Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2012/3851 E. 2012/8465 K. 05.06.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/3851
KARAR NO : 2012/8465
KARAR TARİHİ : 05.06.2012

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R
Davacı Hazine vekili, tapuda davalı adına kayıtlı … mahallesi, 4642 ada 7 parselin, 6831 sayılı Yasanın 2/B maddesi gereğince Hazine adına orman sınırı dışına çıkarıldığını belirterek taşınmazın tapu kayıtlarının iptali ile Hazine adına tescilini istemiştir. Mahkemece, 5841 sayılı Yasanın 2. maddesi ile 3402 sayılı Yasaya eklenen 12. maddenin 3. fıkrasındaki hak düşürücü süre nedeniyle davanın REDDİNE karar verilmiş, hüküm Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 2/B madde uygulamasına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 3116 sayılı Yasaya göre 1945 yılında yapılarak kesinleşen orman kadastrosu, 1744 sayılı Yasaya göre 1978 yılında yapılıp kesinleşen aplikasyon ve 2. madde, 3302 sayılı Yasaya göre 14/12/1994 tarihinde ilan edilerek kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır.
Mahkemece, çekişmeli parselin kadastro tesbitinin askı suretiyle ilânını takiben, 3402 sayılı Yasanın 12/3. maddesinde öngörülen hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş ve çekişmeli parselin kadastro tespitlerinin kesinleşmesinden sonra 3402 sayılı Yasanın 12/3. maddesinde öngörülen hak düşürücü süreler geçmişse de, 14/03/2009 tarihinde yürürlüğe giren 5841 sayılı Yasanın 2. maddesi ile 3402 sayılı Kadastro Yasasının 12. maddesinin 3. fıkrasına eklenen “Bu hüküm, iddianın ve taşınmazın niteliği ile devlet ya da diğer kamu tüzel kişilikleri olsa dahi, tarafların sıfatına bakılmaksızın uygulanır” hükmü ve 5841 sayılı Yasanın 3. maddesi ile 3402 sayılı Kadastro Yasasına eklenen geçici 10. maddesindeki (Bu Kanunun 12 nci maddesinin üçüncü fıkrası hükmü, Devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğu iddiası ile yürürlük tarihinden önce açılmış ve henüz kesin hükme bağlanmamış olan davalarda dahi uygulanır.) hükmü, Anayasa Mahkemesinin 12/05/2011 gün ve 2009/31-77 sayılı kararı ile İPTAL edildiği, gerekçeli iptal kararının 23 Temmuz 2011 tarihli ve 28003 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girdiğine göre davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Ayrıca, 19/04/2012 tarihli ve 6292 sayılı “Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi İle Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Yasa”, 26/04/2012 tarihli ve 28275 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak, aynı tarihte yürürlüğe girmiş olduğundan, dava konusu taşınmazın niteliğine ve durumuna göre, görülmekte olan davaya etkisinin değerlendirilmesi de gözönünde bulundurulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer yönlerin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına 05/06/2012 günü oybirliği ile karar verildi.