Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2012/7684 E. 2013/923 K. 07.02.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/7684
KARAR NO : 2013/923
KARAR TARİHİ : 07.02.2013

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı … tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı Hazine, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan, 6831 sayılı Yasanın 2/B maddesi gereğince orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olan çekişme konusu taşınmaza davalının bina ve bahçe yapmak suretiyle müdahale ettiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi, yıkım ve taşınmazın Hazine adına tesciline karar verilmesi istemiyle dava açmış ve mahkemenin davanın kabulüyle fenni bilirkişi raporuna ekli krokide yol 1 olarak gösterilen 46.31 m2’lik kısma davalının elatmasının önlenmesine, (S4) ile gösterilen inşai muhtesatın masrafı davalıdan alınmak suretiyle kal’ine ve bu kısmın Hazine adına tapuya tesciline dair verilen hüküm davalının temyizi üzerine Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 31.03.2008 gün ve 2008/2309 – 4093 sayılı kararıyla “dosya içeriği ve toplanan delillerden; özellikle keşfen elde edilen bilirkişi raporlarından çekişme konusu yerin 1986 tarihinde yapılan imar uygulamasında yol olarak gösterildiğinin bildirildiği anlaşılmaktadır. Gerçekten de, çekişmeli yerin imar uygulaması ile imar yolu olarak bırakıldığının saptanması halinde, bu nitelikteki bir yerin 3402 sayılı Yasanın 18/1. maddesi hükmü kapsamında bulunmayacağı,bir başka ifade ile hakkında tescil kararı verilemeyeceği açıktır. Ne var ki, mahkemece bu konuda yeterli bir araştırma yapılmış değildir. O halde, mahallinde harita mühendislerinden oluşturulacak 3 kişilik bilirkişi heyeti aracılığıyla keşif yapılarak çekişme konusu yerin niteliğinin açıkca belirlenmesi, gerçekten de uygulamalı imar planında anılan yerin yol olarak belirlenip belirlenmediğinin duraksamaya yer bırakmayacak şekilde saptanması, ondan sonra bir karar verilmesi ” gereğine değinilerek bozulmuştur.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra, davacı Hazinenin meni müdahale ile kal davasının kabulüyle bilirkişi raporunda 46,31 m2 olarak gösterilen ve imar uygulamasına yola terk edilen dava konusu yere davalıların haksız elatmasının önlenmesine, masrafların davalılardan alınarak MUHTESATLARIN KAL’İNE ve Kanun gereği yola terk edilen yerler için tescil talep edilemeyeceğinden, Hazinenin tescil talebinin reddine karar verilmiş, hüküm, davalı … tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, elatmanın önlenmesi, yıkım ve tescil isteklerine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1949 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 1976 yılında yapılıp dava tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 2. madde uygulaması vardır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasanın 16. maddesi ile 3402 sayılı Yasaya eklenen 36/A maddesi gereğince davalıdan onama harcı alınmasına yer olmadığına ve yatırdığı temyiz harcının istek halinde iadesine 07/02/2013 günü oy birliği ile karar verildi.Başkan