Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2012/3436 E. 2012/9371 K. 20.06.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/3436
KARAR NO : 2012/9371
KARAR TARİHİ : 20.06.2012

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar Mehmet, … ve … tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R
Davacı … Yönetimi vekili, … köyü 788 parsel sayılı 15000 m² yüzölçümlü taşınmazın kesinleşen orman sınırları içinde kaldığı iddiasıyla, davalılar adına kayıtlı tapunun iptalini ve orman niteliği ile Hazine adına tescilini istemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüyle, çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptaline, 11/04/2011 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfiyle işaretli 3549,07 m²’lik bölümün orman niteliğiyle Hazine, (B) harfiyle işaretli 11450,93 m²’lik kısmın tarla niteliğiyle yeni parsel numarası verilerek ifraz öncesindeki parsel gibi malikleri ve hisseleri aynen muhafaza edilerek, tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar Mehmet, Mevlüt ve … tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan tapu kaydının iptal ve tesciline ilişkindir.
Taşınmazın bulunduğu yerde, genel arazi kadastrosu işlemi 1971 yılında 766 sayılı Tapulama Yasasına göre yapılmış ve kesinleşmiştir.
2007 yılında yapılıp 26/10/2007 – 26/04/2008 tarihleri arasında askı ilanı yapılarak 27/04/2008 tarihinde kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada, çekişmeli taşınmazın temyize konu (A) bölümümün orman tahdidi içerisinde kalan yerlerden olduğu belirlenerek, yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, çekişmeli taşınmazın orman tahdidi içerisinde kalan bölümü yönünden tapu kaydının iptaline karar verilmesi gerekirken, çekişmeli taşınmazın tapu kaydının tamamı iptal edilerek sicil oluşturulması, ayrıca; 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasanın 16. maddesiyle 3402 sayılı Yasaya eklenen “Kadastro işlemi ile oluşan tespit ve kayıtların iptali için Devlet veya diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından kayıt lehtarına karşı kadastro mahkemeleri ile genel mahkemelerde açılan davalarda davalı aleyhine vekâlet ücreti dahil, yargılama giderine hükmolunmaz.” şeklindeki 36/A maddesi ve 17. maddesi ile eklenen “Bu Kanunun 36/A maddesi hükmü, henüz infaz edilmemiş yargı kararlarındaki vekâlet ücreti dâhil yargılama giderleri için de uygulanır.” şeklindeki geçici 11. maddesi hükümleri gereğince davalı aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değil ise de; bu hususlar hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple, hükmün fıkrasının 1 ve 2 numaralı bentleri hükümden tamamen çıkarılarak, bir
2012/3436 – 2012/9371
numaralı bent olarak “Davanın KISMEN KABULÜNE, dava konusu Bafra ilçesi, … köyü 788 nolu parsel içerisinde kalan ve 11/04/2011 tarihli fen bilirkişi rapor ve krokisinde (A) harfiyle işaretli 3549,07 m²’lik bölümün tapu kaydının iptaliyle orman niteliğiyle Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline”, iki numaralı bent olarak ” 11/04/2011 tarihli fen bilirkişi rapor ve krokisinde B harfiyle işaretli 11450,93 m²’lik bölüme yönelik davanın REDDİNE” cümlesinin yazılmasına, yine hükmün yargılama giderlerine ilişkin 5, 6 ve 7 numaralı bentleri tamamen hükümden çıkarılarak, bunların yerine “6099 sayılı Yasa ile 3402 sayılı Yasaya eklenen 36/A maddesi gereğince davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına” cümlelerinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Yasanın değişik 3. maddesi göndermesiyle H.Y.U.Y.’nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasanın 16. maddesi ile 3402 sayılı Yasaya eklenen 36/A maddesi gereğince davalılardan onama harcı alınmasına yer olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine 20/06/2012 günü oybirliğiyle karar verildi.