Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2012/2169 E. 2012/7603 K. 21.05.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/2169
KARAR NO : 2012/7603
KARAR TARİHİ : 21.05.2012

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı … Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Ordu ili, … ilçesi, … köyünde 2009 yılında yapılan kadastro sırasında 241 ada 5 parsel sayılı 8340.22 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, tapu kaydı, tapu dışı paylaşma ve satın alma nedeniyle … oğlu … …’un kullanımında ise de, … Asliye Hukuk Mahkemesinin 1985/84 Esas sayılı dosyasında dava konusu olduğu belirtilerek malik hanesi açık bırakılmak suretiyle tesbit edilmiştir.
Davacı … Yönetimi tarafından, asliye hukuk mahkemesinde 1986 yılında … … mirasçıları ile … … ve arkadaşları aleyhine, Şubat 1947 tarih 88, 89, 90 ve 91 sayılı tapu kayıtlarının yüzölçüm olarak taşınmazlara uymadığı, taşınmazların orman sayılan ve 4785 sayılı Yasaya göre devletleştirilen yerlerden olduğu, idarece ağaçlandırma çalışmaları yapıldığı, … … ve arkadaşlarının 1984/216 Esas sayılı dosyada Orman Yönetimi aleyhine elatmanın önlenmesi davası açıldığı belirtilerek, tapu kayıtlarının iptali talebi ile 1985/84, 1986/203, 1987/156 Esas sayılı dosyalarda açılan davalar, 04.05.1988 tarihli kararla 1985/84 Esas sayılı dosyada birleştirilmiş, daha sonra bölgede arazi kadastro çalışmaları yapıldığı ve kadastro tutanakları düzenlendiği gerekçesiyle 07.07.2009 tarihinde görevsizlik kararı verilerek dosya kadastro mahkemesine gönderilmiştir.
Kadastro mahkemesince 31.03.2010 günlü tensip kararı ile her bir parsel için tefrik kararı verilerek asliye hukuk mahkemesinden devredilen dosyanın tasdikli sureti konulmadan ayrı esasa kaydedilmiş, yargılama sonunda; davacının tapu iptali davasının reddine, Ordu ili, … ilçesi, … köyü, … mevkiinde bulunan 241 ada 5 parsel nolu taşınmazın … bilirkişi krokisinde (B) harfi ile gösterilen 5827.37 m2’lik bölümünün … oğlu … adına tarla ve fındık bahçesi vasfı ile tapuya tesciline, aynı krokide (A) harfi ile gösterilen 2512.84 m2’lik bölümünün adanın son parsel numarası verilerek orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı … Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede dava devam ederken 3402 sayılı Yasanın 5304 sayılı Yasa ile değişik 4. maddesine göre, orman sınırlaması yapılmıştır.
Asliye hukuk mahkemesinden görevsizlikle kadastro mahkemesine devredilen ve tefrik kararı ile ayrı esaslara kaydedilen dosyaların Dairemizce temyiz incelemesi sırasında, iptali istenen tapu kayıt maliklerinin tümü ile kadastro tutanağının edinme sebebi bölümünde aidiyet olduğu belirtilen kişilerin davaya dahil edilip taraf teşkili yapılmadığı, kadastro mahkemesinde 3402 sayılı Yasanın 27. maddesinin 3. fıkrası gereğince gerekli askı ilânlarının yapılmadığı, tensiple (birlikte tefrik kararı ve taraf teşkili dahi yapılmadan) keşif kararı verildiği, iptali istenen tapu kayıtlarının kapsadığı alan ve bu alan içinde kalan davaya konu parsellerin belirlenmediği, kararda adı geçen kişilere tebligat yapılmadığı, köy muhtarlığı davada taraf olmadığı halde, kararın ve temyiz dilekçesinin sadece köy muhtarlığına tebliğ edildiği görülmüştür.
Ancak, temyiz konusu tüm dosyalarda yargılamanın bitirildiği son oturumda “Davacının tapu iptali davasının reddine” denilmekle yetinilmiş, çekişmeli taşınmaz hakkında sicil oluşturulmamıştır. Oysa, oluşturulup duruşma tutanağına geçirilerek okunan kararın Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 294/3 ve 297. maddesinde belirtilen biçimde hüküm sonucunu içermesi gerekir.
Yine, mahkemece; kısa kararda, “Davacının tapu iptali davasının reddine” denilmiş olmasına rağmen, gerekçeli kararda; bir kısım dosyalarda, davacının tapu iptali davasının reddine, çekişmeli taşınmazın tutanağın edinme sebebi sütununda adı geçen kişi ya da kişiler adına tesciline, bir kısım dosyalarda ise, davacının tapu iptali davasının reddine, çekişmeli taşınmazın kısmen kişi ya da kişiler adına, kısmen de orman olarak Hazine adına tesciline şeklinde hüküm kurulmuştur. Kısa kararla gerekçeli kararın çelişik olması mutlak bozma nedeni oluşturur (İ.B.B.G.K. 10.04.1992 tarih ve 1991/7 – 1992/4 sayılı karar).
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı … Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine 21/05/2012 günü oybirliği ile karar verildi.