Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2012/699 E. 2014/5999 K. 02.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/699
KARAR NO : 2014/5999
KARAR TARİHİ : 02.06.2014

MAHKEMESİ : Gebze 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 05/10/2011
NUMARASI : 2011/19 – 2011/927

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı T.. A.. tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı Orman Yönetimi vekili, P. Köyü … parsel sayılı 11000 m2 yüzölçümündeki taşınmazın kesinleşen orman sınırları içinde kaldığı iddiasıyla davalı adına kayıtlı tapunun iptalini ve orman niteliğiyle Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile taşınmazın (A) harfi ile işaretli 7062,58 m2’lik bölümünün tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline, (B) harfi ile işaretli bölümüne ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen orman sınırı içinde kalan tapu kaydının iptali istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1944 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, 1951 yılında 5653 sayılı Kanuna göre yapılan makiye ayırma çalışması, 04/07/1988 tarihinde ilân edilip kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde uygulaması vardır.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın (A) harfi ile işaretli bölümünün kesinleşmiş tahdit sınırları içinde kaldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, mahkemenin kabulü yerinde görülmemiştir. Daha önce, çekişmeli taşınmaz hakkında çapa dayalı olarak açılan orman tahdidinin iptali davasında Gebze 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1997/439 – 1998/364 sayılı kararı ile tahdidin iptaliyle taşınmazın tahdit dışına çıkartılmasına karar verilmiş, karar temyiz edilmeksizin kesinleşmiş ve böylece taraflar yönünden kesin hüküm oluşmuştur. Daha sonra 2001 yılında taşınmazın tapu kütüğüne yeniden orman şerhi konulması üzerine tapu maliki olan davacı tarafından, bu kez şerhin silinmesi istemiyle açılan ve Gebze 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/81 – 220 sayılı dosyasında görülen davada, mahkemece dava Gebze 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1997/439 – 1998/364 sayılı kararı hakkında yargılamanın iadesi olarak nitelendirilerek reddedilmiş, temyiz üzerine, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 2008/14602 – 2009/445 sayılı kararı ile onanarak kesinleşmiştir. Bu durumda, her ne kadar taşınmaz üzerindeki orman şerhinin silinmesi için açılan dava, yargılamanın iadesi davası olarak nitelendirilerek reddedilmiş ve derecattan geçerek kesinleşmiş ise de, taraflar yönünden kesin hüküm oluşturan ve orman tahdidinin iptaline karar verilen Gebze 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1997/439 – 1998/364 sayılı kararı halen geçerli olup taraflar yönünden bağlayıcılığını sürdürmektedir. Esasen, bu karara karşı Orman Yönetimi tarafından yargılamanın iadesinin talep edilebileceği, yukarıda açıklandığı üzere, karar lehine olan tapu malikinin açmış olduğu şerhin silinmesi davasının yargılamanın iadesi olarak nitelendirilmesinin tamamen maddî hataya dayalı olduğu, zira karar lehine olan tapu malikinin yargılamanın iadesini istemesinde hukukî yararı bulunmadığı gibi dava dilekçesinde de böyle bir isteminin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu halde, Gebze 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1997/439 – 1998/364 sayılı kararı ile taşınmazın tahdit içine alınması işlemi iptal edildiğine ve karar taraflar yönünden kesin hüküm oluşturduğuna göre, davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabul edilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 02/06/2014 günü oy birilği ile karar verildi.