YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/9402
KARAR NO : 2012/14829
KARAR TARİHİ : 21.12.2012
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi Hazine ve Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Çekişmeli Ziyaret Kasabası 204 ada 10 (eski 1661) parsel 53803,20 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, tapuda orman vasfıyla davalı … adına kayıtlıdır. Davacı …, çekişmeli 204 ada 10 parsel sayılı taşınmazın bahçe vasfında olduğu iddiasıyla dava açmış, öncelikle taşınmazın tapusunun iptali ile Ziyaret Belediyesi adına tescilini, mümkün olmadığı takdirde taşınmazın vasfının bahçe olarak değiştirilmesini talep etmiştir. Mahkemece davanın kabulüyle 204 ada 10 parsel sayılı orman vasfıyla Hazine adına kayıtlı taşınmazın tapu kaydının iptali ile bahçe vasfıyle davacı … adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm davalı … Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptali tescil davası niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1994 yılında yapılan ve 31.03.1995 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır. Yörede genel arazi kadastrosu 1958 yılında yapılmış ve kesinleşmiştir.
Mahkemece, davacının açtığı tapu iptali ve tescil davasının kabulüne karar verilmiş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Şöyle ki; çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde ilk arazi kadastrosu 1958 yılında yapılmış, çekişmeli taşınmaz 1661 parsel olarak 68700 m2 yüzölçümünde koruluk vasfıyla belgesizden Ziyaret Köyü Tüzel Kişiliği adına tespit görmüştür. Söz konusu tespite dava dışı gerçek kişiler Kadir Kazancı, Abdullah Sözkeser ve Halime Kazancı tarafından kadastro mahkemesine dava açılmış, Hazine, söz konusu taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altında olan yerlerden olduğundan bahisle davaya müdahil olarak katılmış, kadastro mahkemesince taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu belirlendiğinden müdahil Hazinenin davasının kabulüne, 1661 parsel sayılı taşınmazın orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş (1982/564-1991/302), hüküm Yargıtay 17.H.D 03.11.1994 gün 1994/6915-8708 sayılı ilâmıyla onanarak, 16.12.1994 tarihinde kesinleşmiştir. Yörede 1994 yılında yapılan ve 31.03.1995 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B uygulaması sırasında, çekişmeli taşınmaz 06.09.1994 tarihli dış sınır ile ilgili belgelerin 19. sayfasında, “73-74 OS noktalarını birleştiren orman sınır hattının sol tarafında kalan 1661 nolu tapulama parseli Belediye Başkanlığı ve Maliye arasında itiraz nedeniyle davalı olup, 1982/564 sayılı dosya bulunduğu ancak temyiz aşamasında olup kesinleşmediği, söz konusu sahanın devletin hüküm ve tasarrufu altında olan Maliye Hazinesine ait çalılık, boşluk, dereyatağı arazisi olduğu üzerinde maki ve fundalık olarak sakız ağaçları ihtiva ettiği 1957 tarihli memleket haritasında da çalılık olarak gözüktüğü, orman sayılmayan yerlerden olduğu gerekçesiyle orman kadastrosu ve aynı Kanunun 2/B maddesinin uygulanmasına ait yönetmeliğin 26/b maddesi gereği mahkeme kararı saklı kalmak üzere dava kesinleşinceye kadar orman sınırları dışında bırakılmıştır.” yazılmıştır.
Amasya Kadastro Mahkemesinin 10.12.1991 tarih ve 1982/564 E, 1991/302 K sayılı ilâmı incelendiğinde, müdahil davacı olarak Hazine, davalı olarak ise Ziyaret Kasabası Belediye Başkanlığı gözükmektedir. Dolayısıyla Kadastro Mahkemesince verilen ve kesinleşen hükmün tarafları bağlayacağı kuşkusuzdur. Yine, yörede 1995 yılında kesinleşen orman kadastrosu çalışmaları sırasında, mülga 3116 sayılı Orman Kanununa Göre Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkında Yönetmelik 26/g (Orman Kadastrosu ve 2/B Uygulama Yönetmeliği 16/g) maddesi gereğince 16.12.1994 tarihinde kesinleşen mahkeme hükmü dikkate alınarak taşınmazın orman tahdidi içine alınması zorunlu olduğu halde komisyonca bu husus gözardı edilmiş olması hükmen orman olduğu belirlenen bir yerin kadastro komisyonunca orman olmadığının belirlendiği şeklinde yorumlanmasını mümkün kılmaz,
Kaldı ki, somut olayda tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren dava tarihine kadar 10 yıllık zamanaşımı süresi de geçmiştir.
Açıklanan nedenlerle, mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken, delillerin yanlış değerlendirilmesi sonucu yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı … Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde Orman Yönetimine iadesine 21/12/2012 günü oy birliği ile karar verildi.