Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2012/9839 E. 2013/2429 K. 08.03.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/9839
KARAR NO : 2013/2429
KARAR TARİHİ : 08.03.2013

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki orman tahdidine itiraz ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili, 17/11/2005 tarihli dava dilekçesi ile ….Mevkisindeki yaklaşık 3 dönüm kadar olan taşınmazın uzun yıllardır davacı müvekkilleri tarafından kullanıldığını, taşınmazın orman sayılan yerlerden olmadığı halde 5 nolu Orman Kadastro Komisyonu tarafından orman sınırları içine alındığını belirterek, orman tahdidinin iptali ile taşınmazın davacı müvekkilleri adına tescili talebiyle kadastro mahkemesinde dava açmıştır. Kadastro mahkemesince verilen davanın kabulüne, (A) ile gösterilen 860 m²’lik kısmın …, (B) ile gösterilen 755 m²’lik kısmın Neşet Şimşek adına tapuya tesciline ve orman kadastrosunun bu şekilde iptaline dair karar, davalı … Yönetimi vekilinin temyizi üzerine; Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 30.09.2009 gün ve 2009/12868 E. – 13641 K. sayılı kararıyla bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle: [Yapılan keşif sonrasında çekişmeli taşınmazların tamamının …. Köyü kadastro sınırları içinde kaldığı ve Macar (Gebiz) Köyünde yapılan orman kadastrosu sırasında orman sınırları içine alındığı, halen ….Devlet ormanı sınırları içinde orman alanı olduğu belirlenmiştir. Çekişmeli taşınmazların bulunduğu Macar (Gebiz) Köyünde orman kadastrosu 20.04.1990 tarihinde ilân edilerek 20.10.1990 tarihinde kesinleşmiştir. 6831 sayılı Kanunun 11. maddesinin 1. fıkrası gereğince “Orman kadastro komisyonlarınca düzenlenen tutanakların askı suretiyle ilânı, ilgililere şahsen yapılan tebliğ hükmündedir. Tutanak, harita ve kararlara karşı askı tarihinden itibaren altı ay içinde kadastro mahkemelerine, kadastro mahkemesi olmayan yerlerde kadastro davalarına bakmakla görevli mahkemeye müracaatla sınırlamaya ve 2 nci maddeye göre orman sınırları dışına çıkarma işlemlerine …, (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) Orman Genel Müdürlüğü ve hak sahibi gerçek ve tüzel kişiler itiraz edebilir. Bu müddet içinde itiraz olmaz ise, komisyon kararları kesinleşir. Bu süre hak düşürücü süredir. Ancak, tapulu gayrimenkullerde tapu sahiplerinin, on yıllık süre içerisinde dava açma hakları mahfuzdur.” Davacılar, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanmış olduklarından, gösterilen 6 aylık kanunî süre içinde dava açmaları gerekir. Davacılar, bu süre geçtikten sonra 17.11.2005 tarihinde dava açmışlardır. 6831 sayılı Kanunun 11. maddesinde gösterilen süreler hak düşürücü süre niteliğinde olup, mahkemece öncelikle gözetilmesi gerekmektedir. Bu nedenle; mahkemece davanın 6 aylık kanunî süre geçtikten sonra açılmış olması nedeni ile görev yönünden reddine karar verilmesi gerekir. Davanın esasını inceleme görevi genel hukuk mahkemelerine aittir. Diğer taraftan, altı aylık süre içinde orman kadastrosuna itiraz davalarına bakmakla görevli kadastro mahkemelerinin, orman sayılmayan yerlerin kişiler adına tescil kararı verme yetki ve görevleri de yoktur. Mahkemece bu konunun düşünülmemiş olmasının isabetsiz olduğu] gereğine değinilmiştir. Kadastro mahkemesince bozma kararına uyulduktan sonra dava dosyası görevsizlik kararıyla asliye hukuk mahkemesine gönderilmiş ve mahkemece; her ne kadar dava konusu taşınmazın orman vasfında olmadığı iddiası ile davacılar tarafından tescil davası açılmış ise de, orman kadastrosunun kesinleşmesinden itibaren 10 yıllık süre geçtikten sonra dava açılamayacağından, dava konusu taşınmazın orman vasfı bu nedenle kesinleştiğinden, davacıların davasının reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dava, orman tahdidine itiraza ve tescil istemine ilişkindir.
Dava konusu taşınmazın bulunduğu …. Köyünde orman kadastrosu, 20.04.1990 tarihinde ilân edilerek kesinleşmiştir.
Mahkemece orman kadastrosunun kesinleşmesinden itibaren 10 yıllık süre geçtikten sonra dava açılamayacağından, davanın reddine karar verilmiş ise de, 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan orman kadastrosuna itiraz ve dava açma süresi, 3 ay; daha sonra yürürlüğe konulan 6831, 1744, 2896, sayılı kanunlar da 1 yıl; 3302 ve 3373 sayılı kanunlarla değişik 6831 sayılı Kanunun 11. maddesine göre orman kadastrosuna itiraz ve dava açma süresi 6 ay olarak belirlenmiştir. Ancak, 3373 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan orman kadastrosunda tapulu taşınmazlar için tapu sahiplerine tapuya dayanarak orman kadastrosuna itiraz davası açmak için 10 yıllık hak düşürücü süre getirilmiştir. Yukarıda sayılı kanunlarla tanınan bu sürelerin tamamı hak düşürücü sürelerdir. Bundan ayrı; 13.07.1945 tarihinde yürürlüğe giren 4785 sayılı Kanunun 1. maddesi gereğince bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihte var olan tüm ormanlar hiçbir bildirime gerek kalmadan devletleştirilmiş ve hak sahiplerine yine hak düşürücü süre içinde bedel isteme konusunda olanak tanınmıştır. Davacılar tarafından, dava konusu edilen taşınmazın yörede 1990 yılında yapılan orman kadastrosu sırasında orman olarak sınırlandırılan alan içinde kaldığı ve davacılar tarafından 6831 sayılı Kanunun 11. maddesinde belirlenen 6 aylık süre içinde orman kadastrosuna itiraz davası açılmadığı ve orman tahdidinin kesinleştiği anlaşıldığına göre, davacıların davasının 6 aylık kanunî süre içinde dava açılmadığından hak düşürücü nedenle reddine karar verilmesi gerekirken, farklı bir gerekçeyle reddi doğru değilse de, redde ilişkin hüküm sonuç olarak doğru olduğundan, usûl ve kanuna uygun olan hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla H.U.M.K.’nun 436/son maddesine göre gerekçe değiştilerek ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine 08/03/2013 günü oy birliği ile karar verildi.