Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2012/7939 E. 2013/1050 K. 11.02.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/7939
KARAR NO : 2013/1050
KARAR TARİHİ : 11.02.2013

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında … Köyü, 181 ada 3 parsel sayılı 2616,83 m² yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak tarla niteliğiyle davalı gerçek kişi adına tespit edilmiştir. Davacı Hazine vekili, dava konusu taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altında olan yerlerden olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece, davalı gerçek kişi yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davacı Hazinenin davasının reddine ve dava konusu … Köyü, 181 ada 3 parsel sayılı taşınmazın tesbit gibi davalı gerçek kişi adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 6831 sayılı Kanuna göre yapılıp 21.05.1993 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye uzman bilirkişi raporuna kesinleşen orman tahdit haritası, eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğraflarına dayalı olarak yapılan uygulama ve araştırma sonucu çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu, adına tescil kararı verilen davalı yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu anlaşıldığına göre yazılı şekilde kurulan hükümde isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 31/3. maddesi gereğince davalı yararına yüksek vekâlet ücreti takdir edilmesi doğru değil ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple; hükmün 5 rakamlı bendinde yer alan 1.100.-TL çıkarılarak bunun yerine “200.-TL” yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanununun geçici 3. maddesi atfıyla H.U.M.K.’nun 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA 11/02/2013 günü oy birliği ile karar verildi.