Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2012/455 E. 2012/1528 K. 08.02.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/455
KARAR NO : 2012/1528
KARAR TARİHİ : 08.02.2012

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı … adına Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Kadastro sırasında … ili … ilçesi … … mahallesinde bulunan 1474 ada 15 parsel sayılı taşınmaz, 6831 sayılı Yasanın 2/B maddesi gereği Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu ve 20 yıldan beri İsmail oğlu …’ın fiili kullanımında olduğu belirtilerek Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı, kadastro çalışmalarında taşınmaz üzerindeki ahşap deponun tespit edilmediğini, isminin Salih oğlu … olmasına rağmen yanlış yazıldığını belirterek düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece açılan davanın kabulü ile … ilçesi … mahallesi 1474 ada 15 parsel sayılı 454.63 m2 taşınmazın kadastro tutanağının beyanlar hanesinde “İş bu taşınmaz, bahçe olarak 20 yıldan beri … oğlu …’ın fiili kullanımındadır” ibaresinin kaldırılarak yerine “İş bu taşınmaz bahçe ve üzerindeki tek katlı ahşap depo 20 yıldan beri … oğlu …’ın fiili kullanımındadır” şeklinde düzeltilmesine karar verilmiş, hüküm davalı … adına Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Kural olarak; kadastro davaları lehine tespit ya da kadastro komisyonlarınca adlarına tescile karar verilen gerçek veya tüzel kişilere karşı açılır. Dava, 3402 sayılı Yasanın ek 4. maddesine göre yapılan kadastro tespitine itiraz niteliğindedir. Davanın saptanan bu niteliğine göre husumetin taşınmazın tespit maliki olan Hazineye yöneltilmesi zorunludur. Ancak; dava Kadastro Genel Müdürlüğüne husumet yöneltilerek açılmıştır. Davacının asıl dava etmek istediğinin Kadastro Müdürlüğü değil Hazine olduğu belirgin olup ortada belirgin bir biçimde temsilde yanılma hali bulunduğundan bu durumun mahkemece resen gözetilmesi ve davanın usulünce gerçek hasma yönlendirilmesi için davacı tarafa olanak sağlanması ve Kadastro Genel Müdürlüğünün davada taraf sıfatı bulunmadığından Kadastro Müdürlüğü aleyhine açılan davanın husumet nedeni ile reddi gerekirken aksi düşünce ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır (HGK.2010/7-70-86 sayılı kararı ).
Ayrıca, 3402 sayılı Yasa hükümleri uyarınca kadastro hakimleri infaza elverişli sicil oluşturulmakla görevli ve yetkili olduğundan, taşınmazın beyanlar hanesindeki şerh dava edilmesi nedeniyle tutanak davalı olarak gönderildiğinden mahkemece sicil oluşturulmaması da doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı … adına Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 08/02/2012 günü oybirliği ile karar verildi.