YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/2935
KARAR NO : 2012/7526
KARAR TARİHİ : 17.05.2012
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 10.06.2009 gün ve 2009/7451-9657 sayılı bozma kararında özetle: “Mahkemece taşınmazın kesinleşen orman kadastrosu sınırları dışında kaldığı, kapama fındık bahçesi niteliğinde … tarım arazisi olduğu ve davacılar yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davaların kabulü yolunda hüküm kurulmuşsa da yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir. Şöyle ki; dava Türk Medeni Yasasının 713. maddesine göre tescil istemiyle açılmış olup, aynı maddenin 3. fıkrasında tescil davasının ilgili kamu tüzel kişilerine karşı açılması gerekeceğinden ve taşınmazlar nitelik belirtilmeden tapulama harici bırakıldığından Hazine ve Belediye Başkanlığı yanında, … de davaya dahil edilerek husumetin yaygınlaştırılması gerekir.Yörede 766 sayılı Yasaya göre 1968 yılında yapılan genel arazi kadastrosu sırasında düzenlenen ve Dairece dosyaya getirtilen kadastro paftalarında ve Kadastro Müdürlüğünün cevabi yazılarında çekişmeli taşınmazların bulundukları alanların nitelik belirtilmeksizin tapulama harici bırakıldıkları anlaşılmaktadır.Bu durumda; tarım arazileri ile orman alanları sınırlarının belirlenmesi yönünden 228 sayılı genelgeye göre, teknik bir sınırlandırmanın yapılıp yapılmadığı araştırmalı, yapılmışsa buna ilişkin harita ve tutanaklar öncelikle getirtilip uygulanarak taşınmazların bu harita ve tutanaklardaki konumu saptanmalı, daha sonra çekişmeli taşınmazlara bitişik ve yakın komşu parsellere ilişkin tespit tutanakları ile varsa dayanak kayıtların uygulanıp çekişmeli taşınmazlar yönünü sınır olarak nasıl nitelendirdikleri belirlenmelidir. Ayrıca, 15.07.2004 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Orman Kadastro Yönetmeliğinin 23/P ve 26/j maddelerine göre, yüksek eğimli orman ve … muhafaza karakteri taşıyan çalılık, makilik ve fundalık niteliğindeki sahaların devlet ormanı olarak sınırlandırılacağı, komisyonlarca sınırlandırma dışında bırakılmış veya orman sayılmamış olması, bu gibi yerlerin orman niteliğini ortadan kaldırmayacağından ve dava tescil isteğine ilişkin bulunduğundan taşınmazların öncesinin orman sayılan yerlerden olup olmadıklarının eski tarihli memleket haritası, … fotoğrafı ve amenajman planından oluşan resmi belgelere dayalı olarak yapılacak inceleme ve araştırma sonucu belirlenmesi gerekeceğinden sadece orman tahdit haritasının uygulanması ile yetinilmesi de doğru değildir.
Diğer taraftan3402 sayılı Kadastro Yasasının 17. maddesi gereğince orman sayılmayan, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen ve il, ilçe ve kasabaların imar planları kapsamında kalmayan araziden masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilip tarıma elverişli hale getirilen (ev ve benzeri tesisler yapmak, dışarıdan … getirilerek tarıma elverişli hale getirmek imar ihya olarak kabul edilemez) ve imar ihyanın tamamlandığı tarihten tescil davasının açıldığı ya da tespit tutanağının düzenlendiği güne kadar 20 yıl süreyle
zilyet edildiği ileri sürülerek tapuya tescili istenen taşınmazların, Kadastro Yasasının 14. maddesinde … diğer koşulların yanında niteliğinin, imar ihya edildiğinin ve üzerinde sürdürülen zilyetliğin, başlangıç ve süresinin, kullanılıp kullanılmadığının ve tasarruf sınırlarının ne olduğunun takdiri delil olan yerel bilirkişi ve tanık sözleri yanında, gerçeğin bir resmi olan en eski tarihli … fotoğrafı ile gerçeğin modeli olan memleket haritaları ile dava tarihinden ya da kadastro tespit tarihinden 15 – 20 yıl önce en az iki zamanda birbirini izleyen bindirmeli olarak çekilen çiftli … fotoğrafları ve bu fotoğrafların yorumlanması ile üretilen memleket haritaları ve standart topografik fotogrametri yöntemi ile düzenlenen kadastro haritalarının, özellikle ön bindirmeli çekilen ve birbirini izleyen streoskopik çift … fotoğraflarının streoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelenip taşınmazın niteliğinin, konumunun ve kullanım durumunun anlatılan bilimsel yöntemle kesin olarak belirlenmesi, dava konusu taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğunun belirlenmesi halinde bu kez usulüne uygun zilyetlik araştırması yapılması” gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın kabulüne ve dava konusu … İncilli mahallesinde bulunan 28.05.2008 günlü … bilirkişi krokisinde (A) ile gösterilen 2787,80 m² taşınmazın davacı … tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı … tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medeni Yasanın 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tesciline ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 1744 sayılı Yasaya göre 03/08/1977 tarihinde yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 3302 sayılı Yasaya göre 08/05/1998 tarihinde yapılarak dava tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 2/B uygulaması vardır. Genel arazi kadastrosu işlemi 1968 yılında yapılmış ve kesinleşmiştir.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Yasasının değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 17/05/2012 gününde oybirliği ile karar verildi.