Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2012/5669 E. 2012/12036 K. 02.11.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/5669
KARAR NO : 2012/12036
KARAR TARİHİ : 02.11.2012

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı gerçek kişiler tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne, davacı gerçek kişilerin duruşma isteminin değerden reddine karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı gerçek kişiler 26.07.2009 tarihli dilekçeleriyle … ili, Merkez … köyü, 317, 460 ve 462 sayılı parsellerin ortak muris … adına eski tarihli tapuları olduğu halde 1971 yılında tapulama dışı bırakıldıkları ve taşınmazların orman ile ilgilerinin olmadığı halde 2005 yılında yapılan orman kadastrosunda da orman sınırları içinde bırakıldıklarını iddia ederek, yapılan bu işlemin iptalini ve taşınmazların kendi adlarına tapuya tescilini, olmadığı taktirde şimdilik 8.000,00.- TL tazminatın davalı Hazineden alınarak kendisine verilmesini istemişlerdir. Mahkemece taşınmazların orman olarak tapulama dışı bırakılmasından sonra kadastro yasasında öngörülen hak düşürücü sürelerin ve tazminat için öngörülen zamanaşımı sürelerinin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı gerçek kişiler tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya ve dosya kapsamına göre dava, orman kadastrosuna itiraz, tapusuz taşınmazların tapuya tescili ve tazminat istemine ilişkindir.
… köyü, … mahallesi, 317 parsel sayılı 26620 m2 yüzölçümündeki parsel Haziran 1322 tarih ve 90 sıra numaralı tapu kaydı ile … adına tespit edilmiş, Orman Yönetiminin itirazı kabul edilerek komisyonca orman niteliğinde olduğu için tapulama dışı bırakılmış, …, …, …, …, …, … ve …’ın tapu kaydına dayanarak parselin adlarına tescili istemiyle dava açmışlar, … Kadastro Mahkemesinin 08.11.1976 gün ve 1973/19-96 sayılı kararıyla dayanılan tapu kaydının çekişmeli parseli kapsamadığı, bir an için kapsadığı kabul edilse dahi, 4785 sayılı Yasa hükümlerine göre devletleştirildiği, taşınmazın eylemli orman alanı olduğunun belirlendiği gerekçesiyle red edilmiş, karar kanun yoluna gidilmediğinden 07.02.1977 tarihinde kesinleşmiştir.
… köyü, … mahallesi mevkii, 460 parsel sayılı 12800 m2 yüzölçümündeki parsel belgesiz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle … mirasçıları… ve arkadaşları adına tespitine karşı, Orman Yönetiminin itirazı kabul edilerek, parsel orman niteliğinde olduğu için, tapulama Komisyonu kararı ile tapulama dışı bırakılmış, davacılar … mirasçıları Hasan Kalafat ve arkadaşları Haziran 1322 tarih 89 sıra numaralı tapu kaydına dayanarak dava açmışlarsa da, davalarından 05.07.1977 tarihli celse davalarından vazgeçtiğinden itiraz etmemiş sayılmalarına ilişkin Tapulama Mahkemesinin 05.07.1977 gün ve 1973/25-44 sayılı kararı temyiz edilmeden 28.09.1977 tarihinde kesinleşmiştir.
… köyü, … mahallesi mevkii, 462 parsel sayılı 44800 m2 yüzölçümündeki parsel, Haziran 1322 tarih 89 sıra numaralı tapu kaydı ile Seher Kalafat ve arkadaşları adına tespitine karşı, Orman Yönetiminin itirazı kabul edilerek, parsel orman niteliğinde olduğu için, Tapulama Komisyonu kararı ile tapulama dışı bırakılmış, davacılar … mirasçıları Hasan Kalafat ve arkadaşları Haziran 1322 tarih 89 sıra numaralı tapu kaydına dayanarak dava açmışlarsa da, dayanılan tapu kaydının çekişmeli parseli kapsamadığı, bir an için kapsadığı kabul edilse dahi, 4785 sayılı Yasa hükümlerine göre devletleştirildiği, taşınmazın eylemli orman alanı olduğunun
belirlendiği gerekçesiyle davalarının reddine ilişkin Tapulama Mahkemesinin 27.07.1977 gün ve 1974/40-53 sayılı kararı temyiz edilmeden 28.09.1977 tarihinde kesinleşmiştir.
Çekişmeli parsellerin orman sayılan yerlerden olduğu saptanarak kesinleşen tapulama mahkemesi kararları ile orman niteliğiyle tapulama dışı bırakıldığı, bu kararların aynı tapuya dayanan davacı gerçek kişiler yönünden, parsellerin tapu kaydı kapsamında kalmadığı ve orman sayılan yerlerden olduğu yönünde güçlü delil oluşturduğu, kadastro tespitinin kesinleşmesinden sonra Kadastro Yasasının 12/3 maddesinde öngörülen hak düşürücü süreler geçtiği gibi, bu kararların kesinleşmesinden sonra dava tarihine kadar 30 yıldan fazla süre geçtiği, orman kadastrosuna itiraz davası yönünden de, orman kadastro tutanak ve haritaları dosya içine getirtilmemişse de, davacı tarafın orman kadastrosunun 2005 yılında yapıldığını iddia ettiği, 1969 yılı arazi kadastrosunda çekişmeli parsellere uygulanamayan tapu kaydının, çekişmeli parseller yönünden işlem yeteneğini yitirdiği, bu nedenle de orman kadastrosuna itiraz yönünden, davacıların tapu sahiplerine tanınan 10 yıllık dava açma olanağından faydalanamayacakları gözetilerek davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığına göre, davacı tarafın yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden gerçek kişiler üzerinde bırakılmasına 02/11/2012 günü oybirliği ile karar verildi.