Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2012/8474 E. 2012/9709 K. 28.06.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/8474
KARAR NO : 2012/9709
KARAR TARİHİ : 28.06.2012

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı … tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R
Kadastro sırasında … köyü 142 ada 3, 207 ada 5, 181 ada 9 ve 10, 151 ada 2, 119 ada 15, 198 ada 8, 188 ada 1, 224 ada 1, 204 ada 2, 205 ada 1, 200 ada 21, 208 ada 3, 214 ada 2 ve 211 ada 5 parsel sayılı taşınmazlar, hali arazi niteliğiyle Hazine adına, 187 ada 1 parsel ise tarla niteliğiyle davacının annesi … adına tespit edilmiştir. Davacı, taşınmazların babasından mirasen intikal ettiği iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece davanın kısmen kabulüne, 5846,56 m2 yüzölçümündeki çekişmeli … köyü 142 ada 3 ve 6022,07 m2 yüzölçümündeki ve 207 ada 5 sayılı parsellerin tespitinin iptaline ve davacı … adına tapuya tesciline, çekişmeli … köyü 181 ada 9 ve 10 parsel sarıcalan mevkii 188 ada 1, 187 ada 7, 224 ada 1, 204 ada 2, 205 ada 1, 200 ada 21, 208 ada 3, 214 ada 2, 211 ada 5, 151 ada 2 119 ada 15 sayılı parsellerin tespit gibi tesciline, 198 ada 8 sayılı parsele ilişkin davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm Orman Yönetimi vekili tarafından taraf sıfatı yönünden, Hazine vekili ve … tarafından ise esasa yönelik olarak temyizi üzerine, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 27.12.2010 gün ve 2010/13496 – 16783 sayılı kararıyla, Orman Yönetiminin temiz dilekçesinin reddine, Hazine ve davacı gerçek kişilerin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün onanmasına karar verilmiş, daha sonra, karar düzeltme talebi üzerine, hükmün kabule konu 142 ada 3 ve 207 ada 5 parsel sayılı taşınmazlar yönünden verilen onama kararının kaldırılarak, bu parseller yönünden bozulmasına karar verilmiştir.
Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 31.03.2011 gün ve 2011/2640 – 2011/3658 sayılı bozma kararında özetle: “Her ne kadar; kesinleşmiş orman kadastro tutanakları ve haritalar ile eski tarihli memleket haritası, amenajman planı ve hava fotoğraflarının uygulanmasına dayalı araştırma, inceleme ve keşif sonucu düzenlenen uzman bilirkişi raporlarıyla çekişmeli 142 ada 3 ve 207 5 sayılı parsellerin kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları dışında bırakıldığı ve davacı … yararına zilyetlikle edinen koşullarının oluştuğunun belirlendiği gerekçesiyle bu parsellere ilişkin davasının kabulüne karar verilmişse de,
25.05.2010 tarihli Keşif tutanağına geçirilen gözlemde; 148 ada 3 sayılı parselin orman içine giden yolun batısında kaldığı, sürülmüş olduğu ve içinde 16-17 adet çam ağacının bulunduğu, muhtelif ebatlarda taşların bulunduğu, 207 ada 5 sayılı parselin ise; yol ile tarla arasında yamacın çok dik olduğu yerde bulunduğu, orman bütünlüğü içinde yer aldığı, tarlanın sürüldüğü, ancak, komşu tarlalar ile birlikte hiçbir ürün bulunmadığı, etrafının orman olduğu belirlenmiş,
2012/8474 – 9709
Orman Mühendisi Bilirkişi Hasan Kalaycı ve fen bilirkişi durmuş Denizli tarafından düzenlenen 24.06.2010 günlü rapor ve krokilerde; çekişmeli 142 ada 3 ve 207 ada 5 sayılı parsellerin kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları dışında bırakıldığı, 142 ada 3 sayılı parselin üzerinde 18 adet 30 yaşında kızılçam ağacı bulunduğu, arazi sınırlarında muhtelif çalılar bulunduğu, eğimin % 2 olduğu, eski tarihli memleket haritasında beyaz renkli açık alan amenajmanda ziraat alanı olarak görüldüğü, 207 ada 5 sayılı parselin ise kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları dışında bırakıldığı bildirilmiş, ekli memleket haritasında 142 ada 3 sayılı parsel etrafındaki küçük yüzölçümlü taşınmazlar ile birlikte etrafı yeşil orman alanları ile çevrili bölümde, 207 ada 5 sayılı parsel ise; orman içine devam eden küçük bir boşluk alanda işaretlenmiştir. Rapora eklenen fotoğraflarda çekişmeli 142 ada 3 sayılı parsel üzerinde orman ağaçları bulunan ekili olmayan yeni sürülmüş alan, 207 ada 5 sayılı parsel ise; taşlık ve orman ağaçları bulunan yeni sürülmüş alan olarak görülmektedir.
Ziraat uzmanı bilirkişi Y… tarafından düzenlenen raporda da; 142 ada 3 sayılı parselin üzerinde 17 adet 25 – 30 yaşında çam ağaçları bulunduğu etrafı orman ağaçları ile kaplı olduğu, üzerinde tarım yapılmakta olduğu, ancak; ekili olmadığı, düz ve genel olarak taşlı olduğu, 207 ada 5 sayılı parselin ise eğimli yapıda sürülmüş, doğudan tarla diğer yönlerden orman ile sınır olduğu, içinde 5-7 yaşında çam ağaçları bulunduğu, birkaç yıldır ekilmediği bildirilmiştir.
Teknik bilirkişi raporlarındaki bulgular ve bu raporlara eklenen fotoğraflara göre eylemli yapısı ve çevresi itibariyle orman sayılan yerlerden olduğu belirlenen, çekişmeli 142 ada 3 ve 207 ada 5 sayılı parsellerin kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla edinilecek yerlerden olduğu kabul edilemez. Mahkeme, bilirkişilerin soyut görüşleri ile bağlı olmayıp, bilimsel ve teknik bulguları delil olarak serbestçe takdir eder.
Diğer taraftan, çekişmeli 142 ada 3 ve 207 ada 5 sayılı parseller eylemli orman alanı olduğu gibi, 142 ada 3 sayılı parsel etrafındaki küçük yüzölçümlü parseller ile birlikte bir bütün olarak düşünüldüğünde tüm yönlerden, 207 ada 5 parsel ise; kuzey, güney ve batıdan devlet ormanı ile çevrili olduğu, çekişmeli parsellerin komşuları olan yüzölçümü küçük dava dışı parsellerden bir yada bir kaçının kadastro tesbitinin Hazine adına itirazsız kesinleşmesi, çekişmeli parsellerin orman içi açıklığı niteliğini değiştirmez. 6831 Sayılı Yasanın 17. maddesi, orman içi açıklıklarda tarım ve inşaat yapılmasına, hayvancılık amacı ile ağıl yapılmasına, bu kesimlerin özel mülke dönüşmesine izin vermez. Bu tür taşınmazların öncesinin orman olma zorunluluğu yoktur. Zira, öncesi orman olan ve ormandan açılan taşınmazların, 6831 sayılı Yasanın 1. maddesi ve Yargıtay uygulamaları gereği oluşan kesin içtihatlara göre zaten orman sayılacağından, 17. maddede tanımı yapılan olgu, öncesi orman iken açılan yerlerle beraber ayrıca hangi nedenle olursa olsun orman içi açıklıkların kazanılamayacağı ilkesini içerip, amaç orman bütünlüğünü korumaktır. Yasa koyucu ayrı bir kavram oluşturup, hangi nedenle olursa olsun orman içi açıklıklarda tarım ve inşaat ile özel mülke dönüşme yolunu kapamıştır. Dairemizin bu yoldaki kararları Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca da benimsenmiştir. [Y.H.G.K.’nun 10.12.1997 gün ve 1997/20-830/1034, 10.12.1997 gün ve 1997/20-808/1039, 22.10.2003 gün ve 2003/20-665/614 sayılı ve yine orman kadastrosunun kesinleştiği tarihten sonra 20 yıldan fazla süre geçse dahi orman içi açıklık konumunda olan taşımazların zilyedlik yoluyla kazanılamayacağı konusundaki 11.10.2004 gün ve 2004/7-531-582 sayılı kararları]
Çekişmeli 142 ada 3 ve 207 ada 5 sayılı parsellerin bulunduğu yörede ilk orman kadastrosu 1969 yılında seri usulüne göre, her hangi bir köy yada belde sınırı esas alınmadan ve isimleri belirlenen orman bazında yapılıp kesinleşmiştir. Daha sonra, çekişmeli taşınmazların orman niteliğini belirleyen bir çalışma bu güne kadar yapılmamıştır. 02.12.2003 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 4999 sayılı Yasanın 3. maddesi ile değişik 6831 sayılı Yasanın 7. madde 1. fıkrası “Devlet ormanları ile evvelce sınırlaması yapılmış olup da herhangi bir nedenle orman sınırları dışında kalmış ormanların, hükmi şahsiyeti haiz amme
2012/8474 – 9709
müesseselerine ait ormanların, hususi ormanların, orman kadastrosu ve bu ormanların içinde ve bitişiğinde bulunan her çeşit taşınmaz malların ormanlarla müşterek sınırlarının tayini ve tespiti ile 2’nci madde uygulamaları ile ilgili olarak kadastrosu kesinleşmiş yerlerde tespit edilen fenni hataların düzeltilmesi işleri, orman kadastro komisyonları tarafından yapılır.” hükmü getirilmiş ve bu hükümle daha önce sınırlaması yapılmış olup da her hangi bir nedenle orman sınırları dışında kalmış ormanların kadastrosunu yapma görev ve yetkisini vermiş ve 15.07.2004 günlü Resmî Gazetede yayımlanan 6831 sayılı Orman Kanununa Göre Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkında Yönetmelik’in 10. maddesinin (a) bendinde orman kadastro komisyonlarının aynı görev ve yetkisi tekrarlandıktan sonra 26/h maddesinde “Her hangi bir nedenle orman sınırları dışında kalmış ormanlar,”ın devlet ormanı olarak sınırlandırılacağı öngörülmüştür. Açıklanan hususlar gözetildiğinde, çekişmeli parsellerin yeniden yapılacak bir orman kadastrosunda orman olarak sınırlandırılma olanağı bulunduğu gibi, Hazine tarafından orman olarak kullanılmak üzere Orman Yönetimine tahsisi mümkündür.
O halde, yapılan araştırma, inceleme ve bilirkişilerin teknik bulgularıyla, zilyetlikle kazanılamayacak devlet ormanı sayılan yerlerden olduğu anlaşılan çekişmeli 142 ada 3 ve 207 ada 5 sayılı parsellere ilişkin davaların reddiyle, bu parsellerin tespit gibi Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle bu parsellere ilişkin davanın kabulü yolunda hüküm kurulması yasaya aykırı olup, bu parseller için verilen kabul kararının onanmasına ilişkin daire kararı yerinde değildir. Bu nedenle, Hazinenin karar düzeltme isteminin kabulüne karar vermek gerektiği” gereğine değinilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan ve bozma kararına konu 142 ada 3 ve 207 ada 5 parsel sayılı taşınmazlar yönünden dosya mahkemenin 2002/43 esas sayılı dosyasından tefrik edildikten sonra, davanın reddine ve … köyü, 142 ada 3 ve 207 ada 5 parsel sayılı taşınmazların tespit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm davacı … tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre, dava; kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 25.05.1969 tarihinde yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 26/06/2012 günü oybirliği ile karar verildi.