Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2012/777 E. 2012/6808 K. 08.05.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/777
KARAR NO : 2012/6808
KARAR TARİHİ : 08.05.2012

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Kadastro sırasında Gülşehri beldesi ….. mahallesi 163 ada 21 parsel sayılı 318956,05 m² yüzölçümündeki taşınmaz, mera niteliğiyle sınırlandırılmıştır. Davacı … Yönetimi, taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ve dava konusu 163 ada 21 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi krokisinde (A) ile gösterilen 119407,07 m²’lik bölümün orman niteliğiyle Hazine adına, (B) ile gösterilen 201440,00 m²’lik bölümün mera olarak sınırlandırılmasına karar verilmiş, mahkemece verilen bu ilk hüküm Orman Yönetimi ve Hazinenin temyizi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesi tarafından bozulmuştur.
Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 03.10.2006 tarih ve 2006/5016-12684 sayılı bozma kararında özetle, “Mahkemece, çekişmeli taşınmazın (A) bölümünün orman sayılan yerlerden, (B) bölümünün orman sayılmayan yerlerden olduğu belirlenerek hüküm kurulmuşsa da, yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; hükme esas alınan uzman bilirkişi raporuna memleket haritası eklenmemiş, Orman İşletme Müdürlüğünden gönderilen haritada ise, kim tarafından yapıldığı belli olmayan işaretlemede taşınmazın kadastro paftası ile irtibatlı konumu gösterilmemiştir. Ayrıca, fen bilirkişi raporunda (A-B) olarak ayrılıp işaretlenen bölümlerle, memleket haritasında işaretlenen (A-B) bölümleri birbirine ters olup, bu hali ile taşınmazın hangi bölümünün orman olup, hangi bölümünün olmadığı net olarak anlaşılamamaktadır.
O halde; mahkemece, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında bu konuda uzman serbest orman mühendisleri arasından seçilecek bir orman yüksek mühendisi ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı yasalar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyetlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Yasanın 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Yasanın 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; kesinleşmiş orman kadastrosu bulunmadığından, yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine ablike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınması ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi” gereğine değinilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın kabulüne ve Gülşehri beldesi, Hoşumlu mahallesi, 163 ada 21 parsel sayılı taşınmazın 314953,72 m² yüzölçümlü olarak orman vasfıyla Orman Genel Müdürlüğü adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce orman kadastrosu yapılmamıştır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu anlaşıldığına göre, mahkemece davanın kabulü yolunda kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, mahkemece, orman niteliği belirlenen çekişmeli taşınmazın Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesi gerekirken, Orman Genel Müdürlüğü adına tesciline karar verilmesi doğru değildir. Zira Ormanların mülkiyeti Hazineye, intifa hakkı ise Orman Yönetimine (Orman Genel Müdürlüğü) aittir. Fakat belirtilen bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple; hükmün birinci bendinin son satırında yer alan “Orman Genel Müdürlüğü” ifadesi hükümden çıkartılarak, yerine “Hazine” ifadesi yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Yasanın geçici 3. maddesi göndermesiyle H.Y.U.Y.’nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, Harçlar Yasasının değişik 13/j maddesi uyarınca harç alınmasına yer olmadığına 08/05/2012 günü oybirliği ile karar verildi.