Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2012/938 E. 2012/1566 K. 09.02.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/938
KARAR NO : 2012/1566
KARAR TARİHİ : 09.02.2012

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasında görülen kadastro tespitine itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda davanın reddi yolunda hüküm kurulup, temyiz edilmemek suretiyle kesinleşen hükmün 6100 sayılı Yasanın geçici 3. maddesi göndermesiyle H.Y.U.Y.nın 427. maddesi gereğince kanun yararına bozulması Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 13.10.2011 tarih ve Hukuk 267681 sayılı yazıları ile istenilmekle, dosya içerisindeki tüm belgeler incelenerek, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı …, Sorgun Asliye Hukuk Mahkemesine verdiği dava dilekçesiyle; davalı …’nın köyün merasına yaylalık yapmak suretiyle işgal ettiği iddiasıyla el atmasının önlenmesini istemiş, dava konusu edilen yer hakkında 3986 parsel numarası verilip, malik hanesi açık bırakılarak tutanak düzenlenince dosya görevsizlik kararıyla kadastro mahkemesine gönderilmiştir. Kadastro hakimliğince; davacının keşif giderlerini yatırmadığı gerekçesiyle 3402 sayılı Yasanın 36. ve H.Y.U.Y.’nın 434. maddeleri gereğince davanın reddine ve çekişmeli Eymir kasabası 3986 nolu parselin tespit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.
3402 sayılı Yasanın 26, 27, 28, 29 ve 30. maddelerinde tespit tutanaklarının düzenlendiği tarihten önce genel hukuk mahkemelerinde davaya konu olan taşınmazlar hakkında kadastro hakiminin ne gibi işlem yapacağı ve davayı nasıl yürüteceği konuları gösterilmiştir. Dava konusu taşınmaz hakkında malik hanesi boş bırakılmak suretiyle tespit tutanağı düzenlendiğine göre, 3402 sayılı Yasanın 27, 28 ve 29. maddeleri gereğince yargılamaya devamla, tespit tutanağında yazılı hak sahipleri dışında taşınmazın üç tarafının ormanla çevrili olduğu gözetildiğinde Hazine ve Orman Yönetiminin de davaya dahil edilip, husumet yaygınlaştırılıp taraf oluşturulduktan sonra 3402 sayılı Yasanın 30/2. maddesi gereğince tarafların gösterecekleri deliller ile mahkemece resen lüzum görülen diğer deliller de toplanıp dava konusu taşınmazın gerçek hak sahibi adına tesciline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı Yasanın geçici 3. maddesi göndermesiyle H.Y.U.Y.’nın 427/6. maddesi uyarınca Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının temyiz itirazlarının KABULÜNE ve Sorgun Kadastro Mahkemesince verilen ve temyiz edilmemek suretiyle kesinleşen 19.07.1995 tarih ve 1993/187-1995/69 sayılı hükmün hukuki neticesi saklı kalmak kaydı ile KANUN YARARINA BOZULMASINA, kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına gönderilmesine 09.02.2012 günü oybirliği ile karar verildi.