YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/5333
KARAR NO : 2013/1433
KARAR TARİHİ : 18.02.2013
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı … ve davalı … Yönetimi vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
1972 yılında yapılan kadastro sırasında …. Köyü, 119 parsel sayılı 56563,00 m² yüzölçümündeki taşınmaz, 174 numaralı vergi kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle, orman kadastro sınırları dışında kaldığından söz edilerek… adına tesbit edilmiş, Hazinenin itirazı üzerine, 13.02.1992 tarihinde verilen Kadastro Komisyonu kararı ile Hazinenin itirazının kabulü ile … adına tesciline karar verildiği ve komisyon kararı kesinleşerek … adına tapu kaydının oluştuğu, daha sonra ise çekişmeli taşınmaz mahkeme kararıyla orman niteliğiyle tapuya tescil edilmiş olup, çekişmeli 119 parsel sayılı taşınmaz halen de 50619,73 m² yüzölçümü ile “Devlet Ormanı” vasfıyla … adına tapuda kayıtlıdır.
Davacı gerçek kişi vekili, 23.06.2011 tarihli dilekçesiyle dava konusu 119 parsel sayılı taşınmaz içerisinde yer alan 960,26 m² yüzölçümündeki bölümün müvekkilinin zilyetliğinde olduğu iddiasıyla, taşınmazın evveliyatı itibarıyla hukuka ve usûle aykırı olarak oluşturulan “Devlet ormanı” vasıflı … adına tescil edilen tapu kaydının iptali ve taşınmazın 6831 sayılı Orman Kanunun 2/B maddesi uyarınca … adına orman sınırları dışına çıkartılıp, kadastro tutanağının beyanlar hanesine müvekkili lehine kullanıcı şerhi verilmesi istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı gerçek kişi vekili tarafından esastan, davalı … Yönetimi vekili tarafından ise vekâlet ücretine yönelik olarak temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapuda orman niteliğiyle tescilli taşınmazın 6831 sayılı Kanunnın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkartılması ve daha sonra zilyetlik (kullanıcı) şerhi verilmesi istemlerine ilişkindir.
İncelenen dosya kapsamına göre, mahkemece davanın reddi yolunda kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; davacı gerçek kişinin açtığı dava reddedildiğine ve davalı … Yönetimi de kendisini vekil ile temsil ettirdiğine göre, davalı … Yönetimi lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken, bu yönde bir karar verilmemesi doğru değil ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple, hüküm fıkrasına 4. bent olarak “Davalı … Yönetimi kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 1200.00.-TL nisbî vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı … Yönetimine verilmesine” cümlesinin eklenerek düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. madde atfıyla H.U.M.K.’nun 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temiz harcının istek halinde yatıranlara iadesine 18/02/2013 gününde oy birliği ile karar verildi.