YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/766
KARAR NO : 2012/6823
KARAR TARİHİ : 08.05.2012
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ….. köyü, 143 ada 33 parsel sayılı 4741,59 m² yüzölçümündeki taşınmaz ada ve mevkii ilânına rağmen sahiplik iddiasında bulunan olmadığı, malikinin kim olduğunun ve 20 yıllık zilyetlik süresinin tamamlanıp tamamlanmadığının muhtar ve bilir kişilerce tam ve kesin olarak bilinemediği gerekçesiyle tarla niteliğiyle davalı Hazine adına tesbit edilmiştir. Davacı, taşınmazın muris babasından kendilerine kaldığı iddiasıyla irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece, davacının davasının kabulüne ve dava konusu 143 ada 33 parsel sayılı taşınmazın tutanak aslının iptali ile (kadastro tesbitinin iptali) taşınmazın miras hisseleri oranında davacının murisi Ahmed Akbal’ın mirasçıları adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 5304 sayılı Yasa ile değişik 3402 sayılı Yasanın 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parsel orman alanı dışında bırakılmıştır.
Mahkemece, davacı kişi yararına 3402 sayılı Yasanın 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın tamamen kabulüne karar verilmiş ise de, mahkemenin kabulü dosya kapsamı ile uyumlu olmadığı gibi, yapılan araştırma ve inceleme hükme de yeterli değildir. Şöyle ki; Ziraatçı bilirkişi…..’un 15.07.2007 ve 15.09.2010 tarihli raporlarında, taşınmazın 1741,00 m²’lik bölümünün, yaklaşık olarak 15-20 yıldan bu yana tarla olarak kullanılmadığı ve üzerinde kendiliğinden yetişen yabancı ot ve bir adet yabani ardıç, bir adet yabani armut ve 10 adet yabani söğüt ağacı bulunduğu, 3000,00 m²’lik bölümü üzerinde ise arpa ekili olduğu, orman bilirkişisi ….. ise, 27.07.2007 havale tarihli raporunda, taşınmaz üzerinde münferit halde yabani elma, yabani erik, yabani armut, yabani korunga, yabani yonca ve alanın bir kısmında ise arpa ekildiğini ifade etmişlerdir. Bilirkişi raporlarında beyan edilen bu olgulardan taşınmazın tarım yapılmayan bölümü yönünden 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 ve 17. maddesinde öngörülen imar ve ihya suretiyle zilyetlikle kazanma şartlarının oluşmadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, taşınmazın tarım yapılan ve yapılmayan bölümleri tesbit ettirilmeden, imar ve ihya etmek suretiyle kültür arazisi haline getirilmeyen bölümü de kapsayacak şekilde davanın tamamen kabulüne karar verilmesi doğru değildir. O halde, mahkemece yapılacak iş, önceki bilirkişiler dışında, fen elemanı ve uzman ziraatçı bilirkişi hazır olduğu halde taşınmaz başında yeniden keşif yapılmalı, yukarıda söz edilen Ziraatçı bilirkişi …..’un üzerinde tarım yapılmayan ve yabani ağaçların bulunduğunu belirttiği bölüm, fen ve uzman ziraatçi bilirkişi marifetiyle tesbit edilerek, üzerinde tarım yapılmayan ve yabani ağaçların bulunduğu yerler yönünden davanın reddine, üzerinde tarım yapılan bölüm yönünden ise kabulüne verilmesi gerekmektedir. Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ile yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 08/05/2012 günü oybirliği ile karar verildi.