Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2012/7035 E. 2013/1136 K. 12.02.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/7035
KARAR NO : 2013/1136
KARAR TARİHİ : 12.02.2013

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
2001 yılında yapılan kadastro sırasında … Köyü 170 ada 44 parsel (647,43 m2) Mayıs 1963 tarih 218 numaralı tapu kaydı nedeniyle tarla niteliğiyle Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir.
Davacılar, taşınmazın kendi zilyedliklerinde olduğu iddiasıyla dava açmışlardır.
Mahkemece, Hazine tapusunun oluştuğu 1963 yılına kadar davacılar yararına zilyedlik koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulüne, 170 ada 44 parselin tapu kaydının iptali ile davacılar adına 1/2’şer hisse oranında tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 3402 sayılı Kanunun 12/3. maddesine göre açılan tapu iptali ve tescile ilişkindir.
Yörede orman kadastrosu yapılıp yapılmadığı anlaşılamamaktadır.
Mahkemece, Hazinenin tutunduğu Mayıs 1963 tarih 218 numaralı 4753 sayılı Kanuna göre oluşturulan tapu kaydı taşınmaza uymakla beraber, tapu kaydının oluştuğu 1963 yılına kadar davalılar yararına kazandırıcı zamanaşımı koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle hüküm kurulmuşsa da,  yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli değildir.
 Şöyle ki, taşınmazın doğu sınırında 52 numaralı geniş orman parseli bulunduğu halde, mahkemece orman araştırması yapılmamış, yörede orman kadastrosu yapılıp yapılmadığı, yapılmışsa kesinleşip kesinleşmediği araştırılmamıştır.
O halde; mahkemece; öncelikle yörede orman kadastrosu yapılıp yapılmadığı araştırılmalı, yapılmışsa orman kadastro çalışmalarıyla ilgili harita ve tutanaklar, askı ilân cetvelleri getirtilerek kesinleşip kesinleşmediği belirlenmeli, taşınmazların tümünü birarada geniş çevresiyle gösteren pafta fotokopi örneği ve komşu parsellere ait kadastro tespit tutanakları ve varsa dayanağı kayıt ve belgeler getirtilmeli, ziraat fakültelerinin toprak bölümünden mezun olan bir ziraat mühendisi, bir harita-kadastro (jeodezi ve fotogrametri) mühendisi ile (üç) orman yüksek mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığıyla, kesinleşmiş orman kadastrosu varsa, orman kadastro haritaları ve kadastro paftası ölçekleri denkleştirilerek, sağlıklı biçimde zemine uygulanıp, değişik açı ve uzaklıkta en az 10 ya da 12 orman sınır noktası gösterilecek biçimde, çekişmeli taşınmazın orman tahdit hattına göre konumu belirlenmeli, orman kadastrosu yapılmamış ya da kesinleşmemişse, dava konusu taşınmaz ve etrafını gösterir ve ilk defa o yerde grafik ya da fotogrametri yöntemiyle düzenlenen 1/5000 ölçekli arazi kadastro paftasının orijinal fotokopi örneği ile yöreye ait en eski tarihli (1963 yılından önce) memleket haritası ve bu haritaların yapımına esas alınan
steroskopik hava fotoğrafları bulunduğu yerlerden istenerek, bu belgeler dava konusu taşınmaz ile çevresine uygulanıp , hava fotoğrafları ve dayanağı haritalar steroskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelettirilip taşınmazın niteliğinin bu belgelerde ne şekilde görüldüğü belirlenmeli, bu inceleme sonunda taşınmazın orman ya da orman içi açıklık durumunda olmadığı belirlenirse o zaman öncesinin ne olduğu, imar ve ihya yapılmışsa hangi tarihte başlanılıp bitirildiği, kimden kime kaldığı, zilyetliğin ne zaman başlayıp nasıl sürdürüldüğü ve ekonomik amacına uygun olup olmadığı, maddî olaylara dayalı ve ayrıntılı olarak yerel bilirkişi ve tanıklardan sorulup saptanmalı, bu şekilde toplanacak deliller çerçevesinde karar verilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile usûl ve kanuna uygun olmayan hükmün BOZULMASINA 12.02.2013 günü oy birliğiyle karar verildi.