Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2012/8019 E. 2012/10975 K. 01.10.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/8019
KARAR NO : 2012/10975
KARAR TARİHİ : 01.10.2012

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki orman kadastro itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı gerçek kişiler vekili ile davalı … Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacılar vekili 09.11.2001 tarihli dilekçesiyle, … ilçesi, … köyü, … mevkiindeki tarla vasfındaki taşınmazın Şubat 1951 tarih 20 sıra numaralı müvekkillerinin murisi …adına kayıtlı tapu kapsamında kaldığını, 1998 yılında … köyünde yapılan orman kadastro çalışmalarında taşınmazın bir bölümünün orman sahası olarak tespit edildiğini ve tespitin 23.03.1999 tarihinde kesinleştiğini ayrıca taşınmaz üzerindeki kızılçam ağaçlarının Aydıncık Orman Yönetimince kestirilmesi üzerine 02.11.2001 tarihinde ağaç kesim işlemlerinin durdurulması hususunda Aydıncık Asliye Hukuk mahkemesinden ihtiyatî tedbir kararı aldıklarını, gayrimenkul üzerindeki mülkiyet hakkı o gayrimenkul üzerindeki ağaçları da kapsadığını belirterek taşınmazın kısmen orman sınırı içine alınması işleminin yanlış olduğunu iddia ederek, bu yere ait sınırlamanın iptali ile orman sahası olarak Hazine adına tescil edilen tapu kaydının iptal edilerek tapu maliki … mirasçıları adına tescili ile Orman Yönetimince kestirilen ağaçların cins ve sayı itibariyle tespit edilerek gerçek hak sahibi belirleninceye kadar muhafaza altına alınması istemleriyle Aydıncık Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açmıştır. Daha sonra yörede yapılan arazi kadastrosu sırasında dava konusu taşınmazlara konu yerler hakkında 101 ada 69, 70, 71 ve 81 parsel sayıları ile malik, yüzölçümü ve nitelik yönünden boş bırakılan kadastro tutanağı düzenlenmesi nedeniyle, Aydıncık Asliye Hukuk Mahkemesinin 27.04.2006 tarih 2001/69 – 2006/11 sayılı görevsizlik kararıyla dosya kadastro mahkemesine devredilmiştir. Kadastro mahkemesince yapılan yargılama sonunda ise, davacı gerçek kişilerin davasının kısmen kabulüne ve dava konusu 101 ada 69 parselin 4779,02 m²; 70 parselin 447,51 m²; 71 parselin 5363,80 m²; 81 parselin 22094,26 m² yüzölçümlü olarak ve tarla niteliğiyle davacı gerçek kişilerin murisi …’nin mirasçıları adına miras hisseleri oranında tapuya kayıt ve tesciline, fen bilirkişisi …’ın 18.04.2011 havale tarihli raporuna ekli krokide (A) ile gösterilen 41308,40 m² ve (B) ile gösterilen 16609,48 m² bölümler hakkında kadastro tutanağı düzenlenmediği gerekçesiyle ve orman emvali hakkındaki talebin de asliye hukuk mahkemesinin görevine girdiği gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş, hüküm davacı gerçek kişiler vekili ile davalı … Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre, dava; tapu kaydına dayanılarak on yıllık süre içinde açılan orman kadastrosuna itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde dava tarihinden önce 23.10.1998 ilâ 23.04.1999 tarihleri arasında askı ilânı yapılarak kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır.
1) Davalı gerçek kişiler vekilinin krokide (A) ve (B) ile gösterilen bölümleri ile orman emvali hakkında kurulan hükümlere (görevsizlik kararlarına) yönelik temyiz itirazları yönünden;
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve dava konusu edilen ve krokide (A) ve (B) ile gösterilen bölümlerin 101 ada 608 sayılı orman parseli içinde kaldığı ve 101 ada 608 parselin tapu kaydının 3402 sayılı Yasanın 22/son maddesi gereğince aktarma suretiyle oluştuğu, 101 ada 608 parsele ilişkin kadastro tutanağı düzenlenmediği ve Orman Yönetimince kestirilen ağaçların cins ve sayı itibariyle tespit edilerek gerçek hak sahibi belirleninceye kadar muhafaza altına alınmasına
dair davanın da aynî hakka ilişkin olmadığı anlaşıldığına göre, davacı kişiler vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile taşınmazın krokide (A) ve (B) ile gösterilen bölümleri ile orman emvali yönünden kurulan görevsizlik kararlarının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
2) Davalı … Yönetiminin 101 ada 69, 70, 71 ve 81 parsel sayılı taşınmazlara yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Mahkemece; 101 ada 69, 70, 71 ve 81 parsel sayılı taşınmazların tarla niteliğiyle davacı gerçek kişilerin murisi …’nin mirasçıları adına miras hisseleri oranında tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş ise de, varılan sonuç ilgili kanun hükümlerine ve dosya içeriğine uygun değildir. Şöyle ki; davacı kişiler 09.11.2001 tarihli dilekçeleriyle, tapu kaydına dayanarak 10 yıllık sürede miras bırakanları adına tapuda kayıtlı taşınmazın orman sınırı içine alınması işleminin yanlış olduğunu iddia ederek, bu yere ait sınırlamanın iptali ile orman sahası olarak Hazine adına tescil edilen tapu kaydının iptal edilerek tapu maliki … mirasçıları adına tescili istemiyle dava açmışlardır. Kadastro müdürlüğünce 101 ada 69, 70, 71 ve 81 parsel sayılı taşınmazların yukarıda bahsedilen davayla asliye hukuk mahkemesinde davalı olduklarından söz edilerek malikleri mahkemece tayin edilmek üzere parsellerin malik hanesi açık bırakılarak tespit tutanakları düzenlenmiştir. Ancak, esasında 101 ada 69, 70, 71 ve 81 parsel sayılı taşınmazlar asliye hukuk mahkemesinde görülen on yıllık süre içinde açılan orman kadastrosuna itiraz davasının konusu değildir. Yani, kadastro tespitinin yapıldığı tarihten önce asliye hukuk mahkemesinde taşınmazların malik hanesinin açık bırakılmasına gerekçe olarak gösterilen davada, 101 ada 69, 70, 71 ve 81 parsel sayılı taşınmazlara karşı, taraflar yönünden açılan bir dava bulunmamaktadır. Zira, 101 ada 69, 70, 71 ve 81 parseller 23.10.1998 ilâ 23.04.1999 tarihleri arasında askı ilânı yapılarak kesinleşen orman kadastrosunda, orman kadastro sınırları dışında bırakılmışlardır. Bu nedenle; 101 ada 69, 70, 71 ve 81 parsel sayılı taşınmazlar, kadastro tespiti öncesi dava konusu olmadığı halde, davalıymış gibi malik hanesi açık bırakılmak suretiyle tespit tutanakları düzenlenerek mahkemeye gönderilmiş ise de, mahkemece, bu taşınmazlara karşı açılmış bir dava bulunmadığı gözetilmeden 101 ada 69, 70, 71 ve 81 parsel sayılı taşınmazlar yönünden esasa girilerek hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
O halde, somut olayda; 3402 sayılı Yasanın 5 ve 27. maddelerinin uygulanması söz konusu olamayacağından, mahkemece, tutanak asıllarının 3402 sayılı Yasa hükümlerine göre olağan usulle tamamlanması ve kesinleştirilmesi için kadastro müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: 1) Yukarıda 1 numaralı bentde gösterilen nedenler ile davacı gerçek kişiler vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile taşınmazın krokide (A) ve (B) ile gösterilen bölümleri ile orman emvali yönünden kurulan usul ve yasaya uygun bulunan görevsizlik kararlarının ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının gerçek kişilere yükletilmesine,
2-) Yukarıda 2 numaralı bentde gösterilen nedenler ile Orman Yönetimi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 101 ada 69-70-71 ve 81 parseller yönünden kurulan hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde Orman Yönetimine iadesine 01/10/2012 günü oybirliği ile karar verildi.