YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/8435
KARAR NO : 2012/9712
KARAR TARİHİ : 28.06.2012
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
DAVALILAR : Nevin Şimşek ve ark.
Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Yörede 2005 yılında yapılan genel arazi kadastrosu sırasında, … köyü, 101 ada 787 parsel sayılı 2700,00 m², 788 parsel sayılı 2666,00 m² ve 789 parsel sayılı 6033,00 m² yüzölçümündeki taşınmazlar, Temmuz 1933 tarih, 89 sıra numaralı tapu kaydına dayanılarak tarla niteliği ile davalılar adına tespit edilmiştir. Hazine, taşınmaza uygulanan tapu kaydının değişir sınırlı olduğu, bu nedenle miktarı ile geçerli sayılması gerektiği, evveliyatı orman olan, ormandan ve meradan kazanılan yerlerin zilyetlik ve zamanaşımı yolu ile edinilemeyeceğini ileri sürerek, tapu kaydı miktar fazlasının Hazine adına tescilini istemiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne ve çekişmeli 101 ada 787 ve 788 parsel sayılı taşınmazların tamamıyla, 101 ada 789 parselin ise fen bilirkişinin raporuna ekli krokide (B) ile gösterilen 5571,00 m²’lik bölümünün tespit gibi davalılar adına, aynı krokide (A) ile gösterilen 462,00 m²’lik bölümünün ise çalılık vasfıyla Hazine adına tescillerine karar verilmiş, mahkemece verilen bu ilk hüküm davacı Hazinenin temyizi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesi tarafından bozulmuştur.
Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 28.09.2010 gün ve 2010/11641-11310 sayılı bozma kararında özetle; [1- İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, çekişmeli … köyü 101 ada 787 ve 788 parsellere yönelik temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2- 789 parselle ilgili temyiz itirazlarına gelince; mahkemece çekişmeli taşınmazların orman kadastro sınırları dışında kaldığı ve tapu kayıt miktar fazlası yönünden de eylemli durumda çalılık olan 789 parselde (A) harfi ile gösterilen 462 m²’lik bölümü hariç zilyetlikle kazanma koşullarının da davalılar yararına oluştuğu gerekçesi ile hüküm kurulmuştur. Ancak, yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir. Bilirkişilerce Dairemizin iade kararı üzerine çekişmeli taşınmazları geniş çevresi ile birlikte gösterir orijinal pafta örneği ile ilk orman kadastrosu ve aplikasyon haritalarının orijinallerinden kopya edilmiş örneklerinin ölçekleri denkleştirilmek suretiyle uygulama yapılmış, ayrıca davaya konu yerlerin eski tarihli belgelerdeki konumu da gösterilmiştir. Yöntemince yapılmış olan bu uygulamaya göre çekişmeli 789 parselin (A) harfli bölümü ile birlikte daha geniş bir alanın uygulanan memleket haritasında yeşil renkli orman alanında kaldığı belirlenmiştir.
Tapu kayıt miktarını aşan yerlerin zilyetlikle kazanılabilmesi için devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olmadığının kesin olarak belirlenmesi gereklidir. Bunun tesbiti için ise, tapu kaydının kapsamı ile miktar fazlası olan bölümlerin eski tarihli belgelerde orman sayılan yerlerden olmaması zorunludur. Yukarıda açıklandığı üzere, çekişmeli taşınmazlar Temmuz 1933 tarih, 89 numaralı tapu kaydı uygulanmak suretiyle tesbit edilmiş; Hazine kaydın değişir sınırlı olduğunu, miktarı ile geçerli kayıt niteliği taşıdığını, miktar fazlasının ormandan
2012/8435 – 9712
kazanıldığını ve bu tür yerlerin kazandırıcı zaman aşımı yoluyla elde edilemeyeceğini ileri sürerek kayıt miktar fazlasının orman niteliği ile Hazine adına tescilini istemiştir. 1771 sayılı Yasa gereğince oluşturulan bu kayıt, dört sınırı itibarıyla “Orman” okumakta ve taşınmazlar eylemli olarak da Devlet Ormanına bitişik bulunmaktadır. Tapu kaydının miktarı 7 dönüm 2 evlek olup, çekişmeli parsellerin toplam yüzölçümleri 10937,00 m2’dir. Tapu kayıtları, tutunanın lehine olduğu kadar aleyhine de delil teşkil eder. Miktar fazlası olan bu kesim, hem tapu kaydı sınırının orman okuması, hem taşınmazın eylemli biçimde ormana sınır olması, hem de bir bölümünün eski tarihli belgelerde yeşil renkli orman alanında kalması nedeniyle zilyetlikle kazanılabilecek yerlerden değildir.
Bu nedenle; mahkemece, dava dosyası yeniden önceki keşifte yer almış bilirkişilere verilerek, çekişmeli 789 parselin yeşil alanda kalan bölümünün tamamı belirlenerek bu bölümün ayrıca gösterildiği kroki düzenlettirilmeli, bu bölüm yönünden de Hazinenin davasının kabulüne karar verilmesi gerektiği düşünülmelidir. Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu] gereğine değinilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın kısmen kabulüne ve dava konusu, … köyü, 101 ada 789 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile, taşınmazın fen ve orman bilirkişi raporuna ekli krokide (a) ve (c) ile gösterilen toplam 3696,75 m²’lik bölümünün 789 sayılı parselden ifrazı ile son parsel sayısı ile orman niteliğiyle Hazine adına, aynı krokide (b) ile gösterilen 2336,25 m²’lik bölümün ise tespit gibi 101 ada 789 parsel sayısıyla tespit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre, dava; kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yörede ilk kez 1968 yılında seri bazında yapılan ve sonuçları 16.03.1970 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra, … köyü mülki sınırları içinde bulunan ormanların 3402 sayılı Kadastro Kanunu uygulamalarına esas olmak üzere 6831 sayılı Yasaya göre orman sınırlarının tespiti ile 1968 yılında yapılan sınırlamanın aplikasyonu ve 3302 sayılı Yasa ile değişik 2/B madde uygulaması yapılmış, bu çalışma temyize konu davanın varlığı nedeniyle kesinleşmemiştir.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Yasasının değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 28/06/2012 gününde oybirliği ile karar verildi.