YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/3854
KARAR NO : 2012/5833
KARAR TARİHİ : 16.04.2012
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı … davaya konu …. köyü Çal Erenler mevkiinde bulunan 6144 parsel sayılı taşınmazın, 2/3 hissesini 1995 yılında satın aldığını, birleşen dosyanın davacıları …, … ve … dava konusu taşınmazın 1/3 hissesinin 1988 yılında murisleri tarafından satın alındığını, ancak; … Kadastro Mahkemesinin 1999/53 – 34 sayılı kararı ile dava tarihinde tapu maliki oldukları halde taraf gösterilmeksizin, davalı tarafın davayı kabul etmesi üzerine keşif yapılmaksızın ve taşınmazın tümü dava konusu olmadığı halde taşınmazın tamamının Hazine adına tapuya tescil edildiğini öğrendiklerini, taşınmazdaki paylarına ilişkin tapu kayıtlarının iptaliyle adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptali ve tescile ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 23.02.1999 tarihinde ilan edilen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır.
Çekişmeli Tahtalı köyü 6144 parsel sayılı 32875 m2 yüzölçümündeki taşınmaz yörede 1973 yılında yapılan genel arazi kadastrosu sırasında tarla vasfıyla 2496 nolu vergi kaydına dayanılarak Mustafa Bağim, Nurettin Bağam ve Selahattin Bağım adına tespit edilmiştir. Tutanak itirazsız kesinleşerek çekişmeli 6144 parsel sayılı taşınmaz 17.01.1974 tarihinde tespit malikleri adına tapuya tescil edilmiştir.Çekişmeli taşınmazın 1/3 hissesi 21.9.1988 tarihinde satış yoluyla …, 2/3 hissesi 4.12.1995 tarihide yine satış yoluyla Sami Akaslan’a geçmiş ve daha sonra 2/3 hisse tekrar satış yoluyla …’a geçmiş olup tapuda 1/3 hissesi …, 2/3 hissesi … adına kayıtlı iken davacı Orman Bakanlığı, çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu halde, 2/B madde uygulamasıyla orman sınırları dışına çıkarıldığını , taşınmazın 2/B madde şartlarını taşımadığını bildirerek 2/B madde uygulamasının iptaliyle taşınmazın orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tescili istemiyle; tespit maliklerini hasım göstermeksizin orman genel müdürlüğünü hasım göstererek dava açmıştır. Davacı Orman Bakanlığının davası 2/B madde uygulamasına itiraz niteliğindedir. Davalı Orman Genel Müdürlüğü ilk celse davayı kabul etmiş ve kadastro mahkemesinin 17.11.1999 gün ve 1999/53-34 sayılı kararıyla davanın kabulüyle 6144 parselin orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
Halen çekişmeli 6144 parsel sayılı taşınmazın tapuda (orman vasfıyla ve 32875 m2 yüzölçümüyle) 1/3 hissesi …, 2/3 hissesi hükmen (kadastro mahkemesinin 1999/53-34 sayılı kararı gereğince) Hazine adına kayıtlıdır.
Dosyada mevcut orman bilirkişi… tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda çekişmeli taşınmazın yörede 23.02.1999 tarihinde ilan edilen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulamasına göre (A), (B) ve (C) ile gösterilen kısımlarının orman tahdit sınırları dışında (D) ile gösterilen kısmının 2/B madde uygulamasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan V. Nolu 2/B poligonu içinde kaldığı, 2/B poligonu içinde kalan ve (D) ile gösterilen kısmının 1957 tarihli memleket haritasında yeşil alanda kalan kısmının ise açık alanda gözüktüğü, çekişmeli taşınmazın orman tahdit sınırları dışında kalan ve (C) ile gösterilen kısmı ile 2/B poligonu içinde kalan ve (D) ile gösterilen kısımlarının eylemli orman vasfında olduğu, (A) ve (B) ile gösterilen kısımlarının ile orman vasfında bulunmadığı bildirilmiştir.
Dairenin 19.10.2010 tarihli iade kararı sonrasında kadastro mahkemesinin 17.11.1999 gün ve 1999/53-34 sayılı kararının tapu malikleri olan davacılara tebliğe çıkarıldığı ve temyiz edildiği anlaşılmakta olup, kadastro mahkemesinin 1999/53 – 34 sayılı kararı kesinleşmemiş olup temyiz aşamasında olduğundan mahkemece bu dava dosyası bekletici mesele sayılarak sonucunun beklenmesi gerekirken; mahkemece taşınmazın (D) ve (C) ile gösterilen kısımlarının orman vasfında, (A) ve (B) ile gösterilen kısımlarının ise 6831 sayılı Yasanın 17/2. maddesine göre orman içi açıklık niteliğinde olduğu kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacıların temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatıranlara iadesine 16/04/2012 günü oybirliği ile karar verildi.