Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2012/7233 E. 2012/12368 K. 09.11.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/7233
KARAR NO : 2012/12368
KARAR TARİHİ : 09.11.2012

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi birleşen dosya davacısı … tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Kadastro sırasında, …-İstiklal Mah/Köyü… mevkii 411 ada 9 parsel sayılı 10279.62m² yüzölçümündeki taşınmaz, aynı mevkii 411 ada 14 parsel sayılı 4467.75 m² yüzölçümündeki taşınmaz ve yine aynı yer Kalamaki mevkii 410 ada 13 parsel sayılı 5907,33 m² yüzölçümündeki taşınmaz, tarla niteliği ile 3402 sayılı Kanunun geçici 8. maddesi gereğince, davalı … adına tesbit edilmiş, taşınmazların davacı … …’ın kullanımında olduğu ve üzerindeki zeytin ağaçlarının kendisine ait olduğu tutanağın beyanlar hanesinde gösterilmiştir. Davacı … … vekili, taşınmazların zilyetlik yolu ile kazanıldığı iddiasıyla dava açmıştır. Dava konusu olan 410 ada 13 parsel sayılı taşınmaza aynı nedenlerle … vekili tarafından da dava açılmış, davalar aralarındaki hukukî ve fiilî irtibat nedeniyle birleştirilerek birlikte görülmüştür. Mahkemece asıl dosyada davanın reddine, birleşen dosyada … aleyhine açılan davanın reddine, Şükrü … aleyhine açılan davanın kabulüne, 410 ada 13 parsel sayılı taşınmazın 1997 yılından beri, 22/08/2011 tarihli fen bilirkişiler Soner … ve Şahabettin Duran tarafından düzenlenen raporda (A) harfi ile kırmızı renkle gösterilen 3249.13 m2’lik kısmının davacı 37732700694 TC kimlik numaralı …’ın kullanımında, (B) harfi ile mavi renkle gösterilen 2658.20 m2’lik kısmının davacı 37729700768 TC kimlik numaralı… …’ın kullanımında olup üzerindeki zeytin ağaçlarının kendilerine ait olduğu beyanlar hanesine yazılmak suretiyle kadastro tesbiti gibi tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm birleşen dosya davacısı … tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tesbitine itiraza ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 6831 sayılı Orman Kanunu gereğince, orman kadastrosu ve 2/B maddesi uygulaması çalışmalarına 22/03/1996 tarihinde başlanmış, 05/09/1997 tarihinde sonuçlanmış 07/01/1998 tarihinde ilân edilmiş ve 07/07/1998 tarihinde kesinleşmiştir.Taşınmazlar tahdit dışında bırakılmıştır.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 14.03.2009 günlü Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5841 sayılı Kanunun 3. maddesi ile 3402 sayılı Kadastro Kanununa eklenen geçici 8. maddesi gereğince, 2011 yılında kadastro çalışmaları yapılmış ve sonucunda tarla vasfı ile davalı … adına tespit edilmiştir.
İncelenen dosya kapsamına göre, … Kadastro Mahkemesi’nin 2011/22E sayılı dosyasında davacı olarak gözüken Şükrü …’ın vekili dosya içersindeki 07.04.2011 tarih ve 003574 yevmiye numaralı vekaletnameye istinaden Avukatlar, …… Davalı olarak gösterilen 410 ada 13 parsel sayılı taşınmazın beyanlar hanesinde “Taşınmazın… …’ın kullanımında olduğu ve üzerindeki zeytin ağaçlarının kendisine ait olduğu” yazılıdır.Yine dava konusu 410 ada 13 sayılı parsele, birleşen … Kadastro Mahkemesi’nin 2011/28E sayılı dosyasında davacı … tarfından dava açılmıştır. Birleşen dosya davacısının vekili de yine aynı vekaletnameye istinaden aynı avukatlardır. Davalılarından biri ise, asıl dosya davacısı olan… …’tır. Somut olayda; dava dilekçesindeki talepler doğrultusunda asıl dosya davacısı ve birleşen dosya davalısı… … ile birleşen dosya davacısı …’ın aynı işte menfaatleri çatışmaktadır..
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 38. maddesinin (b) bendinde, avukatın aynı işte menfaati zıt olan tarafları temsil edemeyeceği, yine aynı maddenin son fıkrasına göre bu zorunluluğun avukatların ortaklarını ve yanlarında çalıştırdıkları avukatları da kapsayacağı belirtildiği halde, davada asıl dosya davacısı aynı zamanda birleşen dosya davalısı … ve birleşen dosya davacısı …’ın Avukatlar …. tarafından temsil edildiği anlaşılmakla, davada menfaati zıt olan tarafların bu şekilde temsili doğru bulunmamıştır. Bir anlaşmazlıkta, taraflardan birine hukukî yardımda bulunan avukat, yararı çatışan öbür tarafın vekaletini alamaz, hiçbir hukukî yardımda bulunamaz. Bu yön gözetilmeden hüküm tesisi usûl ve kanuna aykırıdır.
Yine, hüküm davacı … … vekili olarak Av….’a tebliğe çıkarılmış, birleşen dosya davacısı … vekili olarak tebligat yapılmamıştır, ancak hüküm davacı … vekili olarak dava konusu 410 ada 13 parsel yanında, birleşen dosyada dava konusu olmayan 411 ada 9 ve 411 ada 14 parseller yönünden de temyiz edilmiştir. Bu husus da doğru olmayıp usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine 09.11.2012 günü oy birliği ile karar verildi.