Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2012/7664 E. 2013/2822 K. 18.03.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/7664
KARAR NO : 2013/2822
KARAR TARİHİ : 18.03.2013

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
2008 yılında yapılan kadastro sırasında … Köyü 102 ada 99 parsel sayılı, 1351,13 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, tarla niteliği ile davalı adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı Hazine, taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olup, taşlık, kayalık ve çalılık olduğunu, zilyetlik koşullarının oluşmadığını ileri sürerek, tapu iptali ve tescil davası açmıştır. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile dava konusu taşınmazın (A) işaretli bölümünün tapu kaydının iptaliyle taşlık ve çalılık niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline, (B) işaretli 884,76 m2’lik kısmının aynı ada son parsel numarası verilerek tarla niteliyle davalı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine tarafından (B) harfli bölüme yönelik olarak temyiz edilmiştir.
Dava, tapu kaydının iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre orman sınırlandırması yapılmış, taşınmaz orman sınırları dışında bırakılmıştır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından orman kadastrosu, eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada, çekişmeli taşınmazın (B) işaretli bölümünün orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve davalı yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, taşınmaz zaten tapuda kayıt olduğu halde reddedilen (B) bölümü yönünden mükererrer tescil oluşturacak şekilde yeniden tescil hükmü kurulması, yine 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasanın 16. maddesiyle 3402 sayılı Kanuna eklenen “Kadastro işlemi ile oluşan tespit ve kayıtların iptali için Devlet veya diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından kayıt lehtarına karşı kadastro mahkemeleri ile genel mahkemelerde açılan davalarda davalı aleyhine vekâlet ücreti dahil, yargılama giderine hükmolunmaz.” şeklindeki 36/A ve 17. maddeleri ile eklenen “Bu Kanunun 36/A. maddesi hükmü, henüz infaz edilmemiş yargı kararlarındaki vekâlet ücreti dâhil yargılama giderleri için de uygulanır.” şeklindeki geçici 11. maddesi hükümleri gereğince davalı aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilemeyeceğinden, karar harcının davalıya yükletilmesi doğru değil ise de, bu hususlar hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu nedenle; hükmün 1. ve 2. bentlerinin çıkartılarak yerine; ”1-Davanın kısmen kabulü ile dava konusu … Köyü 102 ada 99 sayılı parselin, 19.3.2011 tarihli bilirkişi ek rapor ve krokisinde (A) işaretli 466,37 m2 yüzölçümlü bölümünün tapu kaydının iptali ile taşlık ve çalılık niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline, fazlaya ilişkin talebin reddine, 2) 3402 sayılı Kanunun 6099 sayılı Kanun ile değişik 36/A maddesi ile geçici 11. maddesi gereğince davalıdan karar harcı alınmasına yer olmadığına” cümlelerinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla H.U.M.K.’nun 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA 18/03/2013 günü oybirliği ile karar verildi.