Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2012/8565 E. 2013/1121 K. 12.02.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/8565
KARAR NO : 2013/1121
KARAR TARİHİ : 12.02.2013

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar …, … ve davalı … tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
2005 yılında yapılan kadastro sırasında … Köyü 103 ada 96, 135, 137, 406, 412 ve 413 parsel sayılı taşınmazlar, ham toprak niteliği ile Hazine adına tespit edilmiştir.
Davacıların ayrı ayrı zilyedliğe dayalı açtıkları ve birleştirilen davaların kısmen kabulü yolunda verilen karar Hazine tarafından temyiz edilmekle, Yargıtay 16. Hukuk Dairesinin 12.10.2006 gün ve 5365 – 6472 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “Tespit bilirkişilerinin dinlenmediği, komşu parsel tutanaklarının getirtilmediği ve taşınmazların yayla olarak kullanıldığı bildirildiği halde, bu konuda araştırma yapılmadığı, ziraat uzmanından bu konularda rapor alınmadığı, eksiklikler giderilerek karar verilmesi” gereğine değinilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 103 ada 135 ve 137 sayılı parsellerin tarla niteliği ile … ve … adına tapuya tesciline; 413 sayılı parsel hakkındaki davanın … ve …’un feragatleri nedeniyle reddine; 96, 406 ve 412 sayılı parseller hakkında … ve … tarafından açılan davaların ispatlanamadığından reddine ve tespit gibi tescile karar verilmiş; hüküm, davacılar … tarafından 96 ve 412 sayılı parsellere, … tarafından 406 sayılı parsele ve davalı … tarafından 135 ve 137 sayılı parsellere yönelik olarak temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Yörede orman kadastrosu 2006 yılında 3402 sayılı Kanunun 4. maddesine göre yapılmıştır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak çekişmeli 96, 406 ve 412 sayılı parsellerde kullanım bulunmadığı, mera arazisi görünümünde olduğu, davanın devamı sırasında 2009 yılında 4342 sayılı Kanuna göre yapılan ve 05.01.2009 – 04.02.2009 tarihleri arasında ilân edilen ve çalışmada da 406, 412, 413 sayılı parsellerin mera olarak sınırlarlandırıldığı, ancak somut olayda, çekişmeli parseller açısından 3402 sayılı Kanunun 30/2 maddesi koşulları bulunmadığı gibi Hazine ve Köy Tüzel Kişiliği tarafından da mera iddiasıyla açılmış bir dava bulunmadığı gözetilerek tespit gibi tescile karar verilmesinde; yine, 135 ve 137 sayılı parsellerin ise tarım arazisi olduğu belirlenerek gerçek kişiler adına tescillerine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davacılar … ve … ile davalı Hazinenin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının davacılar … ve …’a ayrı ayrı yükletilmesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 12/02/2013 gününde oy birliği ile karar verildi.