Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2012/4478 E. 2012/5383 K. 09.04.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/4478
KARAR NO : 2012/5383
KARAR TARİHİ : 09.04.2012

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı … tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı … Yönetimi, köy tüzelkişiliğini hasım göstererek … köyünde 3402 sayılı Yasanın 5304 sayılı Yasayla değişik 4. maddesi gereğince orman sınırlandırılması yapıldığını ve 161 ada 2 sayılı parselin orman sınırları dışında bırakıldığını oysa taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğunu bildirerek orman sınırları içine alınması ve orman vasfı ile Hazine adına tescili talebiyle dava açmıştır. Genel arazi kadastrosu sırasında 161 ada 1 sayılı parselin kadastro mahkemesinde davalı olduğu bildirilerek çay bahçesi niteliği ile yüzölçümü ve malik hanesi boş bırakılmak suretiyle sınırlandırıldığı ve zilyedinin … olduğunun belirlendiği anlaşılmaktadır. Yargılama sırasında taşınmazın zilyedi … davaya dahil edilmiştir. Mahkemece davanın kabulüyle 161 ada 1 sayılı parselin orman vasfıyla ve 1641,86 m2 yüzölçümüyle Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı … tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, orman kadastrosuna ve kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 5403 sayılı Yasa ile değişik 3402 sayılı Yasanın 4. maddesi hükmüne göre yapılmış çekişmeli taşınmaz orman sınırları dışında bırakılmıştır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu anlaşıldığına göre mahkemece davanın kabulü yolunda kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasanın 16. maddesi ile 3402 sayılı Yasanın 36. maddesine eklenen (a) fıkrası ile kadastro işlemi ile oluşan tespit ve kayıtların iptali için Devlet veya diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından kayıt lehtarına karşı kadastro mahkemeleri ile genel mahkemelerde açılan davalarda davalı aleyhine vekâlet ücreti dahil, yargılama giderine hükmolunmaz.” ve 17. maddesi ile eklenen geçici 11. maddesine göre; bu Kanunun 36/A maddesi hükmü, henüz infaz edilmemiş yargı kararlarındaki vekâlet ücreti dâhil yargılama giderleri için de uygulanır.” hükmü gereğince davalılar aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değil ise de; bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple, hükmün 2. ve 3. bentlerinin kaldırılarak, bunun yerine “6099 sayılı Yasa ile 3402 sayılı Yasanın 36. maddesine eklenen (a) fıkrası gereğince yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına” cümlesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Yasanın geçici 3. maddesi göndermesiyle, H.Y.U.Y.’nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasanın 16. maddesi ile 3402 sayılı Yasaya eklenen 36/A maddesi gereğince davalıdan onama harcı alınmasına yer olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine 09/04/2012 günü oybirliği ile karar verildi.