Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2012/8670 E. 2013/1318 K. 14.02.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/8670
KARAR NO : 2013/1318
KARAR TARİHİ : 14.02.2013

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki orman kadastrosuna ve kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı … Yönetimi, davalılardan Hazine ve … tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı … Yönetimi; … Köyünde 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan orman kadastrosunun kısmi ilâna çıkartıldığını, ancak, dava dilekçesine ekli memleket haritasında 9 ile gösterilen alanın orman sayılan yerlerden olduğu halde, orman sınırları dışında bırakıldığını belirterek, bu alanın orman sınırları içine alınması ve orman niteliğiyle Hazine adına tescili isteğiyle Hazine, … (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve Köy Tüzel Kişiliğine husumet yönelterek dava açmıştır. Daha sonra yapılan kültür arazilerinin kadastrosu sırasında dava konusu taşınmazların tesbit tutanağı düzenlenip malik hanesi açık bırakılarak mahkemeye gönderilmiş, mahkemece; tutanak iktisabında zilyet olarak ismi yazılı kişiler davaya dahil edilip taraf oluşturulduktan sonra; Hazine, … (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve Köy Tüzel Kişiliği aleyhine açılan davanın husumet nedeniyle reddine, bu davalılar yönünden yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, Hazine zorunlu hasım olduğundan lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, dahili davalılar aleyhine açılan davanın ise, kabulüne ve dahili davalı …’nın kabul beyanı nedeniyle davanın kabulüne ve 248 ada 9 nolu parselin 30.07.2009 tarihli fen bilirkişi rapor ve krokisinde (a) ile gösterilen 3289,02 m²’lik kısmı ile (b) ile gösterilen 598,41 m²’lik kısmı, 248 ada 8 nolu parselin (a) ile gösterilen 1090,92 m²’lik kısmı, 248 ada 10 nolu parselin (a1) ile gösterilen 468,03 m²’lik kısmı, (a2) ile gösterilen 1138,14 m²’lik kısmı, (b) ile gösterilen 2266,55 m²’lik kısmı, 248 ada 11 nolu parselin (a) ile gösterilen 8732,25 m²’lik kısmı, (b1) ile gösterilen 976,72 m²’lik kısmı ve (b2) ile gösterilen 1162,22 m²’lik kısımlarına ilişkin kadastro tespitlerinin iptali ile bu kısımların orman niteliğiyle Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline dair verilen karar, davacı … Yönetimi ve dahili davalı … ‘in temyizi üzerine;
Yargıtay 20 . Hukuk Dairesinin 17.06.2010 gün ve 2010/6147 – 8605 sayılı kararıyla; [Çekişmeli 248 ada 10 ve 11 nolu parsellerin (a), (a1), (a2), (b), (b1) ve (b2) ile gösterilen bölümlerinin orman sayılan yerlerden olduğu anlaşıldığından …’in temyiz reddedilmiş; “mahkemece, dava konusu taşınmazların tutanağın edinme sütununda isimleri yazılı davalı kişiler tarafından zilyet olarak kullanıldığı, bu nedenle Hazine, … (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve Köy Tüzel Kişiliğine husumet yöneltilemeyeceği ve çekişmeli 248 ada 8, 9,10 ve 11 nolu parsellerin (c) ile gösterilen bölümlerinin dava konusu edilmediği gerekçeleriyle Hazine, … (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve Köy Tüzel Kişiliği aleyhine açılan davanın husumet nedeniyle reddine ve sadece 248 ada 8, 9,10 ve 11 parsellerin (a), (a1), (a2), (b), (b1) ve (b2) ile gösterilen bölümleri hakkında hüküm kurulmuşsa da, yörede 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4/3. maddesi uyarınca yapılan orman kadastrosunda 6831 ve 3402 sayılı Kanun hükümleri iç içe ve birlikte
uygulandığından orman sınırları dışında bırakılan taşınmazlar hakkında 3402 sayılı Kanunun 26/4. maddesi gereğince henüz olumlu tespit tutanağı ve haritası düzenlenmemiş olmakla birlikte orman olmadığı konusunda “olumsuz tutanak ve harita düzenlendiği” kabul edilip, 6831 sayılı Kanunun 11/1. maddesi gereğince kadastro mahkemesinin görevi (yetkisi) başlayacağı, Çevre ve Orman Bakanlığının (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ya da Orman Genel Müdürlüğünün otuz günlük kısmî ilân süresi içinde kadastro mahkemesinde dava açabileceği, açılacak bu davada yapılan kadastro işleminin özelliği ve açılacak davanın niteliği nedeniyle bu davada husumet Hazine veya taşınmazın içinde bulunduğu Köy Tüzel Kişiliği ya da davaya konu taşınmaza zilyet olanlara yöneltilebileceği dikkate alınarak, mahkemece, kendilerine husumet yöneltilerek dava açılan özel yada tüzel kişilerin gerçek hak sahibi olmadığı gerekçesiyle davanın husumet yönünden reddine karar verilemeyeceği, ancak, yapılacak uygulama ve inceleme sonucunda dava konusu yerin orman olduğu belirlenirse, bu durumda yasal hasım olan Hazine, Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve Köy Tüzel Kişiliğine yargılama gideri ve vekâlet ücreti yükletilemeyeceği düşünülerek, dava dilekçesinde niteliği bildirilen taşınmazların tespit tutanağının, malik hanesi açık bırakılmak suretiyle düzenlenip gönderildiği ve kamu düzeni nedeniyle, kadastro hâkimi düzenli sicil oluşturmakla görevli olduğundan, dava konusu taşınmazların orman sayılmayan bölümleri üzerinde kim ya da kimlerin ne zamandan beri zilyet ettiği, onlar yararına kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenerek bu bölümün kim ya da kimler adına kaç pay oranıyla adına tescil edileceğinin kararda gösterilmemiş olması da doğru olmadığı] gereğine değinilerek Orman Yönetiminin temyiz itirazları kabul edilerek bozulmuştur.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra davacı … Yönetiminin davalılar Hazine ve … ile … (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) aleyhine açtığı davanın reddine, davacının dahili davalılar aleyhine açtığı davanın kabulü ile;
1) 248 ada 8 sayılı parselin (a) harfi ile gösterilen 1089,75 m²’lik kısmı ile (Ac) harfi ile gösterilen 1996,06 m²’lik kısımlarının orman vasfıyla … adına tapuya kayıt ve tesciline, (c) harfi ile gösterilen 5199,38 m²’lik kısmının … adına tarla vasfıyla tapuya kayıt ve tesciline,
2) 248 ada 9 sayılı parselin (a) harfi ile gösterilen 3289,02 m²’lik kısmı ile (b) harfi ile gösterilen 598,41 m²’lik kısımlarının orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, (c) harfi ile gösterilen 9042,15 m²’lik kısmının tarım arazisi vasfı taşımadığından Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline,
3) 248 ada 10 sayılı parselin (a1) harfi ile gösterilen 468,03 m²’lik kısmı ile (a2) harfi ile gösterilen 1138,14 m²’lik kısmı ile (b) harfi ile gösterilen 2266,55 m²’lik kısmının orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, (c) harfi ile gösterilen 9022,65 m²’lik kısmının tarım arazisi vasfı taşımadığından Haine adına tapuya kayıt ve tesciline,
4) 248 ada 11 sayılı parselin (a) harfi ile gösterilen 8732,25 m²’lik kısmı ile (b1) harfi ile gösterilen 976,72 m²’lik kısmı ve (b2) harfi ile gösterilen 1162,22 m²’lik kısmının orman vasfıyla … adına tapuya kayıt ve tesciline, (c) harfi ile gösterilen 14361,10 m²’lik kısmının tarım arazisi vasfı taşımadığından … adına tapuya kayıt ve tesciline, karar verilmiş; hüküm davacı … Yönetime tarafından 248 ada 8, 248 ada 9, 248 ada 10 ve 248 ada 11 parsellerin (c) ile gösterilen davalı Hazine tarafından 248 ada 8 parselin (c) ile gösterilen ve davalı … tarafından 248 ada 10 ve 11 parsellerin (c) ile gösterilen kısımlarına yönelik olarak temyiz edilmiştir.
Dava, orman kadastrosuna ve kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde orman kadastrosu 5403 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre yapılmıştır.
1) İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli 248 ada 8 ve 248 ada 9 parsellerin (c) ile
gösterilen kısımlarının orman sayılan yerlerden olduğu ve 248 ada 8 parselin (c) ile gösterilen kısmı yönünden adına tescil kararı verilen … yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek, yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığından davacı … Yönetimi ve davalı Hazinenin bu kısımlara yönelik temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün onanması gerekmiştir.
2) İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli 248 ada 10 ve 248 ada 11 parsel sayılı taşınmazların (c) ile gösterilen kısımlarının orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığından, Orman Yönetiminin bu kısımlara yönelik temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
3) Davalı …’in 248 ada 10 ve 11 parsellerin (c) kısımlarına yönelik temyiz itirazlarına gelince; mahkemece bu kısımların tarım arazisi vasfını taşımadığından Hazine adına tesciline karar verilmiş ise de bu kısımlar yönünden yapılan araştırma hüküm kurmaya yeterli değildir. Çekişmeli (c) ile gösterilen bölümlerin orman sayılan yerlerden olmadığı belirlenmiş olup, … lehine zilyetlik yolu ile kazanma koşullarının araştırılması gerekir. Bu cümleden olarak; yapılacak keşifte tarım uzman bilirkişi olarak ziraat mühendisine inceleme yaptırılıp, zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi olup olmadığı belirlenip, bu yolda rapor alınmalı; komşu parsellerin tutanak ve dayanakları getirtilip uygulanmalı; bu taşınmazı sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı; varsa, zilyetlik tanıkları taşınmaz başında dinlenip; taşınmazın öncesi itibariyle niteliğinin ne olduğu, kime ait olduğu, zilyetliğin nasıl meydana geldiği, ne kadar süre ile ne şekilde devam ettiği, bunun ekonomik amacına uygun olup olmadığı, tanıkların bilgi ve görgülerinin hangi eylemli olaylara dayandırıldığı belirlenmelidir. 3402 sayılı Kanunun 14/1. maddesinde yazılı 40 ve 100 dönüm kısıtlama araştırmasının aynı maddenin 03/07/2005 gün ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanma Kanunu ile değiştirilen 2. fıkrası hükümlerine göre yapılacağı düşünülerek, adına tescil kararı verilecek kişi ya da kişiler ile diğer mirasçılar ve onların miras bırakanları yönünden aynı çalışma alanı içerisinde belgesizden zilyetliğe dayalı olarak tesbit ve tescil edilen taşınmaz olup olmadığı, varsa cinsi, parsel numaraları ve miktarı, tapu ve kadastro müdürlüklerinden ve yine, aynı kişiler tarafından açılan tescil davası olup olmadığı hukuk mahkemesi yazı işleri müdürlüklerinden ayrı ayrı sorularak gerektiğinde tesbit tutanak örnekleri ve tapu kayıtları ya da tescil dava dosyaları getirtilip incelenmeli, dava konusu taşınmazın sulu ya da kuru tarım arazisi olup olmadığı konusunda (5403 sayılı Kanunun 3/j maddesi ile Taşınmaz Malların Sınırlandırma Tespit ve Kontrol İşleri Hakkındaki Yönetmeliğin değişik 10. maddesinin ikinci fıkrası hükümlerine göre, sulu tarım arazisi: tarım yapılan bitkilerin büyüme devresinde ihtiyaç duyduğu suyun, su kaynağından alınarak yeterli miktarda ve kontrollü bir şekilde karşılandığı araziler olarak açıklandığından) ziraat mühendisinden kanunun amacına uygun rapor alınmalı, bundan sonra toplanan delillerin tümü birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinden davalı …’in 248 ada 10 ve 11 parsellerin (c) ile gösterilen kısımlarına yönelik temyiz itirazlarının kabulüyle bu kısımlara yönelik olarak hükmün BOZULMASINA, alınan temyiz harcının istek halinde …’e iadesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden Orman Yönetimine yükletilmesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 14/02/2013 günü oy birliği ile karar verildi.