YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/6076
KARAR NO : 2012/14334
KARAR TARİHİ : 11.12.2012
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı … tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı dava dilekçesiyle; Çelik Köyünde bulunan Hazine adına tapuda kayıtlı 101 ada 79, 109 ada 2 ve 136 ada 15 parsel sayılı taşınmazların zilyetliğinde bulunduğu iddiasıyla, tapularının iptaliyle adına tescillerini istemiştir. Mahkemece; davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapu iptali ve tescile ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanunla değişik hükümlerine göre yapılan orman kadastrosu bulunmaktadır.
Dava konusu Çelik Köyü 101 ada 79, 109 ada 2 ve 136 ada 15 parsel sayılı sırasıyla 68081,01 m², 28949,92 m² ve 33105,76 m² yüzölçümündeki taşınmazlar, kadastro sırasında susuz tarla niteliğiyle Vakkas Durak adına tesbit edilmişler, daha sonra Vakkas Durak’ın senetsizden edindiği taşınmazların 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde belirtilen 40/100 dönümü aştığı gerekçesiyle bu tesbit tutanakları iptal edilerek, miktar fazlası olarak Hazine adına tesbit ve tapuya tescil edilmişlerdir. Mahkemece, bu hususun keşif sırasında dinlenilen kadastro bilirkişi beyanları ile sabit olduğu, bu nedenle davacı tanıkları ile mahallî bilirkişi beyanlarının samimi olmadığı gerekçesiyle dava reddedilmişse de, incelenen dosya kapsamına, yapılan keşif ve alınan bilirkişi raporuna göre, mahkemenin değerlendirmesi yerinde değildir.
Şöyle ki; 25.11.2005 günlü keşifte dinlenilen tutanak bilirkişiler, mahallî bilirkişiler ve davacı tanıkları, çekişmeli taşınmazların öncesinde Mehmet Kaplan’a ait olduğunu, 35 yıl önce Mehmet tarafından Vakkas Durak’ın kızı davacı …’a satıldığını, bu durumun taşınmazları satan Mehmet Kaplan tarafından da doğrulandığı, tutanak bilirkişilerin de aynı beyanda bulundukları, tutanakları okumadan imzaladıkları için yanlışlıkla davacının babası Vakkas Durak’ın kullanımında olduğunun yazıldığını, aslında parsellerin davacıya ait olduğunu açıklamışlardır. Bu nedenle, mahkemece, 15.02.2006 günlü fen bilirkişi ek raporunda açıklandığı gibi dava konusu 109 ada 2 nolu parselin tamamı ile 101 ada 79 nolu parselin (B) ile gösterilen 1202,87 m²’lik bölümü yönünden davanın reddine, 101 ada 79 nolu parselin (A) ile gösterilen 66878,14 m²’lik bölümü ile çekişmeli 136 ada 15 nolu parselin tamamı yönünden ise davanın kabulüne ve bu bölümlere yönelik tapuların iptali ile davacı adına tapuya tescillerine karar verilmesi gerekirken, aksine düşüncelerle yazılı olduğu gibi hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırı olup bozma nedenidir.
SONUÇ; Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı …’un temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine 11.12.2012 günü oy birliği ile karar verildi.