YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/7326
KARAR NO : 2013/1137
KARAR TARİHİ : 12.02.2013
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar …, …, … ve davalı … Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında … Köyü 103 ada 1 parsel ve 104 ada 1 parsel sayılı taşınmaz, orman niteliği ile Hazine adına tesbit edilmiştir. Davacılar …, …, …, … ve …’ün zilyedliğe dayalı açtıkları davada tespitin iptali ile adlarına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmişlerdir. Mahkemece, davacı …’ün 103 ada 1 parsel ve 104 ada 1 parsellere yönelik vaki feragat nedeni ile, …’ün 104 ada 1 parsele yönelik davasının sübut bulmadığından, davacı …’ın 103 ada 1 sayılı parselle ilgili davasından feragat nedeni ile, davacı …’un davaya konu 104 ada 1 parsele yönelik açmış olduğu davasının sübut bulmadığından reddine, 104 ada 1 parselin bilirkişi raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 2271.87 m²’lik bölümünün tarla vasfı ile … oğlu … adına yeni parsel numarası verilerek tapuya tesciline, taşınmazın geriye kalan kısımının tesbit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm davacılar …, …, … ve davalı … Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Yörede orman kadastrosu 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesine göre yapılmış, taşınmazlar orman alanı içinde bırakılmıştır.
Orman Yönetimi 104 ada 1 parsel sayılı orman parseli içinde (A) bölümüne; … (B); … (C); … ise (D) ve (E) bölümüne yönelik olarak hükmü temyiz etmektedir.
Mahkemece, (A), (B), (C) bölümlerinin orman sayılmayan yerlerden olduğu, ancak (B) ve (C) bölümünü ekonomik amaca uygun kullanılmadığı, (D) ve (E) bölümünün ise orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesiyle karar verilmişse de yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir.
Şöyle ki; hükme esas alınan uzman bilirkişi raporuna ekli 1953 tarihli memleket haritasında taşınmazların tamamı yeşil alanda görülmekle birlikte, haritanın yapımına esas alınan hava fotoğrafında (A), (B), (C) bölümlerinin açık alanda göründüğü bildirilmiş, ancak; hava fotoğrafı eklenmemiştir. Bu nedenle bilirkişi raporu denetlenemediği gibi, gerçek kişi adına tescile karar verilen (A) işaretli taşınmaz bölümüne komşu olan 107 ada 21 ve 22 sayılı parsellerin kadastro tespit tutanakları getirtilmemiş ve ormanların mülkiyet hakkına sahip olan Hazine davada taraf olmadığı halde, yargılama yapılarak karar verilmiştir.
O halde, öncelikle Hazinenin davaya dahil edilerek husumet yaygınlaştırılmalı, mahkemece bir harita-kadastro mühendisi, bir ziraat uzmanı ve bir orman yüksek mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte,çekişmeli taşınmazları 104 ada 1 parselin bütünü içinde bir arada gösteren arazi kadastro paftasının orijinal fotokopi örneği ile 1953 tarihli memleket haritası ve bunun yapımına esas alınan hava fotoğrafları dava konusu taşınmaz ile çevresine uygulanıp, hava fotoğrafları ve dayanağı haritalar steroskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelettirilip taşınmazın niteliğinin bu belgelerde ne şekilde görüldüğü, orman ya da orman içi açıklık konumunda olup olmadığı belirlenmeli, orman içi açıklıkların zilyedlikle kazanılamayacağı, …’un (C) işaretli bölüme ait olduğu iddiasıyla ibraz ettiği tapu kaydının da uygulanamadığı, bu tapuya ilişkin asliye hukuk mahkemesinin 1949/61-108 sayılı kararının ve krokisinin de bulunamadığı,1953 yılından önce açılan tescil davalarının hasımsız açıldığı düşünüldüğünde, tapu kaydı uysa dahi Hazineyi ve Orman Yönetimini bağlamayacağı düşünülmeli, (A) işaretli bölüme komşu olan 107 ada 21 ve 22 parsellerin kadastro tespit tutanakları ile varsa dayanağı kayıt ve belgeler getirtilmeli, orman sayılmayan yerler bakımından 3402 sayılı Kanunun 14. ve 17. maddelerinde yazılı kazanma koşullarının davacılar yararına gerçekleşip gerçekleşmediği, zilyedliğin ekonomik amaca uygun olup olmadığı araştırılmalı, …’un 101 ada 1 parsele dava açtığı ancak sonra taşınmazın 104 ada 1 parsel içinde kaldığının anlaşıldığı, ancak, 101 ada 1 parselin tutanak aslının da halen dosyada olduğu görüldüğünden tutanak aslı kadastro müdürlüğüne iade edilmeli, bundan sonra oluşacak sonuca göre karar verilmelidir.
Kabule göre de, hüküm yerinde “davacıların hak iddia ettikleri yerler yönünden tesbit gibi tescile” denilmiş olması belirsiz ve infazda tereddüt oluşturacak bir ifade olduğundan, davalı parsellerin hangi bölümlerinin kim adına tescil edileceği hüküm yerinde açıkça gösterilmeli, reddedilen taşınmaz bölümlerinin ise tesbit gibi orman niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; hükme yöneltilen tüm temyiz itirazlarının kabulü ile usûl ve kanuna uygun olmayan hükmün BOZULMASINA, alınan temyiz harcının istek halinde yatıranlara iadesine
12.02.2013 günü oy birliğiyle karar verildi.