Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2012/8548 E. 2012/11365 K. 08.10.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/8548
KARAR NO : 2012/11365
KARAR TARİHİ : 08.10.2012

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı … vekili ile davalılar …, …, …, … ve … tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacılar … ve … (…) … vekili 26.09.1989 tarihli dava dilekçesiyle, dava dilekçesinde mevki ve sınırlarını bildirdikleri … köyünde bulunan 33 parça taşınmazın miras hisseleri oranında … mirasçıları adına tescili istemiyle Olur Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açmıştır. Davacılar tarafından açılan davada, Olur Asliye Hukuk Mahkemesinin 16.09.1992 tarih ve 1989/36 – 1992/21 sayılı kararı ile davacıya keşif için kesin süre verilmesine rağmen keşif giderlerini karşılanmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hükmün davacı … tarafından temyizi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 17.05.1994 tarih 1993/3538 – 1994/7083 sayılı kararıyla, keşif ara kararının yasanın öngördüğü açıklığı ve ayrıntıyı içermediği için usulüne uygun olmadığı gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Davacı … 07.12.1990 tarihli dilekçesiyle dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği 4 parça tapusuz taşınmazının babasından kaldığı iddiasıyla taşınmazların muris … mirasçıları adına tescili istemiyle Olur Asliye Hukuk Mahkemesine dava açmıştır. Mahkemece, davacıya dosyaya mirasçılık belgesi sunması için kesin süre verilmesine rağmen mirasçılık belgesinin sunulmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, davacı … tarafından temyizi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 06.10.1994 tarih ve 1993/8699 – 1994/10904 sayılı kararıyla, mahkemenin mirasçılık belgesinin verilmesine ilişkin kararının açık seçik olmadığı, davacıya hangi murisin mirasçılık belgesinin alınması gerektiği belirtilmediği gibi verilen süreye uyulmamanın doğuracağı hukuki sonuçlarda davacıya anlatılmadığı ve 21.04.1993 tarihli oturumda davacıya Şefika Koçak’la ilgili veraset belgesinin verilmesi için yeniden süre verildiği ve davacının istenen mirasçılık belgesini dosyaya sunduğu, mahkemece istenilen mirasçılık belgesinin dosya arasına girdiği gözden kaçırılarak, ara karar gereği yerine getirildiği halde davanın reddinin doğru olmadığı gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Olur Asliye Hukuk Mahkemesinin 10.07.1995 tarih ve 1994/260 – 125 sayılı kararı ile davacı tarafından açılan tescil davalarının 1086 sayılı H.Y.U.Y.’nın 45. maddesi gereğince birleştirilmesine karar verilmiştir. Yörede 2007 yılında yapılan arazi kadastrosu sırasında tescil davasına konu çekişmeli taşınmazlar hakkında 101 ada 1, 727, 756, 763, 765, 770, 775, 778, 804, 875, 885, 898, 902, 107 ada 3, 108 ada 1, 5, 11, 13; 113 ada 17, 21 parsel sayılı tutanakların düzenlenmesi nedeniyle, Olur Asliye Hukuk Mahkemesince, 18.12.2007 tarih ve 1994/152 – 2007/28 sayılı görevsizlik kararı ile dosya Kadastro Mahkemesine devredilmiştir. Kadastro mahkemesince yapılan yargılama sonunda, davacının davasının kısmen kabulüne ve dava konusu … köyü, 101 ada 727, 756, 763, 765, 770, 775, 778, 804, 875, 885, 898, 902; 107 ada 3; 108 ada 1, 11 ve 13 parsel sayılı taşınmazların ve fen bilirkişilerinin 24.11.2008 tarihli raporlarına ekli krokide 8, 11, 17, 18 ve 22 numara ile gösterilen bölümlerin (fen bilirkişi raporu ve rapora ekli krokiye göre 8, 11, 17, 18 ve 22 numara ile gösterilen bölümler 101 ada 1 sayılı orman parseli içinde kaldıkları anlaşılmıştır.) davacı ve davalı gerçek kişilerin murisi … mirasçıları adına mirastaki payları oranında, 108 ada 5, 113 ada 17 ve 21 parsel sayılı taşınmazların ise ölü davalı Mehmet Koçak mirasçıları adına mirastaki payları oranında tapuya kayıt ve tesciline, 101 ada 1 sayılı orman parseli içinde tespit gören ve fen bilirkişilerinin 24.11.2008 tarihli raporlarına ekli krokide 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 9, 10, 12, 13, 14, 15, 16, 19, 20 ve 21 numaralı olarak gösterilen taşınmazlara
ilişkin davanın ise reddine karar verilmiş, hüküm davacı … vekili ile davalılar …, …, …, … ve … tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre, Medeni Yasanın 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazların tesciline ilişkin olarak açılan dava, çekişmeli taşınmazlar hakkında kadastro tutanakları düzenlenmesi nedeniyle kadastro tespitine itiraza dönüşmüştür.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde orman kadastrosu 5304 sayılı Yasa ile değişik 3402 sayılı Yasanın 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli taşınmazlardan 101 ada 1 orman alanı içinde diğer taşınmazlar orman alanı dışında bırakılmıştır.
1 ) 101 ada 727, 756, 763, 765, 770, 775, 778, 804, 875, 885, 898, 902, 107 ada 3, 108 ada 1, 5, 11, 13; 113 ada 17, 21 parsel sayılı taşınmazlar yönünden,
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, davacı … vekili ile bir kısım davalı gerçek kişilerin temyiz itirazları yerinde görülmediğinden 101 ada 727, 756, 763, 765, 770, 775, 778, 804, 875, 885, 898, 902, 107 ada 3, 108 ada 1, 5, 11, 13; 113 ada 17, 21 parsel sayılı taşınmazlar yönünden kurulan hükümlerin onanmasına karar vermek gerekmiştir.
2 ) 101 ada 1 sayılı orman parseli içinde tespit edilen krokide 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21 ve 22 numara ile gösterilen taşınmazlar yönelik temyiz itirazlarına gelince,
Dava konusu çekişmeli 101 ada 1 parsel sayılı taşınmaz arazi kadastrosu sırasında orman niteliğiyle davalı Hazine adına tespit edilmiştir. Ormanların mülkiyeti Hazineye, intifa hakkı ise Orman Yönetimine (Orman Genel Müdürlüğü) aittir. Orman niteliği ile Hazine adına tespit edilen taşınmaza yönelik olarak açılan davada Hazine ve Orman Yönetimi zorunlu dava arkadaşı olduklarından Hazine ve Orman Yönetiminin davada birlikte hasım olarak gösterilmesi zorunludur. Ne var ki, sadece Hazine taraf gösterilerek eldeki dava açılmıştır. Mahkemece, orman olarak tespit edilen 101 ada 1 parsel sayılı taşınmaz yönünden Orman Yönetiminin davaya dahil edilmesi gerektiği düşünülmemiştir.
Taraf teşkili davanın görülebilme koşullarından olup, mahkemece re’sen (kendiliğinden) yapılması gereken işlemlerdendir. Mahkemece, davanın eksik taraf teşkiliyle sonuçlandırılması usul ve yasaya aykırıdır.
O halde, Orman Yönetimi davaya çağrılarak taraf koşulu oluşturulmadan verilen karar isabetsizdir. Bu nedenlerle, tarafların yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulüyle 101 ada 1 sayılı orman parseli içinde tespit edilen krokide 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21 ve 22 numara ile gösterilen taşınmazlar yönünden kurulan hükümlerin bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
Kabule göre ise, kadastro davalarında tutanak aslının dosya içinde bulunması gerekir. Mahkemece kadastro öncesinde dava konusu yapılan 101 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tutanak aslı bulunduğu yerden getirtilerek dosyaya konulduktan sonra yargılamanın yapılması gerekirken, tutanak aslı getirtilmeden yargılama yapılması ve 101 ada 1 parsel sayılı parsel içinde tespiti yapılan krokide 8, 11, 17, 18 ve 22 ile gösterilen taşınmaz bölümleri dışında 101 ada 1 parselin geriye kalan bölümü hakkında sicil oluşturulmaması da usûl ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
SONUÇ: 1) Yukarıda 1 numaralı bentde gösterilen nedenler ile davacı … vekili ile bir kısım davalı gerçek kişilerin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile 101 ada 727, 756, 763, 765, 770, 775, 778, 804, 875, 885, 898, 902, 107 ada 3, 108 ada 1, 5, 11, 13; 113 ada 17, 21 parsel sayılı taşınmazlar yönünden kurulan usûl ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA,
2) Yukarıda 2 numaralı bentde gösterilen nedenler ile tarafların temyiz itirazlarının kabulü ile 101 ada 1 sayılı orman parseli içinde tespit edilen krokide 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21 ve 22 numara ile gösterilen taşınmazlar yönünden kurulan hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer yönlerin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına 08/10/2012 günü oybirliği ile karar verildi.