Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2012/7150 E. 2012/9489 K. 25.06.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/7150
KARAR NO : 2012/9489
KARAR TARİHİ : 25.06.2012

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

Taraflar arasında görülen mal rejiminden kaynaklanan katılma alacağı davası sırasında davacı taraf 16.02.2012 tarihli dilekçe ile reddi hakim yoluna başvurulmuş, hakim tarafından çekilme yolunda görüş bildirilmiştir.
Talebi inceleyen merci tarafından verilen hakimin çekilmesinin kanuna uygun olmadığından kendini red talebinin REDDİNE ilişkin verilen kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmiş olmakla, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R
Davacı vekili, 16.02.2012 günlü dilekçesi ile Hakim … hakkında 27.10.2010 tarihli tensip zaptını değiştirmek suretiyle resmi evrakta sahtekarlık yaptığı gerekçesiyle Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’ne şikayette bulunduğunu, bu nedenle aralarında husumet oluştuğunu belirterek H.Y.U.Y.’nın 36/1-d maddesi gereğince reddi hakim talebinde bulunmuş ve hakim tarafından savunma sınırlarını aşan hakaret ve suçlayıcı ifadeler ile şikayet edildiği, aynı kişiye ait süren dosyalarda toplam 6 kez reddedildiği gerekçeleriyle çekilme kararı verilmiş, konuyu inceleyen mercii çekilme kararının uygun olmadığından reddi hakim talebini reddetmiştir.
Yargılamanın devamı sırasında taraflardan birinin mahkeme hakimi hakkında şikayette bulunması veya aleyhine dava açması, H.M.Y.’nin 36/1-d maddesinde belirtilen “davalı olmak” anlamında yorumlanamaz. Aksine bir yorum, yargılama yapan tüm hakimlerin kötüniyetli taraflarca reddedilmesini kolaylaştıracağı gibi, bu hakkı kötüye kullanmak isteyenlerin davranışını da korumak anlamına gelir. Hiçbir hukuk kuralı, kötüniyetliyi korumaz. Aksini kabul etmek, kötüniyetli kişilerce açılacak uydurma dava ve şikayetler sonucu, davaya bakan hakimlerin sağlıklı, baskıdan uzak ve hür iradeleri ile görev yapmalarına engel olacağı gibi, tabii hakim ilkesini de zedeleyecektir. Bu nedenle, konuyu inceleyen mercinin H.M.Y.’nin 36/1-d. maddesi hükmünü yorumlaması usul ve yasalara uygun görülmüştür.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 25/06/2012 günü oybirliği ile karar verildi.