YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/4153
KARAR NO : 2012/6086
KARAR TARİHİ : 19.04.2012
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki orman kadastrosuna ve kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı … Yönetimi ve davalı … tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
03.04.2008 tarihinde yapılan kadastro sırasında … köyü 104 ada 14 sayılı 4.278,98 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, …’nin zilyetliğinde olduğu, taşınmaz hakkında kadastro mahkemesinde 2008/2 esas sayılı dava dosyası bulunduğundan söz edilerek tutanak aslı cinsi ve malik hanesi açık olarak kadastro mahkemesine gönderilmek üzere 3402 sayılı Yasanın 5. maddesi uyarınca tespit edilmiştir..
Davacı … Yönetimi 25.02.2008 tarihli dilekçe ile; Hazineyi taraf göstererek dava dilekçesine ekli krokide işaretlenen taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğu, orman niteliği ile Hazine adına tapuya tescillerine karar verilmesi istemiyle kadastro mahkemesinde 2008/2 esas sayılı davayı açmıştır. Mahkemece, dava edilen tüm taşınmazların tutanak asılları, orman kadastrosuna itiraz dosyası ile birleştirilip taşınmazların zilyetleri davaya dahil edilmiştir. Daha sonra 104 ada 14 sayılı taşınmaza ilişkin dava ayrılarak yukardaki esasa kayıt edildikten sonra davanın kısmen kabulüne, dava konusu taşınmazın kadastro tespitinin iptal edilerek fen ve orman bilirkişi tarafından ortak düzenlenen krokili raporda (A) ile işaretlenen bölümünün orman niteliği ile Hazine adına, (B) ile işaretlenen kesiminin fındık bahçesi niteliği ile davalı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı … Yönetimi ve davalı … tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, orman kadastrosuna ve kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 3402 sayılı Yasanın 5304 sayılı Yasayla değişik 4. maddesine göre yapılıp kesinleşmeyen orman kadastrosu vardır.
1) Orman Yönetiminin temyiz itirazları, çekişmeli taşınmazın (B) ile işaretlenen kesimine yönelik olup; incelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye uzman bilirkişi raporuna eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğraflarına dayalı olarak yapılan uygulama ve araştırma sonucu temyize konu yerin orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının REDDİNE,
2) Davalı kişinin temyiz itirazları, çekişmeli taşınmazın (A) ile işaretlenen bölümüne yönelik olup; incelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye uzman bilirkişi raporuna eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğraflarına dayalı olarak yapılan uygulama ve araştırma sonucu temyize konu yerin orman sayılan yerlerden olduğu anlaşıldığına, Devlet Ormanlarının Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 169/1-2, 3402 sayılı Kadastro Yasasının 16/D, 18/2 maddeleri, 6831 sayılı Orman Yasası ve Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarına göre
tabi servet niteliğinde olup devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu, özel mülkiyete konu olamayacağı, tapu yada kazandırıcı zamanaşımı yoluyla veya başka bir yol ile kazanılamayacağı, tapu ve zilyetlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Yasanın 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş olduğu, diğer fıkraları da 03.03.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5304 sayılı Yasa ile yürürlükten kaldırıldığından, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı; öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yok edilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu gözetilerek yazılı şekilde kurulan hükümde isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, 19.01.2011 tarihli Resmî Gazetede yayımlanarak yayımı tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasanın 16. maddesi ile 3402 sayılı Yasaya eklenen 36/A maddesinde “ Kadastro işlemi ile oluşan tespit ve kayıtların iptali için Devlet veya diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından kayıt lehdarına karşı kadastro mahkemeleri ile genel mahkemelerde açılan davalarda davalı aleyhine vekalet ücreti dahil yargılama giderine hükmolunmaz” ve yine 6099 sayılı Yasanın 17. maddesi ile 3402 sayılı Yasaya eklenen geçici 11. maddesinde “ Bu Kanununun 36/A maddesi hükmü, henüz infaz edilmemiş yargı kararlarındaki vekalet ücreti dahil yargılama giderleri içinde uygulanır” hükümleri uyarınca davalı aleyhine vekalet ücreti dahil yargılama giderlerine hükmedilemeyeceğinden hükmün vekalet ücreti ve yargılama giderleri yönünden düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir. Bu sebeple; hükmün yargılama giderlerine ilişkin “ 3 ve 5 rakamlı bentlerinin “Tamamen hükümden çıkarılarak bunların yerine “19.01.2011 tarihli Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasanın 16. maddesi ile 3402 sayılı Yasaya eklenen 36/A ve 17. maddesi ile eklenen geçici 11. maddeleri uyarınca davacı … Yönetimi tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, Orman Yönetimi yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına” cümlelerinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Yasanın geçici 3. maddesi göndermesiyle H.U.M.Y.’nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasanın 16. maddesi ile 3402 sayılı Yasaya eklenen 36/A maddesi gereğince davalıdan onama harcı alınmasına yer olmadığına ve yatırdığı peşin temyiz harcının istek halinde iadesine 19/04/2012 günü oybirliği ile karar verildi.