiyle davalı Mustafa oğlu Z.. G.. adına tapu siciline tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 5304 sayılı Kanunla değişik 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre orman sınırlandırması yapılmış, taşınmazlar orman sınırları dışında bırakılmıştır.
Mahkemece yapılan keşifte dinlenilen orman, ziraat ve yerel bilirkişiler, çekişmeli yerin % 18 eğimli, 10 yaşlı, 60’a yakın elma ve kestane ağacı olan, zemin işlenmemiş, eğrelti otlarıyla kaplı arazi niteliğinde olduğunu bildirmiş, dosyadaki arazinin fotoğraflarından da bu durum anlaşılmıştır. Dava konusu taşınmazın davacı tarafından kullanıldığı, ağaçlar dikilmeden önce, tarım arazisi olarak kullanıldığı tanıklarca söylenmiş, ancak ne şekilde kullanıldığı, iradi terk durumu olup olmadığı tam olarak açıklanmamıştır. Ziraat bilirkişisi de toprak analizleri yaparak, kaç yıldır tarımda kullanıldığını tesbit etmediği için, ağaç dikilmeden önce de tarım arazisi olarak kullanılıp kullanılmadığı, kullanılmış ise ne şekilde kullanıldığı, anlaşılamamıştır. Bu nedenle, mahkemece; ziraat bilirkişi, mahallli bilirkişiler ve tanıklarla tekrar keşif yapılarak, taşınmazın davacı tarafından ağaçlar dikilmeden önce kaç yıl ve ne şekilde kullanıldığı araştırılmalı, mahalli bilirkişi ve tanıklara zilyetlik durumu maddi olgulara dayalı ayrıntılı olarak açıklattırılmalı, davacının ekip biçmek gibi bir zilyetliği olup olmadığı ve kaç yıldır kullanıldığı ve zilyetliği iradi terk durumu olup olmadığı araştırılmalı, ziraat bilirkişiden taşınmazın toprak yapısı, eğimi, kaç yıl önce imar ve ihya edildiği ve ne zamandır tarımda kullanıldığı, kaç yıldır kullanılmadığı konusunda ayrıntılı rapor alınmalı, taşınmazdan toprak örnekleri alınarak toprak analizleri yaptırılmalı ve ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 17.02.2014 günü oy birliğiyle karar verildi.