YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/6470
KARAR NO : 2012/9045
KARAR TARİHİ : 14.06.2012
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan Hazine, … (Orman ve Su İşleri Bakanlığı), Kadastro Müdürlüğü vekili ve Mustafa ve … tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı … Yönetimi; … köyünde 185 nolu Orman Kadastro Komisyonunca 2/B madde çalışmaları bitirilmeden ve askı ilanı yapılmadan 2006 yılında yapılan genel arazi kadastro çalışmaları sırasında orman tahdidi içinde olan 244 adet taşınmazın Hazine adına orman rejimi dışına çıkarıldığı ve askı ilanlarının yapıldığı, orman rejimi dışına çıkarma görev ve yetkisinin orman kadastro komisyonlarına ait olduğundan askıya çıkarma işlemlerinin iptali istemiyle kadastro müdürlüğünü taraf göstererek dava açmıştır.Mahkemece davaya bakma görevinin İdare Mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar verilmiş, Orman Yönetiminin temyizi üzerine Dairece bozulmuştur.
Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 02.07.2008 gün ve 2008/7328-9740 sayılı bozma kararında özetle: “Davanın 2/B madde uygulamasına itiraz niteliğinde olduğu, 6831 sayılı Yasanın 11. maddesine göre davaya bakma görevinin kadastro mahkemesine ait olduğu, mahkemece … (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ile tespit tutanaklarında isimleri yazılı hak sahipleri davaya dahil edilip husumet yaygınlaştırıldıktan sonra davanın esası hakkında karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma kararına uyulmayarak direnme kararı verilmiş, orman yönetiminin temyizi üzerine Hukuk Genel Kurulunun 03.06.2009 gün ve 2009/20-148 Esas-232 Karar sayılı ilamıyla Daire kararında belirtildiği şekilde bozulmuştur. Mahkemece Hukuk Genel Kurulunun bozma kararına uyulmuş, 117 ada 37 ve 38 sayılı taşınmazlara ilişkin davalar ayrılarak yukardaki esasa kaydedilip … (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ile kadastro tespit tutanaklarında isimleri yazılı hak sahipleri davaya dahil edildikten sonra çekişmeli taşınmazların doğal ve gerçek anlamda nitelik kaybına uğramadıkları, insan eliyle zorla ormanın tahribi ile nitelik kaybının oluştuğu, el çekme halinde eski hale dönebilecekleri, 2/B madde koşullarını taşımadıkları, kadastro müdürlüğününde pasif dava ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle kadastro müdürlüğü aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğu yönünden reddine, diğer davalılara karşı açılan davanın kabulüne, dava konusu taşınmazların kadastro tespitlerinin iptal edilerek orman niteliği ile Hazine adına tapuya tescillerine karar verilmiş, hüküm davalılardan Hazine, … (Orman ve Su İşleri Bakanlığı), Kadastro Müdürlüğü vekili ile Mustafa ve … tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 2/B madde uygulamasına ve kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
2012/6470-9045
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 9.6.1969 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu, daha sonra 3402 sayılı Yasa uygulamalarına esas olmak üzere yapılıp kesinleşmeyen aplikasyon ve 2/B madde uygulaması vardır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman ve fen bilirkişiler tarafından hava fotoğrafı ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazların 31.12.1981 tarihinden önce doğal yoldan bilim ve fen bakımından orman niteliğini yitirmedikleri, beşerî ve insanî faaliyetler yoluyla nitelik kaybettirildikleri ve 2/B madde koşullarını taşımayan yerlerden oldukları anlaşıldığına, kadastro mahkemelerinde Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi yerine 3402 sayılı Yasanın 31/3. maddesi uyarınca vekalet ücreti takdir edileceğine, mahkemece de 3402 sayılı Yasanın 31/3. maddesi gözetilerek vekalet ücreti takdir edildiğine ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasanın 16. maddesi ile 3402 sayılı Yasaya eklenen 36/A maddesi gereğince davalı gerçek kişilerden onama harcı alınmasına yer olmadığına ve yatırdıkları peşin temyiz harcının istek halinde iadesine, davalı kurumlardan harç alınmasına yer olmadığına 14/06/2012 gününde oybirliği ile karar verildi.