Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2012/1779 E. 2012/8529 K. 05.06.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/1779
KARAR NO : 2012/8529
KARAR TARİHİ : 05.06.2012

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı … mirasçısı Eleusa Elefteropulos Ouzunoğlou vekili, Vakıflar Genel Müdürlüğü ile davalı … kayyımı İstanbul Deftardarı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R
Davacı … Yönetimi vekili, 1988 yılında 56 nolu Orman Kadastro Komisyonu tarafından Adalar ilçesinde 3302 sayılı Yasanın 2/B madde çalışmaları ve orman tahdit aplikasyonları yapıldığını, bu çalışmaların 19/04/1989 tarihinde ilan edilerek kesinleştiğini, ancak söz konusu komisyon çalışmaları sırasında 6831 sayılı Yasanın 2/B Maddesinin Uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 17/1. maddesi gereğince işletme müdürlüğünden alınması gereken, işgal ve faydalanma suçlarına ait zabıt tutulmuş ve karara bağlanmış yerlere ait dava dosyalarının istenmediğini, çalışmaların dikkate alınmadığını, yönetmelik hükümlerine aykırı olarak Hazine lehine orman sınırları dışına çıkarıldığını, bu hususun Orman Genel Müdürlüğüne bağlı müfettişler tarafından tespit edildiğini, yasaya aykırı olarak yapılan çalışmalar nedeniyle komisyon üyeleri hakkında kovuşturma izni talebinin zamanaşımı nedeniyle reddedildiğini, bunun üzerine İstanbul 10. Asliye Hukuk Mahkemesine ait 1995/61 esas ve 1996/242 sayılı karar ile komisyon üyelerinin tazminata mahkum edildiklerini, bu kararın 1997 yılında onanarak kesinleştiğini, bu nedenle komisyon çalışmalarının yok hükmünde olduğunu, Yargıtay 20. Hukuk Dairesine ait 1998/1529 – 248 sayılı ilamın da emsal teşkil ettiğini, Adalar Asliye Hukuk mahkemesinin 2002/109 esas sayılı dosyası ile açılan davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmesi üzerine, kararın temyiz edildiğini ve Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 2004/7780 – 9015 sayılı ilamı ile, orman kadastro komisyonu üyelerinin görevlerini kötüye kullanarak ya da kendilerine verilen görevlerin dışına çıkarak yaptıkları işlemler hukuk ve ceza davalarına konu olmuşsa bu işlemler yok hükmünde sayılacağından yönetim tarafından herhangi bir süreye bağlı kalmaksızın işlemin iptali için her zaman dava açılabileceğinin belirtildiğini ileri sürerek, davaya konu olan İstanbul, Büyükada,166 ada 13 parsel sayılı taşınmazla ilgili olarak 56 nolu Orman Kadastro Komisyonu tarafından yapılan orman dışına çıkarma işlemlerinin yok hükmünde olduğunun tespitine, davalı adına olan tapu kaydının iptali ile taşınmazın orman vasfıyla Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesini talebiyle dava açmıştır. Çekişmeli 166 ada 13 parsel sayılı taşınmaz, arsa vasfıyla 1594 m2 olarak Elagusa Elefteropulo adına tapuda kayıtlıdır. Mahkemece davanın kısmen kabulüyle 166 ada 13 parsel sayılı taşınmaz ile ilgili olarak 56 nolu Orman Kadastro Komisyonu tarafından yapılan 2/B uygulamalarına ilişkin işlemlerin yok hükmünde olduğunun tespitine, taşınmazın orman vasfıyla Maliye Hazinesi adına tapuya tesciline, tapu kaydında bulunan Zemini Şehzade Mehmet Vakfına mukataalıdır şerhinin terkinine karar verilmiş, hüküm davalı …, Vakıflar Genel Müdürlüğü ile davalı … kayyımı İstanbul Deftardarlığı tarafından temyiz edilmiştir.
2012/1779-8529
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 3302 sayılı Yasa ile değişik 2/B madde uygulamasının yok hükmünde sayılması ve kesinleşen orman tahdit sınırları içinde kalan taşınmazın tapusunun iptaliyle orman vasfıyla Hazine adına tapuya tesciline ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1943 yılında 3116 sayılı Yasa hükümleri gereğince yapılan ve kesinleşen orman tahdidi ile 1977 ve 1981 yıllarında yapılarak kesinleşen 1744 sayılı Yasa ile değişik 2. madde uygulaması, 1984 yılında 2896 sayılı Yasa ile değişik 2/B madde uygulaması ve 1988-1989 yıllarında yapılan 3302 sayılı Yasa ile değişik 2/B madde uygulaması bulunmaktadır.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1942 yılında 3116 sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan ve kesinleşen orman kadastrosunda dava konusu taşınmazın (A) ve (B) harfi ile gösterilen 9.993 m2’lik kısmı orman sınırları içine alınmış, 4785 sayılı Yasa hükümleri göz önünde bulundurularak yapılan ve 23.09.1981 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 1744 sayılı Yasa ile değişik 2. madde uygulaması ve aplikasyon işlemi sırasında dava konusu parsel yine orman sınırları içinde gösterilmiş, 1989 yılında yapılan 19.04.1989 tarihinde ilan edilerek kesinleşen 2/B uygulamasında 9.993 m2 yüzölçümlü kesimi Hazine adına orman sınırları dışına çıkartılmış ise de, işlem yapan komisyon üyesinin yasa ve yönetmelik hükümlerine aykırı hareket ettiklerinin tespiti ile tazminata mahkum edilmeleri nedeniyle 2/B madde uygulamaları yok sayılmıştır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman bilirkişi raporuna göre, mahkemece davanın kabulü yolunda kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasanın 16. maddesi ile 3402 sayılı Yasaya eklenen 36/A maddesinin “Kadastro işlemi ile oluşan tespit ve kayıtların iptali için Devlet veya diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından kayıt lehtarına karşı kadastro mahkemeleri ile genel mahkemelerde açılan davalarda davalı aleyhine vekâlet ücreti dahil, yargılama giderine hükmolunmaz.” ve 17. maddesi ile eklenen geçici 11. maddesinin “Bu Kanunun 36/A maddesi hükmü, henüz infaz edilmemiş yargı kararlarındaki vekâlet ücreti dâhil yargılama giderleri için de uygulanır.” hükümleri gereğince davalılar aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değil ise de, bu husus, hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple; hükmün 2, 3 ve 4. bentlerinin kaldırılarak, bunun yerine “6099 sayılı Yasa ile 3402 sayılı Yasaya eklenen 36/A maddesi gereğince yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına” cümlesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Yasanın geçici 3. maddesi göndermesiyle H.Y.U.Y.’nın 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasanın 16. maddesi ile 3402 sayılı Yasaya eklenen 36/A maddesi gereğince temyiz eden davalılardan onama harcı alınmasına yer olmadığına, yatırdıkları peşin harcının istek halinde iadesine 05/06/2012 günü oybirliği ile karar verildi.